Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapı ile mücadelede kararlılık mesajı verdi. Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Silahlar bir kenara konulacak ne mesele varsa konuşarak, uzlaşarak, siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Bunun dışında hiçbir yola, hiçbir yönteme Türkiye Cumhuriyeti asla fırsat vermez, zemin vermez, imkânda vermez. Ne terör tehdidi, ne sokakları karıştırma tehdidi, nede işlenen barbarca cinayetler Türkiye’nin istikamet çizgisini zedeleyemez” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında emeklilik bekleyen BAĞ-KUR’luya da müjde verdi. Erdoğan, Sosyal Güvenlik Kurumu ile Halk Bankası arasında bugün imzalanacak protokol ile emeklilik bekleyen 277 bin BAĞ-KUR’luya kredi imkânı sağlanacağını söyledi.
ATO Kongre Merkezi’nde yapılan 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının esnaf ve sanatkârımıza nasıl musallat olduğunu, kimi zaman gönüllü olarak ama çoğu zaman şantajla, kumpasla, baskıyla esnaf ve sanatkârımızı sömürdüğünü bugün artık çok daha net olarak gördüklerini bildirdi.
Paralel yapı ile ilgili olarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaptıkları uyarıların paralel yapının bazı müttefiklerini rahatsız ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün cesaret çağrılarımıza rağmen maalesef şantajın bazı siyasiler üzerinde maalesef etkili olduğunu görmekte açıkça bizi üzüyor. Ekvator Ginesi’nde Türkiye Afrika 2. Ortaklık Zirvesinde Afrikalı dost ve kardeşlerimize yaptığımız uyarılarda bu manada birilerini rahatsız etmiş. Afrikalı kardeşlerimizi bu sinsi yapı hakkında uyarmak bizim en tabi vazifemizdir ve hakkımızdır. Farklı maskeler altında, bir misyoner ve ajan tavrıyla bu yapının Afrika’da faaliyet göstermesi ülkemiz adına da dost ve kardeş ülkeler adına da ciddi bir tehdittir. Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden bu yapı ile mücadelemiz milletimizin de verdiği yetki uyarınca devam edecek” dedi.
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnaf ve sanatkârımız çok kritik, çok hayati bir yerde duruyor. Teröre en fazla bedel ödeyen kesimler arasında esnaf ve sanatkârlarımızda bulunuyor. Batıda, Kuzey’de ve Güney’de terörün ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini bedel ödenirken Doğu ve Güneydoğuda buna ek olarak 'haraç' nedeniyle, kepenk kapatma nedeniyle yoksulluk ve göç nedeniyle teröre bedeller ödendi. Çözüm süreci anne babaları umutlandığı kadar bölgedeki esnaf ve sanatkârımızı da umutlandırdı. Dükkânları yakılıp yıkılan nice esnafımız var. Hükümetimiz onlar üzerinde hassasiyetle duruyor, gerekli desteği veriyor ve vermeye devam edecektir. Son 1,5 yıldır tüm sabotaj girişimlerine rağmen muhafaza edilen çözüm süreci esnafımızın da huzur ve güven ortamını teneffüs etmesini sağlıyor. 6-7 Ekim olayları maalesef yeni bir kışkırtma tahrik olarak ortaya çıktı. Esnaf ve sanatkârla arasında, Türk, Kürt, Arap gibi ayrımlar yoktur” diye konuştu.
Çözüm süreci konusunda, söylentilere, dedikodulara şehir efsanelerine itibar edilmemesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu işin çerçevesi bellidir, sınırları bellidir, marjı bellidir. Bu bir pazarlık süreci değildir, bu bir taviz süreci, bir alma verme süreci asla değildir. Silahlar bir kenara konulacak ne mesele varsa konuşarak, uzlaşarak, siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Bunun dışında hiçbir yola, hiçbir yönteme Türkiye Cumhuriyeti asla fırsat vermez, zemin vermez, imkânda vermez. Ne terör tehdidi, ne sokakları karıştırma tehdidi, nede işlenen barbarca cinayetler Türkiye’nin istikamet çizgisini zedeleyemez. Hazırlanmakta olan yargı paketi, güvenlik paketi uygulamaya girdikten sonra bu durum çok daha farklı bir şekilde güvence altına alınacaktır. Biz birilerini memnun etmek için, birilerini tatmin etmek için değil 77 milyonun huzurunu barışını, kardeşliğini sağlamak için bu yola çıktık. Şımarıklığa, başıbozukluğu da bizim tahammülümüz olmaz. Kobani bahanesi ile sokağa çıktılar üstelikte hemen tamamı Kürt olmak üzere 50’ye yakın kardeşimizi barbarca ve vahşice katlettiler.
ATO Kongre Merkezi’nde yapılan 4. Esnaf ve Sanatkârlar Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının esnaf ve sanatkârımıza nasıl musallat olduğunu, kimi zaman gönüllü olarak ama çoğu zaman şantajla, kumpasla, baskıyla esnaf ve sanatkârımızı sömürdüğünü bugün artık çok daha net olarak gördüklerini bildirdi.
Paralel yapı ile ilgili olarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaptıkları uyarıların paralel yapının bazı müttefiklerini rahatsız ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün cesaret çağrılarımıza rağmen maalesef şantajın bazı siyasiler üzerinde maalesef etkili olduğunu görmekte açıkça bizi üzüyor. Ekvator Ginesi’nde Türkiye Afrika 2. Ortaklık Zirvesinde Afrikalı dost ve kardeşlerimize yaptığımız uyarılarda bu manada birilerini rahatsız etmiş. Afrikalı kardeşlerimizi bu sinsi yapı hakkında uyarmak bizim en tabi vazifemizdir ve hakkımızdır. Farklı maskeler altında, bir misyoner ve ajan tavrıyla bu yapının Afrika’da faaliyet göstermesi ülkemiz adına da dost ve kardeş ülkeler adına da ciddi bir tehdittir. Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden bu yapı ile mücadelemiz milletimizin de verdiği yetki uyarınca devam edecek” dedi.
Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esnaf ve sanatkârımız çok kritik, çok hayati bir yerde duruyor. Teröre en fazla bedel ödeyen kesimler arasında esnaf ve sanatkârlarımızda bulunuyor. Batıda, Kuzey’de ve Güney’de terörün ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini bedel ödenirken Doğu ve Güneydoğuda buna ek olarak 'haraç' nedeniyle, kepenk kapatma nedeniyle yoksulluk ve göç nedeniyle teröre bedeller ödendi. Çözüm süreci anne babaları umutlandığı kadar bölgedeki esnaf ve sanatkârımızı da umutlandırdı. Dükkânları yakılıp yıkılan nice esnafımız var. Hükümetimiz onlar üzerinde hassasiyetle duruyor, gerekli desteği veriyor ve vermeye devam edecektir. Son 1,5 yıldır tüm sabotaj girişimlerine rağmen muhafaza edilen çözüm süreci esnafımızın da huzur ve güven ortamını teneffüs etmesini sağlıyor. 6-7 Ekim olayları maalesef yeni bir kışkırtma tahrik olarak ortaya çıktı. Esnaf ve sanatkârla arasında, Türk, Kürt, Arap gibi ayrımlar yoktur” diye konuştu.
Çözüm süreci konusunda, söylentilere, dedikodulara şehir efsanelerine itibar edilmemesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu işin çerçevesi bellidir, sınırları bellidir, marjı bellidir. Bu bir pazarlık süreci değildir, bu bir taviz süreci, bir alma verme süreci asla değildir. Silahlar bir kenara konulacak ne mesele varsa konuşarak, uzlaşarak, siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Bunun dışında hiçbir yola, hiçbir yönteme Türkiye Cumhuriyeti asla fırsat vermez, zemin vermez, imkânda vermez. Ne terör tehdidi, ne sokakları karıştırma tehdidi, nede işlenen barbarca cinayetler Türkiye’nin istikamet çizgisini zedeleyemez. Hazırlanmakta olan yargı paketi, güvenlik paketi uygulamaya girdikten sonra bu durum çok daha farklı bir şekilde güvence altına alınacaktır. Biz birilerini memnun etmek için, birilerini tatmin etmek için değil 77 milyonun huzurunu barışını, kardeşliğini sağlamak için bu yola çıktık. Şımarıklığa, başıbozukluğu da bizim tahammülümüz olmaz. Kobani bahanesi ile sokağa çıktılar üstelikte hemen tamamı Kürt olmak üzere 50’ye yakın kardeşimizi barbarca ve vahşice katlettiler.
RSS