Çağlayan, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarını artırmasının cari açığı artırdığını savunarak, "Bu çıkartılmış olan karşılıklar, enerji gibi yatırımlarda kaynak bulunmasına frenleyici etki yapmıştır" dedi.
İSTANBUL - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın (MB) zorunlu karşılık oranlarını artırmasının cari açığı artırdığını savunarak, "Bu çıkartılmış olan karşılıklar, enerji gibi yatırımlarda kaynak bulunmasına frenleyici etki yapmıştır. Kredi maliyetini yükselttiği için ister istemez Türkiye'ye bu yolla gelecek kaynak önünde bir engel olacaktır" dedi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle biraraya gelen Bakan Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı'nın hedeflerini açıkladı.
2023 yılında Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı payı yüzde 1,5'a çıkartmanın, ihracatın 500 milyar dolar, GSYİH'nın 2 trilyon dolara ulaştırılarak, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmanın hedeflendiğini vurgulayan Çağlayan, "İşte yeni Ekonomi Bakanlığımız, 2023 yılı hedeflerine ulaşmamızda ‘Amiral Bakanlık’ olacaktır" dedi.
Ekonominin artık faiz, borsa, döviz gibi spekülatif para kazandırıcı hareketler olarak değil, üretim, istihdam, yatırım olarak algılanması gerektiğine işaret eden Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı'nın, en önemli görevinin üretim, büyüme, istihdam, ihracat olduğunu, Türkiye'ye daha fazla döviz kazandırarak, daha fazla yatırım çekilmesi ile hem istihdamı artırmak, hem de cari açıkla mücadele etmek olduğunu söyledi.
"Bu yıl 135 milyar dolar ihracat, ikinci çeyrekte yüzde 7 büyüme bekliyoruz"
Bu yıl temmuz ayında ihracatta yüzde 25-30'lar seviyesinde artış görüldüğünü, yıllık ihracatın 125 milyar doları bulduğunu hatırlatan Çağlayan, "Bu yıl 135 milyar dolar bir ihracat gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilk olacaktır" dedi.
Türkiye'nin büyüme hedeflerine ilişkin olarak Çağlayan, "İkinci çeyrek büyümemizin de yüzde 7'nin altında olmayacağına inanıyorum. Yıllık büyümenin de yine yüzde 7'ler seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Ekonomi Bakanlığı'nın ihracat, ithalat, teşvik vizyonlarını açıklayan Çağlayan, ihracat vizyonu çerçevesinde ihracatın ithalatını karşılama oranını yüzde 80'ler seviyesine çıkartmak, ihracatçının rekabet gücünü artırmak, yatırımı teşvik etmek, döviz kazandırıcı hizmet faaliyetlerini genişletmek, ihracat pazarlarının ve ihracata konu mal ve hizmet çeşitlendirilmesine gidilmesi, KOBİ'lerin ihracat yapabilme kapasitelerinin geliştirilmesi, komşu ülkelerle ticaretin artırılması, haksız rekabet yaratan ve yana sanayiye zarar veren ithalata karşı gerekli tedbirleri almak, döviz kazandırıcı hizmet faaliyetlerini genişletmek ve ithalata olan bağımlılığı azaltmak olduğunu söyledi. İthalat vizyonlarının ise "Akılcı Dış Ticaret Güçlü Ekonomi: Yönetilebilir İthalat" anlayışı olduğuna işaret eden Çağlayan, Türkiye'de yapılabilecek ürünlerin ithal edilmeyebileceğini belirtti.
"2012 yeni teşvik sistemi için hazırlık içindeyiz"
Teşvik sisteminin ise ithalata bağımlılığı ortadan kaldırmaya yönelik bir sisteme dönüşeceğini belirten Çağlayan, "2012 yeni teşvik sistemi için hazırlıklar içerisindeyiz" dedi. Dünyada nüfusu 70 milyonu geçerek, kişi başı milli geliri 10 bin doları geçen 6'ncı ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Çağlayan, "Biz bunu başardık ve daha fazlasını da yaparız" dedi.
İhracat artışının sürdürülebilmesi için dünyadaki değişimleri ve tüketici eğilimlerini göz önüne alacaklarına işaret eden Bakan Çağlayan, ayrıca Türkiye'deki 50 bin ihracatçı sayısını 100 bine çıkarmak istediklerini söyledi. İhracatın yurt dışı teşkilat yapısının artacağı düşüncesi ile yurt dışı kadro sayısını 250'ye çıkardıklarını, halen yurt dışı teşkilatlarında 89 ülke ve 3 uluslararası örgüt nezdinde 137 merkezde toplam 187 kadroyla faaliyet gösterdiğini belirten Çağlayan, "Yurt dışındaki teşkilatımızın 250 kadroya ulaşması mümkün hale gelecektir. Varolan performansımızla yaptığımız ihracatın yüzde 30'unun daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahibiz" dedi.
"Cari açık, türkiye için bir tehdit unsuru değil"
İthalatta bağımlılık haline gelmiş kritik noktaları tespit ettiklerini vurgulayan Çağlayan, özellikle bazı sektörleri masaya yatırdıklarını ve kılcal damarlarına varıncaya kadar ciddi bir ameliyat yaptıkları benzetmesinde bulundu. Cari açık konusunda herkesin endişesini olduğunu, fakat cari açığın Türkiye'de ilk kez olmadığını belirten Çağlayan, "Bu geçmişten beri devam eden bir sorundur. Hükümet olarak artık yeni dönemdeki fonksiyonumuz, cari açıktaki problemleri ertelemeye yönelik olmayacak. Sorunu kesin çözecek anlayış içinde olacağız. Bu sorun, sadece Türkiye'nin başının belası değil, 128 ülke de bu sorunu yaşıyor. Sadece 55 ülke cari fazla veriyor. Biz cari açığı kesin çözeceğiz, sorun olmaktan çıkaracak bir çalışmaya başlamış bulunuyoruz. Cari açık Türkiye için bir tehdit unsuru oluşturmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Cari açığı oluşturan nedenlere bakıldığında, aşırı değerli TL'nin cari açığı oluşturan unsurların başında geldiğini savunan Bakan Çağlayan, değerli TL'nin ithalatı patlattığını söyledi.
İSTANBUL - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın (MB) zorunlu karşılık oranlarını artırmasının cari açığı artırdığını savunarak, "Bu çıkartılmış olan karşılıklar, enerji gibi yatırımlarda kaynak bulunmasına frenleyici etki yapmıştır. Kredi maliyetini yükselttiği için ister istemez Türkiye'ye bu yolla gelecek kaynak önünde bir engel olacaktır" dedi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle biraraya gelen Bakan Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı'nın hedeflerini açıkladı.
2023 yılında Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı payı yüzde 1,5'a çıkartmanın, ihracatın 500 milyar dolar, GSYİH'nın 2 trilyon dolara ulaştırılarak, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmanın hedeflendiğini vurgulayan Çağlayan, "İşte yeni Ekonomi Bakanlığımız, 2023 yılı hedeflerine ulaşmamızda ‘Amiral Bakanlık’ olacaktır" dedi.
Ekonominin artık faiz, borsa, döviz gibi spekülatif para kazandırıcı hareketler olarak değil, üretim, istihdam, yatırım olarak algılanması gerektiğine işaret eden Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı'nın, en önemli görevinin üretim, büyüme, istihdam, ihracat olduğunu, Türkiye'ye daha fazla döviz kazandırarak, daha fazla yatırım çekilmesi ile hem istihdamı artırmak, hem de cari açıkla mücadele etmek olduğunu söyledi.
"Bu yıl 135 milyar dolar ihracat, ikinci çeyrekte yüzde 7 büyüme bekliyoruz"
Bu yıl temmuz ayında ihracatta yüzde 25-30'lar seviyesinde artış görüldüğünü, yıllık ihracatın 125 milyar doları bulduğunu hatırlatan Çağlayan, "Bu yıl 135 milyar dolar bir ihracat gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilk olacaktır" dedi.
Türkiye'nin büyüme hedeflerine ilişkin olarak Çağlayan, "İkinci çeyrek büyümemizin de yüzde 7'nin altında olmayacağına inanıyorum. Yıllık büyümenin de yine yüzde 7'ler seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Ekonomi Bakanlığı'nın ihracat, ithalat, teşvik vizyonlarını açıklayan Çağlayan, ihracat vizyonu çerçevesinde ihracatın ithalatını karşılama oranını yüzde 80'ler seviyesine çıkartmak, ihracatçının rekabet gücünü artırmak, yatırımı teşvik etmek, döviz kazandırıcı hizmet faaliyetlerini genişletmek, ihracat pazarlarının ve ihracata konu mal ve hizmet çeşitlendirilmesine gidilmesi, KOBİ'lerin ihracat yapabilme kapasitelerinin geliştirilmesi, komşu ülkelerle ticaretin artırılması, haksız rekabet yaratan ve yana sanayiye zarar veren ithalata karşı gerekli tedbirleri almak, döviz kazandırıcı hizmet faaliyetlerini genişletmek ve ithalata olan bağımlılığı azaltmak olduğunu söyledi. İthalat vizyonlarının ise "Akılcı Dış Ticaret Güçlü Ekonomi: Yönetilebilir İthalat" anlayışı olduğuna işaret eden Çağlayan, Türkiye'de yapılabilecek ürünlerin ithal edilmeyebileceğini belirtti.
"2012 yeni teşvik sistemi için hazırlık içindeyiz"
Teşvik sisteminin ise ithalata bağımlılığı ortadan kaldırmaya yönelik bir sisteme dönüşeceğini belirten Çağlayan, "2012 yeni teşvik sistemi için hazırlıklar içerisindeyiz" dedi. Dünyada nüfusu 70 milyonu geçerek, kişi başı milli geliri 10 bin doları geçen 6'ncı ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Çağlayan, "Biz bunu başardık ve daha fazlasını da yaparız" dedi.
İhracat artışının sürdürülebilmesi için dünyadaki değişimleri ve tüketici eğilimlerini göz önüne alacaklarına işaret eden Bakan Çağlayan, ayrıca Türkiye'deki 50 bin ihracatçı sayısını 100 bine çıkarmak istediklerini söyledi. İhracatın yurt dışı teşkilat yapısının artacağı düşüncesi ile yurt dışı kadro sayısını 250'ye çıkardıklarını, halen yurt dışı teşkilatlarında 89 ülke ve 3 uluslararası örgüt nezdinde 137 merkezde toplam 187 kadroyla faaliyet gösterdiğini belirten Çağlayan, "Yurt dışındaki teşkilatımızın 250 kadroya ulaşması mümkün hale gelecektir. Varolan performansımızla yaptığımız ihracatın yüzde 30'unun daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahibiz" dedi.
"Cari açık, türkiye için bir tehdit unsuru değil"
İthalatta bağımlılık haline gelmiş kritik noktaları tespit ettiklerini vurgulayan Çağlayan, özellikle bazı sektörleri masaya yatırdıklarını ve kılcal damarlarına varıncaya kadar ciddi bir ameliyat yaptıkları benzetmesinde bulundu. Cari açık konusunda herkesin endişesini olduğunu, fakat cari açığın Türkiye'de ilk kez olmadığını belirten Çağlayan, "Bu geçmişten beri devam eden bir sorundur. Hükümet olarak artık yeni dönemdeki fonksiyonumuz, cari açıktaki problemleri ertelemeye yönelik olmayacak. Sorunu kesin çözecek anlayış içinde olacağız. Bu sorun, sadece Türkiye'nin başının belası değil, 128 ülke de bu sorunu yaşıyor. Sadece 55 ülke cari fazla veriyor. Biz cari açığı kesin çözeceğiz, sorun olmaktan çıkaracak bir çalışmaya başlamış bulunuyoruz. Cari açık Türkiye için bir tehdit unsuru oluşturmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Cari açığı oluşturan nedenlere bakıldığında, aşırı değerli TL'nin cari açığı oluşturan unsurların başında geldiğini savunan Bakan Çağlayan, değerli TL'nin ithalatı patlattığını söyledi.