ANASAYFA arrow right Ekonomi

Son dolar artışı 2023 hedefini sekteye uğratacak

Son dolar artışı 2023 hedefini sekteye uğratacak
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.15
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.15
“İhracatçılar rekor kazanç elde etmiş olsalar da yavaşlayan büyüme oranı ve zayıflayan Türk Lirası ile ılımlı bir yıl oldu”
“İhracatçılar rekor kazanç elde etmiş olsalar da yavaşlayan büyüme oranı ve zayıflayan Türk Lirası ile ılımlı bir yıl oldu”
İngiliz Ticaret Odaları (British Chambers of Commerce) gelişmekte olan piyasalar kulvarında üstün bir performans sergileyen Türkiye ekonomisi için 2014 yılının, kimi temel piyasalardan gelen daha az talebe rağmen ihracatçılar rekor kazanç elde etmiş olsalar da yavaşlayan büyüme oranı ve zayıflayan Türk Lirası ile ılımlı bir yıl olduğunu bildirdi. BCC dolarda son değer kaybının Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefini sekteye uğratacağını belirtti.
BCC Türkiye temsilciliği “2014 Yılında Türkiye’ye Bakış” başlıklı değerlendirmesini geçen hafta sonu yayınladı. Değerlendirmede, “Gelişmekte olan piyasalar kulvarında üstün bir performans sergileyen Türkiye ekonomisi için 2014 yılı, kimi temel piyasalardan gelen daha az talebe rağmen ihracatçılar rekor kazanç elde etmiş olsalar da yavaşlayan büyüme oranı ve zayıflayan Türk Lirası ile ılımlı bir yıl oldu” denildi.
Hızla düşen petrol fiyatlarının, 2014’ün ilk 11 ayında kaydedilen 76 milyar dolarlık cari açığı daha da azaltarak ve üretim maliyetlerini düşürerek bu yıl Türkiye ekonomisine yardımcı olabileceğine değinen BCC, “Bu aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa’daki birçok kilit ihracat piyasası aksak adımlarla durgunluğa doğru ilerlerken, beklenen ABD faiz oranı artışı yenilenen bir sermaye çıkışına yol açabilir” denildi.
Ekonomik büyümenin 2014 boyunca giderek yavaşladığına değinilirken, “Yıllık büyüme ilk çeyrekte yüzde 4,7’ten üçüncü çeyrekte yüzde 1,7’ye düşerek beklentileri karşılayamadı ve 2012 yılından bu yana en düşük orana ulaştı. Tarım üretimindeki düşüş ve Temmuz-Eylül döneminde sabit fiyatlarda sadece yüzde 0,2 artış gösteren hanehalkı harcamalarındaki durgunluk, ekonomik büyümenin hız kesmesindeki faktörlerden bazılarıdır” ifadesi kullanıldı. BCC’nin değerlendirmesi şöyle devam etti:
“-Centre for Economics and Business Research (CEBR) raporuna göre Türkiye, esas olarak Lira’nın değer kaybetmesi sebebiyle küresel ekonomiler merdiveninde iki basamak gerileyerek 2014 yılında 19. sıraya oturacak. 2013 yılında 827 milyar dolar olan GSYİH, 2014 yılında 767 milyar dolara düşecek ve bu da ülkenin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma hedefini sekteye uğratacak.
-Hanehalkı harcamalarındaki durgunluk, 2014’ün ikinci yarısında tüketici güvenindeki azalmayla paralel gerçekleşmiştir. Aralık ayındaki tüketici güven anketinde TÜİK, güven endeksinin 2010 yılı başından bu yana en düşük seviyeye ulaşarak 67,7 puana düştüğü bulgusuna varmıştır. Tüketici güvenindeki bu soğuma (100 puanın altı kötümser bir bakış açısını ifade etmektedir), önümüzdeki yıl perakende, gayrimenkul ve imalat sektörlerini etkileyebilir.
-Ekonomiyi etkileyebilecek bir diğer faktör de Haziran’da yapılması planlanan genel seçimlerdir. Seçime doğru giden dönemde devlet harcamaları artabilir ve ekonomiye etki ederek büyümeyi destekleyebilir. Ancak bu dönemde, en azından seçim sonuçları ilan edilene kadar ikinci çeyrekte piyasalarda belirsizlik de yaşanabilir.
-Ekonomi Bakanlığı’nın Aralık ayında yayımladığı son verilere göre 2014’ün ilk 10 ayında yıllık bazda yüzde 4,7 artarak 9,79 milyar dolara ulaşan doğrudan yabancı yatırım girişi daha pozitif gelişmeler doğurmuştur.
-Yabancılar büyük ölçüde gayrimenkul yatırımı yapıp bu sektörde 3 milyar dolardan fazla para harcarken, Türkiye’nin imalat sektörü de 2,3 milyar dolar (2013 yılının aynı dönemine göre 1 milyar dolar daha fazla) yatırım çekerek doğrudan yabancı yatırımlarda muazzam bir artış yaşamıştır. Ancak 2014’ün ilk dört ayında 5,1 milyar dolar olan yatırımlar yılın son aylarına doğru azaldığı için doğrudan yabancı yatırım miktarı beklenenin altında kalabilir.
-Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından Ocak ayının başında yayımlanan rapora göre 2013 yılına kıyasla yüzde 4 artarak 157,6 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaşan ihracat sayesinde dış ticaret de olumlu gelişmelerin yaşandığı diğer bir alan olmuştur. Otomotiv sektörü, geçen yıla kıyasla yüzde 4,5 artışla 22,3 milyar dolar kazanç elde ederek yurtdışı satışa en büyük katkıyı yapmıştır.
-Ancak, Ukrayna’daki olayları takiben ABD ve AB’nin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Rusya ile ticaretin yüzde 15 azalması, Irak’ta yaşanan çatışmalar ve Avrupa’daki talebin zayıflamasına bağlı olarak ihracat performansı tam potansiyeline ulaşamamıştır.
-2015 yılında dış ticarette büyüme, kısmen Türkiye’nin ana piyasalarından bazılarının toparlanmasına bağlı olacaktır. Aynı zamanda, ABD ekonomisinin ticaret ortaklarını da etkileyecek daha güçlü bir performans göstereceği beklentisi, Türk mal ve hizmetleri için talep artışını teşvik edebilir.
-2014’ü çalkantılı geçiren Türk Lirası, yılın ilk ve son aylarında rekor düşüşler yaşamıştır. Lira, dolar karşısında önceki yılın iki buçuk katı devalüasyon ile yaklaşık yüzde 15 değer kaybederek yılı kapatmıştır.
-Üst düzey bakanları hedef alan yolsuzluk iddiaları 2014’ün başında Türk piyasalarında Lira’nın güven kaybı yaşamasına neden olmuştur.
-Siyasi istikrarsızlık endişeleri, Aralık ayında Türk Lirası’nı dolar karşısında 2,4’e geriletirken ABD Doları değer kazanmış ve gelişmekte olan piyasalar Rus Rublesi’nin çöküşünün yayılması korkusuyla sermaye çıkışı yaşamıştır. ABD ekonomisinin yeniden ivme kazanmasıyla doların da değer kazanmaya devam edeceğine yönelik tahminlerle birlikte Lira 2015’te daha fazla kayba uğrayabilir.
-Yılın başlarında Lira’nın düşmesinin etkisiyle Merkez Bankası, sermaye çıkışını geri çevirme amacıyla Ocak ayında gecelik faiz oranını iki katının da üzerine çıkararak yüzde 4,5’ten yüzde 10’a yükseltmiştir. Merkez Bankası’nın çabalarına rağmen, enflasyon 2014 boyunca devamlı olarak yüksek kalmıştır. Ancak aylık bazdaki enflasyon oranının Aralık ayında azalmasıyla birlikte yılsonu göstergeleri, düşen petrol fiyatlarının sonucu olarak enflasyonun düşebileceğini göstermektedir. Bundan da önemlisi petrol fiyatları düşmeye devam ettikçe enflasyonun 2015 yılında daha da azalma ihtimali vardır.”ANKA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *