HSBC Türkiye Genel Müdürü Martin Spurling, Türkiye operasyonunu büyütmeyi hedeflediklerini ve bu strateji çerçevesinde Türkiye'de kamu veya özel olmak üzere banka satın alabileceklerini açıkladı.
AÇIL SEZEN / ANALİZ- HSBC'nin geçen hafta açıkladığı 30 bin kişiyi işten çıkaracağı haberinin ardından, HSBC Türkiye Genel Müdürü Martin Spurling'in verdiği iftar yemeğinde yapacağı açıklamalar daha da merak edilir hale gelmişti.
Spurling, dün akşam gazete ve televizyonların ekonomi editör ve yöneticileriyle yaptığı sohbet toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Spurling'e Demirbank'ı satın almalarının 10'uncu yılında bankanın bulunduğu noktayı nasıl değerlendirdiğini sorduk. Spurling, yanıtı Genel Müdür Yardımcısı Virma Sökmen'e bıraktı. Sökmen ise "Daha iyi durumda olabilirdik, ancak zaten bir değişim istediğimiz için 2011-2014 stratejisini açıklıyoruz. Pazar payımızı artırarak büyüme hedefimiz var. Faktoring gibi bazı alanlarda daha hızlı büyüyeceğiz. Ancak banka için de nitelikli bir büyüme hedefi koyuyoruz" görüşlerini aktardı.
Spurling'e yönelttiğimiz bir başka soru ise büyüme hedefini ortaya koyarken bunu organik olarak mı yoksa satın almalarla mı yapacakları oldu. Spurling bu soruya ilginç bir yanıt verdi:
"HSBC olarak dünyadaki tüm operasyonlarda uyguladığımız kriterlerimiz var. Bu kriterleri aşan ülkelerde daha fazla yatırım yapıyoruz. Türkiye bu kriterlerin önemli bir bölümünü geçiyor. Kalanları da değerlendirip HSBC'nin buraya daha fazla yatırım yapmasını amaçlıyoruz. Bu kriterleri geçen, doğru fiyatta olan ve zamanlama olarak da doğru döneme gelen bir fırsat olursa Türkiye'de banka almayı düşünebiliriz. Bu bir kamu bankası mı olur, özel banka mı olur, müşteri sayısına göre mi alım olur, o zamanın koşullarında değerlendirilebilir."
HSBC'nin açıkladığı 2011-2014 hedeflerinin içinde 3.5 milyon olan müşteri sayısını 5 milyona çıkarmak ve 2012 yılının ilk yarısında 30 yeni şube açmak var.
Spurling "Şubeleri açtıktan sonra değerlendirme yapacağız. Eğer karlılık ve hedeflerde istediğimiz noktaya ulaşırsak yeni şube açma planlarımız da var. 2008 yılında sektör bir duraklamaya girdi. Bunu başarıyla atlatıp yükselmeye başladı. Gelecek 12-24 ay arasında karlılığımız bir miktar gerileyebilir ama bu sorun değil. Çünkü büyüyeceğiz" dedi.
Türkiye'de önümüzdeki 5 yıl içinde 6 milyon yeni banka müşterisi olacağını ifade eden Spurling, "Bu çok büyük bir potansiyel. Tüm bankalar için son derece önemli bir portföy" dedi.
Bankanın 2014 hedefleri içinde mevduat ve kredilerin ikiye katlanması, kredi kartı sayısının da artırılması bulunuyor.
Spurling, piyasalardaki yangın ve Merkez Bankası'nın sürpriz kararını da değerlendirdi. "Dünya görülmemiş bir dönemden geçiyor. Merkez Bankası'nın bugünkü kararlarını da bu doğrultuda görmek lazım. Türkiye öncesi kariyerimde dünyanın dört bir yanındaki krizleri gördüm. Bu krizlerin bana öğrettiği en önemli şey şudur: Piyasalar ne kadar kriz ortamı olursa olsun bir noktada dengeye oturur. Sakin bir şekilde o zamanı beklemek gerekir" diyen Spurling, HSBC'nin başarısının altında bu motivasyonun yattığını söyledi.
Türkiye'deki bazı bankacılık ürünlerini dünyadaki operasyonlarında da kullanmayı planladıklarını aktaran Spurling, "Türkiye'de kişibaşı milli gelirin 10 bin doları aşacağını, bunun da konut ve otomotiv harcamaları dışında tasarruf imkanlarını artıracağını" vurguladı.
Kamunun kredi hacmi üzerindeki kontrolünü doğru bulduğunu belirten Spurling, "Toplayabildiğimiz mevduat kadar kredi vermeyi düşünüyoruz" dedi.
AÇIL SEZEN / ANALİZ- HSBC'nin geçen hafta açıkladığı 30 bin kişiyi işten çıkaracağı haberinin ardından, HSBC Türkiye Genel Müdürü Martin Spurling'in verdiği iftar yemeğinde yapacağı açıklamalar daha da merak edilir hale gelmişti.
Spurling, dün akşam gazete ve televizyonların ekonomi editör ve yöneticileriyle yaptığı sohbet toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Spurling'e Demirbank'ı satın almalarının 10'uncu yılında bankanın bulunduğu noktayı nasıl değerlendirdiğini sorduk. Spurling, yanıtı Genel Müdür Yardımcısı Virma Sökmen'e bıraktı. Sökmen ise "Daha iyi durumda olabilirdik, ancak zaten bir değişim istediğimiz için 2011-2014 stratejisini açıklıyoruz. Pazar payımızı artırarak büyüme hedefimiz var. Faktoring gibi bazı alanlarda daha hızlı büyüyeceğiz. Ancak banka için de nitelikli bir büyüme hedefi koyuyoruz" görüşlerini aktardı.
Spurling'e yönelttiğimiz bir başka soru ise büyüme hedefini ortaya koyarken bunu organik olarak mı yoksa satın almalarla mı yapacakları oldu. Spurling bu soruya ilginç bir yanıt verdi:
"HSBC olarak dünyadaki tüm operasyonlarda uyguladığımız kriterlerimiz var. Bu kriterleri aşan ülkelerde daha fazla yatırım yapıyoruz. Türkiye bu kriterlerin önemli bir bölümünü geçiyor. Kalanları da değerlendirip HSBC'nin buraya daha fazla yatırım yapmasını amaçlıyoruz. Bu kriterleri geçen, doğru fiyatta olan ve zamanlama olarak da doğru döneme gelen bir fırsat olursa Türkiye'de banka almayı düşünebiliriz. Bu bir kamu bankası mı olur, özel banka mı olur, müşteri sayısına göre mi alım olur, o zamanın koşullarında değerlendirilebilir."
HSBC'nin açıkladığı 2011-2014 hedeflerinin içinde 3.5 milyon olan müşteri sayısını 5 milyona çıkarmak ve 2012 yılının ilk yarısında 30 yeni şube açmak var.
Spurling "Şubeleri açtıktan sonra değerlendirme yapacağız. Eğer karlılık ve hedeflerde istediğimiz noktaya ulaşırsak yeni şube açma planlarımız da var. 2008 yılında sektör bir duraklamaya girdi. Bunu başarıyla atlatıp yükselmeye başladı. Gelecek 12-24 ay arasında karlılığımız bir miktar gerileyebilir ama bu sorun değil. Çünkü büyüyeceğiz" dedi.
Türkiye'de önümüzdeki 5 yıl içinde 6 milyon yeni banka müşterisi olacağını ifade eden Spurling, "Bu çok büyük bir potansiyel. Tüm bankalar için son derece önemli bir portföy" dedi.
Bankanın 2014 hedefleri içinde mevduat ve kredilerin ikiye katlanması, kredi kartı sayısının da artırılması bulunuyor.
Spurling, piyasalardaki yangın ve Merkez Bankası'nın sürpriz kararını da değerlendirdi. "Dünya görülmemiş bir dönemden geçiyor. Merkez Bankası'nın bugünkü kararlarını da bu doğrultuda görmek lazım. Türkiye öncesi kariyerimde dünyanın dört bir yanındaki krizleri gördüm. Bu krizlerin bana öğrettiği en önemli şey şudur: Piyasalar ne kadar kriz ortamı olursa olsun bir noktada dengeye oturur. Sakin bir şekilde o zamanı beklemek gerekir" diyen Spurling, HSBC'nin başarısının altında bu motivasyonun yattığını söyledi.
Türkiye'deki bazı bankacılık ürünlerini dünyadaki operasyonlarında da kullanmayı planladıklarını aktaran Spurling, "Türkiye'de kişibaşı milli gelirin 10 bin doları aşacağını, bunun da konut ve otomotiv harcamaları dışında tasarruf imkanlarını artıracağını" vurguladı.
Kamunun kredi hacmi üzerindeki kontrolünü doğru bulduğunu belirten Spurling, "Toplayabildiğimiz mevduat kadar kredi vermeyi düşünüyoruz" dedi.