ANASAYFA arrow right Ekonomi

Artık çevik balık her balığı yutuyor

Artık çevik balık her balığı yutuyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.23
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.23
Sönmez, Büyük balık küçük balığı yutar"anlayışı tarihe karıştı. İş dünyasındaki son gelişmeler yeni bir kavram yarattı.
Eğitim Uzmanı ve Yönetim Danışmanı Yılmaz Sönmez, ”Büyük balık küçük balığı yutar"anlayışı tarihe karıştı. İş dünyasındaki son gelişmeler yeni bir kavram yarattı. Çevik balık, her balığı yutar. Büyüklük - küçüklük, hatta sermaye bile çok önemli değil. Çeviklik, hız, esneklik en değerli beceri” dedi.
Hür Sanayici ve İşadamları Derneği (HÜRSİAD) tarafından düzenlenen “Çevik Şirket ve Çevik Şirket Yönetim Stratejileri”konulu konferansın açılış konuşmasını yapan HÜRSİAD Başkanı İlker Hasırcı, “Türkiye rotasını 2023 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma hedefine çevirdi. Bu nedenle, ülkemiz önümüzdeki on - on iki sene boyunca sürdürülebilir büyümesini artan bir ivme ile sürdürmek zorunda.Tabi ülkemizin büyümesi demek firmalarımızın şirketlerimizin büyümesi demek Türkiye'nin bu hedefe yarının büyük işletmelerinin desteğiyle ulaşacağı gerçeğini hepimiz bilmeliyiz ve buna göre hazırlanmalıyız. Biz iş dünyasının daha fazla inovasyona ihtiyacı var.Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri. Bizi diğer ülkelerden ayıran en büyük fark Türk insanının hırsı, kendine inancı, kendine güvenidir. Fakat aynı zamanda daha gidecek çok yolumuz, yapacak çok işimiz var. Daha fazla katma değer üretmek, ticaret açığını kapatmak ve ortalama geliri yukarı çıkartmak, rekabette fark yaratmak için ve bu büyümeye karşı Çevik Şirket olma ve Çevik şirket yönetiminde iyi stratejilerin belirlenmesi, Kurumsallaşması, İnavasyona önem vermesi, Markalaşmamız, yurt dışına açılmamız şarttır”dedi.
“Büyüklüğün kadar değil, çevikliğin kadar konuş”
U.Plaza Otelde gerçekleşen toplantıda konuşan Eğitim Uzmanı ve Yönetim Danışmanı Yılmaz Sönmez, “Çeviklik özümüzde var. Başkaları takım çalışmasına yatkınlarsa biz de 'çeviğiz'. Bu da günümüz iş dünyasında başarının en değerli anahtarlarından biri. Yıllardır bedelini ödediğimiz göçebeliğin, en büyük faydası çevikliğe yatkın bireyler yaratmasıdır. 'Göç yolda düzelir' anlayışı çeviklik için uygun bir anlayıştır. Aile şirketi olsun ya da olmasın her şirketin mutlaka bir Anayasası olması gerektiğini belirten Yılmaz Sönmez, “Aile şirketlerindeki başarılı örneklere karşın bazı aile şirketlerinin büyüdükçe iş yükünün artmasına paralel sorunları da artabiliyor. Şirketlerin bu sorunları önceden öngörüp, planlarını buna göre yapması da büyük önem taşıyor. Bunun yanında geleneksel aile şirketi kültürünü sürdürmek de çok önemli. Bir önceki nesil, kendisinden sonra gelecek nesle o kültürü aktarmayı da bilmeli. Bu bilinçle yetişen yeni nesillerin sürdüreceği aile şirketleri daha uzun ömürlü olacaktır” diye konuştu.
Hızlı karar verebilme ve büyüme yeteneklerinin aile şirketlerinin en güçlü yönleri arasında bulunduğunu söyleyen Sönmez, “Akşam alınan karar sabah uygulanabiliyor. Ancak nesiller ilerledikçe ve aileler büyüdükçe iş ve aile rollerinin birbirine karışması, işle ilgili konuların aile ilişkilerini zedelemesi ya da aile ile ilgili sorunların iş ilişkilerini zedelemesine de tanık olabiliyoruz. İşte bu sorunun çözümünün temelinde de kurumsallaşma yatar. Kurumsal bir firmada bu tür zedelenmelere izin verilmez. Sevgi ve duyguların yerini işletmede akıl almalıdır. Çünkü işe karıştırılan duygusallık hata yapılmasına neden olur ve sağlıklı karar alınmasını engeller” dedi.
Kurum içi değişim hızının kurum dışı değişim hızından geri kaldığında firmanın sonunun yakın olduğunu vurgulayan Sönmez, “Aile şirketlerini başarıya taşımak isteyen patronların nakit, iletişim, eleştiri, bağlılık, sevgi, şefkat ve güven kriterlerine dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.
Sönmez, yönetimde yetersizlik, profesyonelleşememek, iletişim sorunu, aile üyeleri arasında geçimsizlik, üyelerin işi önemsememeleri özel hayata dikkat edilmemesi gibi faktörlerin sorunların başında yer aldığını belirtti.
Ani kararlar vermenin yanı sıra sistematik alt yapının yetersizliğini de sorunlar arasında gösteren Sönmez, eğitim ve geliştirme etkinliklerinin yetersiz olmasının yanında eski alışkanlıkları bırakamamanın da problem oluşturduğunun altını çizdi. Kurumsallaşmayı engelleyen faktörler hakkında da bilgi veren Sönmez sözlerini şöyl sürdürdü: "Yönetim kadrosunun değişmemiş olması birinci kuşak yöneticilerin, şirket yönetiminde halen etki olmaları profesyonel yöneticilerin bu şirketlerde değerlendirilmemesi, danışmanlık hizmetlerinden yararlanılmaması, alışkanlıklar ve erteleme hastalığı kurumsallaşmayı önemli ölçüde engelliyor. Hem büyük hem de hızlı şirketler. Piyasadaki değişimi doğru okuyan, doğru kurumsal stratejiler kuran, ileri teknoloji kullanan, beklenmedik gelişmelere hızlı tepki veren, hızlı kararlar alıp çabuk eyleme geçen, işleri sürüncemede bırakmayan, bürokrasiye aman vermeyip sonuç odaklı çalışan bu şirketler başarılarıyla göz kamaştırıyor. Şirketler, büyük ve hızlı şirketler, büyük ama yavaş şirketler, küçük ve hızlı şirketler, küçük ve yavaş şirketler olarak dörte ayrılır. İş dünyası genellikle denizlerdeki yaşama benzetilir. Yani büyük balık, küçük balık hikayesi gibi.”
Ancak, günümüzde sadece büyük değil, aynı zamanda hızlı olmak gerektiğini belirten Sönmez, “Büyükler için hızlı olmak o kadar da kolay değil tüm bunların iyi bir eğitim almakla ve akıllı bir girişimci olmakla aşılabilir” dedi. Arzu Bulut

resim
Programın ardından HÜRSİAD’a katılan yeni üyelere üyelik beratları ve rozetleri verilirken gecenin anısına Ortak Akıl Yönetim Danışmanlık Başkanı Yılmaz Sönmez’e HÜRSİAD Başkanı İlker Hasırcı’ya çini tabak verdi.




Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *