Başbakan Ahmet Davutoğlu, Trabzonlu STK’ları ve Trabzonlu iş dünyası temsilcilerini seferberliğe davet ederek, “Sonuçlar itibariyle güzeldir belki ama Trabzon ve bölgenin kalkınması için ekonomik bakımdan zaaftır; iç göçün yavaş yavaş durması lazım” dedi.
Davutoğlu, Trabzon’da STK’larla yemekte bir araya geldi. Bütün sivil toplum temsilcileriyle uzun soluklu toplantılar yapmaya önem verdiğini söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Hepimiz, hangi görüşe sahip olursak olalım, hangi etnik, mezhebi arka plana sahip olursak olalım aynı geminin içindeyiz. Bu geminin çok rüzgarlı, Karadeniz dalgaları gibi dalgalar arasında istikamet üzerinde gitmesi lazım, sarsılmaması lazım.Bizim sorumluluğumuz, böyle bir sarsıntıya izin vermemektir.Çözüm süreci derken, milli birlik projeleri derken, Türkiye’nin doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini tek bir bilinçte bir araya getirmeyi hedefliyoruz.Ekonomik kalkınma derken, insan odaklı ekonomik kalkınmayı hedefliyoruz.Aktif dış politika ve dünyada itibarlı bir ülke derken, işte Karadeniz’in o vakur insanının her yerde izzet halini yaşamasını öngörüyoruz.Bunları bir araya getirdiğimizde bir taraftan hükümet olarak merkezde bu çabaları yürütürken, bir taraftan da gittiğim her ilde mümkün olduğunca, özellikle Trabzon gibi merkezi illerimizde mutlaka sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geliyoruz. Kanaatlerimizi onlarla birlikte olgunlaştırıyoruz.”
Batum ile Trabzon’un tekrar barış içinde ve tarihi havza olarak buluşmasını istediklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları ifade etti:
“O bakımdan Trabzonlu STK’ları ve Trabzonlu iş dünyası temsilcilerimizi bir anlamda seferberliğe davet ediyorum; sonuçlar itibariyle güzeldir belki ama Trabzon ve bölgenin kalkınması için ekonomik bakımdan zaaftır, iç göçün yavaş yavaş durması lazım. Bugün Rize’de çalışacak genç nüfus bulunamadığı için Gürcistan’dan gelip çalışanlar olduğunu anlattılar.Genç nüfusun 1950-1960’lı yıllarda iş bulamadığı için İstanbul’a gitmesi anlaşılır ama şimdi kalkınan Türkiye’de her vilayet, kendi iş gücünü orada tutacak tedbirleri almalıdır. Aksi takdirde, bu güzel şehirlerimiz çoraklaşır, İstanbul da yaşanamaz hale gelecek şekilde yoğunlaşmaya başlar. Halbuki İstanbul gibi güzel bir şehirdir Trabzon, yaşanılası bir şehirdir.Birçok şehrimiz böyledir.Yeter ki biz, bu şehirlerimizde ekonomik hayatı canlı tutalım.
Trabzonlulara hitap ederken, hata yapıp sadece ‘Trabzon’da yaşayanlar’ dememek lazım.Türkiye’nin neresine giderseniz gidin zaten var da dünyada nereye gitseniz mutlaka karşınıza bir Trabzonlu çıkar.Böylesine azimli bir topluluk. Trabzonsporlular, ‘Bizim için her yer Trabzon’ demişse, sebepsiz değil.”ANKA
Davutoğlu, Trabzon’da STK’larla yemekte bir araya geldi. Bütün sivil toplum temsilcileriyle uzun soluklu toplantılar yapmaya önem verdiğini söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Hepimiz, hangi görüşe sahip olursak olalım, hangi etnik, mezhebi arka plana sahip olursak olalım aynı geminin içindeyiz. Bu geminin çok rüzgarlı, Karadeniz dalgaları gibi dalgalar arasında istikamet üzerinde gitmesi lazım, sarsılmaması lazım.Bizim sorumluluğumuz, böyle bir sarsıntıya izin vermemektir.Çözüm süreci derken, milli birlik projeleri derken, Türkiye’nin doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini tek bir bilinçte bir araya getirmeyi hedefliyoruz.Ekonomik kalkınma derken, insan odaklı ekonomik kalkınmayı hedefliyoruz.Aktif dış politika ve dünyada itibarlı bir ülke derken, işte Karadeniz’in o vakur insanının her yerde izzet halini yaşamasını öngörüyoruz.Bunları bir araya getirdiğimizde bir taraftan hükümet olarak merkezde bu çabaları yürütürken, bir taraftan da gittiğim her ilde mümkün olduğunca, özellikle Trabzon gibi merkezi illerimizde mutlaka sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geliyoruz. Kanaatlerimizi onlarla birlikte olgunlaştırıyoruz.”
Batum ile Trabzon’un tekrar barış içinde ve tarihi havza olarak buluşmasını istediklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları ifade etti:
“O bakımdan Trabzonlu STK’ları ve Trabzonlu iş dünyası temsilcilerimizi bir anlamda seferberliğe davet ediyorum; sonuçlar itibariyle güzeldir belki ama Trabzon ve bölgenin kalkınması için ekonomik bakımdan zaaftır, iç göçün yavaş yavaş durması lazım. Bugün Rize’de çalışacak genç nüfus bulunamadığı için Gürcistan’dan gelip çalışanlar olduğunu anlattılar.Genç nüfusun 1950-1960’lı yıllarda iş bulamadığı için İstanbul’a gitmesi anlaşılır ama şimdi kalkınan Türkiye’de her vilayet, kendi iş gücünü orada tutacak tedbirleri almalıdır. Aksi takdirde, bu güzel şehirlerimiz çoraklaşır, İstanbul da yaşanamaz hale gelecek şekilde yoğunlaşmaya başlar. Halbuki İstanbul gibi güzel bir şehirdir Trabzon, yaşanılası bir şehirdir.Birçok şehrimiz böyledir.Yeter ki biz, bu şehirlerimizde ekonomik hayatı canlı tutalım.
Trabzonlulara hitap ederken, hata yapıp sadece ‘Trabzon’da yaşayanlar’ dememek lazım.Türkiye’nin neresine giderseniz gidin zaten var da dünyada nereye gitseniz mutlaka karşınıza bir Trabzonlu çıkar.Böylesine azimli bir topluluk. Trabzonsporlular, ‘Bizim için her yer Trabzon’ demişse, sebepsiz değil.”ANKA
RSS