Moody’s, Türk bankacılık sisteminin görünümünü “durağan” olarak belirlerken, banka kredilerinde bu yıl yüzde 12-15 düzeyinde artış beklendiğini, bunun “bankacılığın gelişmediği bölgelerin” banka sistemine dahil olmasıyla destekleneceğini bildirdi.
Moody’s’in “Bankacılık Sistem Görünümü: Türkiye” raporunu yayımladı. Raporda “Görünümün başlıca gerekçeleri, ılımlı ekonomik büyüme değerlendirmesiyle ülkenin finansal gücündeki iyileşmenin, bankalar için, Euro bölgesi krizi, oynaklık gösteren piyasalar ve yatırımcı risk isteksizliğinin oluşturduğu aşağı yönlü risklere karşın destekleyici işletme koşulları oluşturması ve bankaların takipteki kredilerdeki olası tedrici artışı asorbe edecek yeterli kaynağa sahip olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Rapora göre bankaların net kar marjları düşük faiz oranları ve artan rekabet ortamında düşebilecek, bankaların hala güçlü fonlama profilleri mevduatı geride bırakan krediler nedeniyle daha az güçlü hale gelebilecek.
Moody’s Türkiye’nin devam eden büyümesinin bu yıl yüzde 3.8 oranında gerçekleşeceğini bildirdi. Türkiye’de geçen yıl büyümenin 2009 resesyonundan önceki son artışın altında kaldığını ve yüzde 3 olarak gerçekleştiğini belirten Moody’s, bu görece ılımlı büyümenin bankalar için destekleyici koşul oluşturduğunu bildirdi. Bankaların Türkiye’de mali yönetimdeki iyileşmeyle elde edilen “Ba1” notundan da yarar sağladığını belirten Moody’s, kredilerde genişlemenin bu yıl yüzde 12-15 dolayında ılımlı kalacağını, bunun özellikle bankacılığın yeterince gelişmediği bölgelerde banka sistemine artan girişlerle destekleneceğini bildirdi.
Moody’s, aşağı yönlü riskler arasında Euro krizinde yeni bir hızlanma ve küresel yatırımcı risk isteksizliğinde ani bir artışın bulunduğunu belirtti. Banka varlık kalitelerinin, takipteki kredi oranlarının şu andaki çok düşük düzeyinden ılımlı bir artışla tedrici olarak normalleşeceğini belirten Moody’s şu değerlendirmelerde bulundu: “-Sağlam olmayan tüketici kredileri ve küçük-orta ölçekli girişimlere verilen krediler en riskli bölümünü oluşturuyor ve takipteki krediler, ekonomik büyümenin hala borç alanların ödeme kabiliyetlerini desteklemesinden dolayı sadece tedrici olarak artacak. -Bankalar kayıpları karşılayacak yeterli kaynaklara sahip. Ancak, varlıklarda artışlar sermaye artışlarını geride bırakırken sermaye rasyoları azaldı. -Moody’s, bankalar ılımlı büyüme, artan rekabet ve karşılık maliyetlerinde artışla karşı karşıya kalırken net kar marjlarının gelecek 12-18 ay boyunca zayıflamasını bekliyor. -Sistem için kritik uzun vadeli zorluk, yoğunlaşan rekabet ve karlılık baskılarına karşın risk disiplinini korumak olacak. -Uzun yıllar boyunca kredilerin mevduattan fazla artmasıyla bankalar giderek artan şekilde toptan piyasalara yöneldi ya da likit menkul kıymetlerden kredilere geçti. Sonuç olarak, birçok banka hala güçlü bireysel mevduat ayrıcalığından yararlansa da piyasalardaki oynaklığı fonlamada daha kırılgan hale geldi.”
Moody’s’in “Bankacılık Sistem Görünümü: Türkiye” raporunu yayımladı. Raporda “Görünümün başlıca gerekçeleri, ılımlı ekonomik büyüme değerlendirmesiyle ülkenin finansal gücündeki iyileşmenin, bankalar için, Euro bölgesi krizi, oynaklık gösteren piyasalar ve yatırımcı risk isteksizliğinin oluşturduğu aşağı yönlü risklere karşın destekleyici işletme koşulları oluşturması ve bankaların takipteki kredilerdeki olası tedrici artışı asorbe edecek yeterli kaynağa sahip olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Rapora göre bankaların net kar marjları düşük faiz oranları ve artan rekabet ortamında düşebilecek, bankaların hala güçlü fonlama profilleri mevduatı geride bırakan krediler nedeniyle daha az güçlü hale gelebilecek.
Moody’s Türkiye’nin devam eden büyümesinin bu yıl yüzde 3.8 oranında gerçekleşeceğini bildirdi. Türkiye’de geçen yıl büyümenin 2009 resesyonundan önceki son artışın altında kaldığını ve yüzde 3 olarak gerçekleştiğini belirten Moody’s, bu görece ılımlı büyümenin bankalar için destekleyici koşul oluşturduğunu bildirdi. Bankaların Türkiye’de mali yönetimdeki iyileşmeyle elde edilen “Ba1” notundan da yarar sağladığını belirten Moody’s, kredilerde genişlemenin bu yıl yüzde 12-15 dolayında ılımlı kalacağını, bunun özellikle bankacılığın yeterince gelişmediği bölgelerde banka sistemine artan girişlerle destekleneceğini bildirdi.
Moody’s, aşağı yönlü riskler arasında Euro krizinde yeni bir hızlanma ve küresel yatırımcı risk isteksizliğinde ani bir artışın bulunduğunu belirtti. Banka varlık kalitelerinin, takipteki kredi oranlarının şu andaki çok düşük düzeyinden ılımlı bir artışla tedrici olarak normalleşeceğini belirten Moody’s şu değerlendirmelerde bulundu: “-Sağlam olmayan tüketici kredileri ve küçük-orta ölçekli girişimlere verilen krediler en riskli bölümünü oluşturuyor ve takipteki krediler, ekonomik büyümenin hala borç alanların ödeme kabiliyetlerini desteklemesinden dolayı sadece tedrici olarak artacak. -Bankalar kayıpları karşılayacak yeterli kaynaklara sahip. Ancak, varlıklarda artışlar sermaye artışlarını geride bırakırken sermaye rasyoları azaldı. -Moody’s, bankalar ılımlı büyüme, artan rekabet ve karşılık maliyetlerinde artışla karşı karşıya kalırken net kar marjlarının gelecek 12-18 ay boyunca zayıflamasını bekliyor. -Sistem için kritik uzun vadeli zorluk, yoğunlaşan rekabet ve karlılık baskılarına karşın risk disiplinini korumak olacak. -Uzun yıllar boyunca kredilerin mevduattan fazla artmasıyla bankalar giderek artan şekilde toptan piyasalara yöneldi ya da likit menkul kıymetlerden kredilere geçti. Sonuç olarak, birçok banka hala güçlü bireysel mevduat ayrıcalığından yararlansa da piyasalardaki oynaklığı fonlamada daha kırılgan hale geldi.”