Hükümetin ilk kez ev alacak vatandaşlara sağlayacağını açıkladığı maddi destek yabancı medyada ilgi çekti. Wall Street Journal Gazetesi, hükümetin açıkladığı konut alım desteği seçimler öncesi açıkladığına işaret ederken sağlanan yardımla geçen yıl yüzde 1 altında büyüyen konut satışlarını canlandırmayı amaçladığını anlatıyor.
ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi WSJ, hükümetin açıkladığı yeni önlemlerin Türk ekonomisinde daha hızlı ve daha sürdürebilir bir büyüme temposunu sağlamayı hedefleyen reform paketinin bir parçası olduğunu söylüyor.
Ev alana desteğin, inşaat sektörünün zayıflamakta olduğu işaretlerinin alındığı bir dönemde getirildiğine işaret ediliyor ve 2009-2013 döneminde ortalama olarak yüzde 24’e ulaşan konut satışlarındaki artışın geçen yıl yüzde 1'in altında kaldığının altı çiziliyor. Gazete şu değerlendirmeyi yapıyor:
“İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi veya AKP, daha büyük bir çoğunluğu elde edip edemeyeceğini belirleyecek kritik bir seçimle karşı karşıya. Hükümetin dördüncüsü olması beklenen yeni dönemde hedeflerinden biri de anayasayı yeniden yazıp, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a daha geniş yetki vermektir.”
WSJ, Erdoğan’ın da Türkiye’nin parlamenter sistemini, ABD türü bir icracı başkanlığa dönüştürmek istediğine dikkat çekerken iddialı altyapı projeleri ve artan konut sahipliğine verdiği öneme vurgu yapıyor.
Haberde değerlendirmelerine de yer verildiği risk danışmanlığı şirketi Stroz Friedberg analisti Jonathan Friedman da “Hedefte inşaat sektörünün olması şaşırtıcı değil çünkü ekonominin ve AKP’nin hayat çizgisi” dedi. Friedman, “Türkiye, 2000 yıllarının son kısmında başardığı yüksek büyümeye dönmek istiyorsa eğer, yeni bir ekonomik modeli bulmalı” sözlerini de kullandı.
Capital Economics’ten William Jackson da, konut alımları için getirilen yeni teşviğe ilişkin “Bu politika, seçimler öncesi popülariteyi ve ekonomik büyümeyi güçlendirmeye yöneliktir” diye düşünüyor.
Bunun ardından WSJ, Türk hükümetinin de tasarrufları artırma çabasına da dikkat çekerken “2013 yılında gayri safi yurt için hasılanın yüzde 13,4’ü olan Türkiye’nin tasarruf oranı, rekor düşük düzeyde” dedikten sonra hükümetin ise bu oranı 2017 yılına kadar yüzde 17,1’e çıkarmak istediğini ancak aynı zamanda iç talebini azaltmaktan da çekindiğini de anlatıyor. ANKA
ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi WSJ, hükümetin açıkladığı yeni önlemlerin Türk ekonomisinde daha hızlı ve daha sürdürebilir bir büyüme temposunu sağlamayı hedefleyen reform paketinin bir parçası olduğunu söylüyor.
Ev alana desteğin, inşaat sektörünün zayıflamakta olduğu işaretlerinin alındığı bir dönemde getirildiğine işaret ediliyor ve 2009-2013 döneminde ortalama olarak yüzde 24’e ulaşan konut satışlarındaki artışın geçen yıl yüzde 1'in altında kaldığının altı çiziliyor. Gazete şu değerlendirmeyi yapıyor:
“İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi veya AKP, daha büyük bir çoğunluğu elde edip edemeyeceğini belirleyecek kritik bir seçimle karşı karşıya. Hükümetin dördüncüsü olması beklenen yeni dönemde hedeflerinden biri de anayasayı yeniden yazıp, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a daha geniş yetki vermektir.”
WSJ, Erdoğan’ın da Türkiye’nin parlamenter sistemini, ABD türü bir icracı başkanlığa dönüştürmek istediğine dikkat çekerken iddialı altyapı projeleri ve artan konut sahipliğine verdiği öneme vurgu yapıyor.
Haberde değerlendirmelerine de yer verildiği risk danışmanlığı şirketi Stroz Friedberg analisti Jonathan Friedman da “Hedefte inşaat sektörünün olması şaşırtıcı değil çünkü ekonominin ve AKP’nin hayat çizgisi” dedi. Friedman, “Türkiye, 2000 yıllarının son kısmında başardığı yüksek büyümeye dönmek istiyorsa eğer, yeni bir ekonomik modeli bulmalı” sözlerini de kullandı.
Capital Economics’ten William Jackson da, konut alımları için getirilen yeni teşviğe ilişkin “Bu politika, seçimler öncesi popülariteyi ve ekonomik büyümeyi güçlendirmeye yöneliktir” diye düşünüyor.
Bunun ardından WSJ, Türk hükümetinin de tasarrufları artırma çabasına da dikkat çekerken “2013 yılında gayri safi yurt için hasılanın yüzde 13,4’ü olan Türkiye’nin tasarruf oranı, rekor düşük düzeyde” dedikten sonra hükümetin ise bu oranı 2017 yılına kadar yüzde 17,1’e çıkarmak istediğini ancak aynı zamanda iç talebini azaltmaktan da çekindiğini de anlatıyor. ANKA
RSS