Ana dağıtıcıların istasyon işletme hakkını genişleten karar sektörü karıştırdı
ANKARA - Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı Muhsin Alkan, "eğer ana dağıtıcılar bayi olabilecekse, bayiler olarak biz de TÜPRAŞ'tan mal almak istiyoruz" dedi.
Alkan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar aracılığıyla yaptığı satışlardaki yüzde 15 pazar payı sınırlamasının kapsamını genişleten düzenlemesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
Bugün akaryakıt piyasasında, rafineri yani üretici, ana dağıtıcı ve bayi olmak üzere üç ayak bulunduğunu belirten Alkan, yeni düzenlemeyle dağıtıcıların bir taraftan kendi işlerini yürütürken, bir taraftan bayilik yapabileceğini söyledi.
Ana dağıtıcıların kendi istasyonlarının olması durumunda, bayinin bununla rekabet edebilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Alkan, şöyle devam etti:
"Sistem aslında bir zincire dayanıyor. Rafineri üretiyor. Dağıtıcı üreticiden alıyor ama aynı zamanda ithalat yapabiliyor, bayilere satabiliyor, ayrıca kullanıcıya satabiliyor. Kendi arasında da ticaret yapıyor. Buna karşın bayi sadece ve sadece ana dağıtıcıdan mal alabiliyor. Kanun koyucu demek ki (Benim bu bayiyi korumam lazım, dağıtıcılar herkese eşit muamele yapacaklar) diyor. 'Dağıtıcı lisans sahiplerinin kendi işlettikleri istasyonlar aracılığıyla yaptığı satış, dağıtıcının toplam yurtiçi pazar payının yüzde 15'den fazla olamaz' diye sınır getiriyor. Şimdi yeni düzenleme ile hukuki yönden yüzde 15 oranında değişiklik olmamasına rağmen, tanım değiştirilerek, sınırlama dağıtıcı lisans sahiplerinin kendi ticari unvanı altında aldığı istasyonlu kategorili bayilik lisansları kapsamında yaptığı satışlar şeklinde değiştiriyor. Bu şekilde yüzde 15 şartının delinmesi, bize de mutlak bu kapıyı zorlama hakkı doğuyor. Eğer ana dağıtıcılar bayi olabilecekse, bayiler olarak biz de TÜPRAŞ'tan mal almak istiyoruz. Diğer dağıtıcılardan mal almak, bayiler arası ticarete izin verilmesini istiyoruz."
"Karar, sistemin çöktüğünün tescilidir"
Dağıtım şirketlerinin istedikleri kadar bayi kurmasıyla birlikte, bayi payının ortadan kalkıp, akaryakıt fiyat indiriminin yolunun açılacağına dair beklentilere de değinen Alkan, bir iki akaryakıt dağıtıcısının, Kanunu bir şekilde istismar ederek, direk istasyon açarak, bayi gibi çalışmasının sistemi bozduğunu söyledi. Alkan, EPDK'nin kararının da sistemin çöktüğünün tescili mahiyetinde olduğunu iddia etti.
Dağıtıcı ve bayinin karı yüzde 50-50 olsa bile bayinin böyle bir kar elde etmediğine dikkati çeken Alkan, bayi karının elektrik, işçi masrafları, finansman masrafları düşüldüğünde, yüzde 2'yi bile bulmadığını ifade etti.
"Bayiler devreden çıkarılarak akaryakıtta indirim yapılabiliyorsa, dağıtıcılar da devreden çıkarılarak indirim yapılabilir" diyen Alkan, üretici olmazsa akaryakıt piyasasının devam edeceğini ülkenin ithalat yapabileceğini, istasyonlar olduğu için satış yapabileceğini, dağıtıcı olmazsa, bayinin rafineriden mal alabileceğini ve satış yapabileceğini ancak bayi olmazsa, istasyon olmazsa satış yapılamayacağını kaydetti.
Bu koşullarda bayinin ana dağıtıcı ile eşit şartlarda yarışamayacağına, ayakta kalamayacağına dikkati çeken Alkan, bu nedenle bayilerin mağdur edilmemesi gerektiğini, rekabeti bozan bu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiğini savundu.
Alkan, bir süre düzenlemenin sonuçlarını izleyeceklerini, ancak EPDK'nın söz konusu düzenlemesi için yargı yoluna da gidebileceklerini sözlerine ekledi.
PETDER'e göre karar toplum yararına
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Genel Sekreteri Erol Metin ise serbest rekabetin daha etkin, piyasanın daha şeffaf olduğu kararların, toplumun yararına olduğunu savundu.
Söz konusu düzenlemenin, şirketlere yeni bir takım opsiyonlar ürettiğine işaret eden Metin, böylelikle dağıtıcı şirketlerin bütün ürünlerinin yüzde 85'ini bayiler üzerinde satma zorunluluklarının ortadan kalktığını söyledi.
Bunun, rekabet alanı içeresinde şirketlere yen bir takım alternatifler üretme kabiliyeti getirdiğini, dolayısıyla rekabeti açan nitelikte olduğunu ifade eden Metin, bunun etkilerinin kısa sürede görülmeyeceğini, zamanla görüleceğini, bunlara opsiyonlar olarak bakmak gerektiğini kaydetti.
Dağıtıcının eli güçlendi
Daha önceki mevzuatta dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar aracılığı ile yaptığı satışların toplam yurt içi pazar payının yüzde 15'inden fazla olamayacağı hüküm altına alınırken, EPDK, piyasa uygulamaları ve şirketlerin izlenmesinde kanundaki "kendi işlettiği istasyonlar" ifadesine açıklık getirilmesi gereği doğması nedeniyle tanım değişikliğine gitti.
Bu çerçevede kanunla uyumlu olarak, yeni düzenlemeyle pazar payı sınırlamasında dağıtıcıların kendi işlettiği istasyon ifadesi yerine "kendi unvanı altında işlettiği istasyon" şeklinde bir değişiklik yapıldı.
Dağıtım sektörü temsilcileri bu sayede dağıtıcıların ellerinin güçlendiğine ve böylece doğrudan ve dolaylı olarak kendilerine ait daha çok istasyona sahip olacaklarına işaret ediyor.
Düzenlemeyle dağıtıcıların kendi bayi sistemini kuracakları için anlaşmalı oldukları bazı bayileri aradan çıkarabilecekleri, onlara karşı pazarlık imkanlarında daha güçlü olacaklarını ve bayi paylarındaki azalmayı, belli oranda tüketicilere yansıtabileceklerini belirtiliyor. SHA
ANKARA - Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı Muhsin Alkan, "eğer ana dağıtıcılar bayi olabilecekse, bayiler olarak biz de TÜPRAŞ'tan mal almak istiyoruz" dedi.
Alkan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar aracılığıyla yaptığı satışlardaki yüzde 15 pazar payı sınırlamasının kapsamını genişleten düzenlemesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
Bugün akaryakıt piyasasında, rafineri yani üretici, ana dağıtıcı ve bayi olmak üzere üç ayak bulunduğunu belirten Alkan, yeni düzenlemeyle dağıtıcıların bir taraftan kendi işlerini yürütürken, bir taraftan bayilik yapabileceğini söyledi.
Ana dağıtıcıların kendi istasyonlarının olması durumunda, bayinin bununla rekabet edebilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Alkan, şöyle devam etti:
"Sistem aslında bir zincire dayanıyor. Rafineri üretiyor. Dağıtıcı üreticiden alıyor ama aynı zamanda ithalat yapabiliyor, bayilere satabiliyor, ayrıca kullanıcıya satabiliyor. Kendi arasında da ticaret yapıyor. Buna karşın bayi sadece ve sadece ana dağıtıcıdan mal alabiliyor. Kanun koyucu demek ki (Benim bu bayiyi korumam lazım, dağıtıcılar herkese eşit muamele yapacaklar) diyor. 'Dağıtıcı lisans sahiplerinin kendi işlettikleri istasyonlar aracılığıyla yaptığı satış, dağıtıcının toplam yurtiçi pazar payının yüzde 15'den fazla olamaz' diye sınır getiriyor. Şimdi yeni düzenleme ile hukuki yönden yüzde 15 oranında değişiklik olmamasına rağmen, tanım değiştirilerek, sınırlama dağıtıcı lisans sahiplerinin kendi ticari unvanı altında aldığı istasyonlu kategorili bayilik lisansları kapsamında yaptığı satışlar şeklinde değiştiriyor. Bu şekilde yüzde 15 şartının delinmesi, bize de mutlak bu kapıyı zorlama hakkı doğuyor. Eğer ana dağıtıcılar bayi olabilecekse, bayiler olarak biz de TÜPRAŞ'tan mal almak istiyoruz. Diğer dağıtıcılardan mal almak, bayiler arası ticarete izin verilmesini istiyoruz."
"Karar, sistemin çöktüğünün tescilidir"
Dağıtım şirketlerinin istedikleri kadar bayi kurmasıyla birlikte, bayi payının ortadan kalkıp, akaryakıt fiyat indiriminin yolunun açılacağına dair beklentilere de değinen Alkan, bir iki akaryakıt dağıtıcısının, Kanunu bir şekilde istismar ederek, direk istasyon açarak, bayi gibi çalışmasının sistemi bozduğunu söyledi. Alkan, EPDK'nin kararının da sistemin çöktüğünün tescili mahiyetinde olduğunu iddia etti.
Dağıtıcı ve bayinin karı yüzde 50-50 olsa bile bayinin böyle bir kar elde etmediğine dikkati çeken Alkan, bayi karının elektrik, işçi masrafları, finansman masrafları düşüldüğünde, yüzde 2'yi bile bulmadığını ifade etti.
"Bayiler devreden çıkarılarak akaryakıtta indirim yapılabiliyorsa, dağıtıcılar da devreden çıkarılarak indirim yapılabilir" diyen Alkan, üretici olmazsa akaryakıt piyasasının devam edeceğini ülkenin ithalat yapabileceğini, istasyonlar olduğu için satış yapabileceğini, dağıtıcı olmazsa, bayinin rafineriden mal alabileceğini ve satış yapabileceğini ancak bayi olmazsa, istasyon olmazsa satış yapılamayacağını kaydetti.
Bu koşullarda bayinin ana dağıtıcı ile eşit şartlarda yarışamayacağına, ayakta kalamayacağına dikkati çeken Alkan, bu nedenle bayilerin mağdur edilmemesi gerektiğini, rekabeti bozan bu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiğini savundu.
Alkan, bir süre düzenlemenin sonuçlarını izleyeceklerini, ancak EPDK'nın söz konusu düzenlemesi için yargı yoluna da gidebileceklerini sözlerine ekledi.
PETDER'e göre karar toplum yararına
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Genel Sekreteri Erol Metin ise serbest rekabetin daha etkin, piyasanın daha şeffaf olduğu kararların, toplumun yararına olduğunu savundu.
Söz konusu düzenlemenin, şirketlere yeni bir takım opsiyonlar ürettiğine işaret eden Metin, böylelikle dağıtıcı şirketlerin bütün ürünlerinin yüzde 85'ini bayiler üzerinde satma zorunluluklarının ortadan kalktığını söyledi.
Bunun, rekabet alanı içeresinde şirketlere yen bir takım alternatifler üretme kabiliyeti getirdiğini, dolayısıyla rekabeti açan nitelikte olduğunu ifade eden Metin, bunun etkilerinin kısa sürede görülmeyeceğini, zamanla görüleceğini, bunlara opsiyonlar olarak bakmak gerektiğini kaydetti.
Dağıtıcının eli güçlendi
Daha önceki mevzuatta dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar aracılığı ile yaptığı satışların toplam yurt içi pazar payının yüzde 15'inden fazla olamayacağı hüküm altına alınırken, EPDK, piyasa uygulamaları ve şirketlerin izlenmesinde kanundaki "kendi işlettiği istasyonlar" ifadesine açıklık getirilmesi gereği doğması nedeniyle tanım değişikliğine gitti.
Bu çerçevede kanunla uyumlu olarak, yeni düzenlemeyle pazar payı sınırlamasında dağıtıcıların kendi işlettiği istasyon ifadesi yerine "kendi unvanı altında işlettiği istasyon" şeklinde bir değişiklik yapıldı.
Dağıtım sektörü temsilcileri bu sayede dağıtıcıların ellerinin güçlendiğine ve böylece doğrudan ve dolaylı olarak kendilerine ait daha çok istasyona sahip olacaklarına işaret ediyor.
Düzenlemeyle dağıtıcıların kendi bayi sistemini kuracakları için anlaşmalı oldukları bazı bayileri aradan çıkarabilecekleri, onlara karşı pazarlık imkanlarında daha güçlü olacaklarını ve bayi paylarındaki azalmayı, belli oranda tüketicilere yansıtabileceklerini belirtiliyor. SHA