ANASAYFA arrow right Güncel

“17 Aralık ve Lice’nin arkasında aynı irade var”

“17 Aralık ve Lice’nin arkasında aynı irade var”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.03
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.03
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “17 Aralık’ın arkasında hangi irade varsa Lice’nin arkasında da aynı irade var” dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Tayyar, TGRT haber ekranlarında TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Diyarbakır Lice’de yaşananları değerlendiren Tayyar, Diyarbakır olaylarının birkaç sebebi olduğuna dikkat çekerek, “Diyarbakır ve Bingöl arasında geniş bir alanda kenevir ekiliyor. Bölge uyuşturucu üretimin ve pazarlamasının yapıldığı önemli bir güzergahtan birisi. Çözüm süreci ile o bölgede ciddi operasyonlar yapıldı. Binlerce ton kenevir oradan söküldü ve uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili olanlara karşı ciddi operasyonlar yapıldı. PKK’nın kontrolünde ekimler yapılıyordu. Çözüm süreci ile PKK bu kontrolünü kaybetmeye başladı. Buda ciddi bir gelir kaynağı bölge de hem Kandil’de hem Suriye’de. Oraya çomak sokulduğunu düşünüyorlar, orada ciddi operasyonlar oldu, bir lokal bağlamda böyle bir sebebi var. Temel nedeni ise çözüm sürecinden rahatsız olan odakların Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru gezi olaylarını ve 17 Aralık da ortaya çıktığı gibi bu meseleyi de kaşıyarak büyütme çabasının ön planda olduğunu düşünüyorum. Bu işi büyütmek isteyen irade ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemeye çalışıyor. Büyük bir siyasi operasyonun parçası olarak bizim karşımıza çıkıyor. Gezi olaylarının, 17 Aralık’ın arkasında hangi irade varsa Lice’nin arkasında da aynı irade var” dedi.

Ulusalcı Türk milliyetçileri ve ulusalcı Kürt milliyetçilerinin bir araya geldiği iddialarını da yanıtlayan Tayyar, “Okmeydanı’nda sabah olaylar oldu. Okmeydanı daha önce DHKPC’nin cirit attığı yerdi. 2 gündür de PKK cirit atıyor. Bu birbirinden bağımsız gibi gözükmüyor. Temel düşmen belli ise o düşmana karşı ortaklık yapılabiliyor. Burada PKK’ın da, DHKPC’nin de işbirliği yapabildiğini Ergenekon iddianamesi eklerinde de biz görmüştük. İşte Türkiye’yi karıştırmak isteyen, Türkiye’yi etkisiz hale getirmek isteyen, Erdoğansız Türkiye düşüncesi üretenler, Cumhurbaşkanlığı seçimine tesir etmek isteyenler nasıl gezi ve 17 Aralık’ı kullandıysalar, Lice olaylarını da kullanmaya çalışıyorlar. Erdoğansız bir Türkiye’nin daha iyi olacağına inanıyorlar. Yeni Türkiye’nin mucidi olarak bugün Recep Tayyip Erdoğan bizim karşımızda, bu insan artık gücü kudreti Türkiye sınırları ile ölçümlenen biri değil, hem bölgede etkili söz sahibi hem dünya da etkili ve söz sahibi. Bu bir güçtür, siz eğer Türkiye’yi tekrar eski haline dönüştürmek istiyorsanız iddiasız ensesine vurulduğu zaman lokması alınan, gündemi tepeden tayin edilen bir ülke haline getirmek istiyorsanız Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasetin dışında tutabilirseniz bunları daha kolay başarabilirsiniz diye düşünülüyor. Burada temel eski Türkiye için Recep Tayyip Erdoğan’ın silinmesi gerekir. Bunun içinde bir Cumhurbaşkanı adayı olmaması gerekiyor iki aday olmadıktan sonra da 3 dönem sınırlaması ile sınırlamaya uysun ve bir daha genel başkanlık da yapmasın. Siyasetin dışında kalsın ama buda çok mümkün gözükmüyor, onların hesabı bu Mısır’da Suriye’de olduğu gibi Ukrayna’da olduğu gibi kendileri ile uyumlu çalışabilecek isimleri gerekirse darbe yapabilecek, gerekirse ülkeyi bölerek getirmek istiyorlar” dedi.
Lice’de Türk bayrağının indirilmesine ilişkin soru üzerine Tayyar, “Türk bayrağının indirilmesini kabul etmek asla mümkün değil, ama görüyoruz ki provokatörler toplumun sinir uçlarına dokunacak ve çatışmayı körükleyecek, derinleştirecek ne kadar değer varsa onlar üzerinden vurmaya çalışıyor. Müthiş bir provokasyon. Üstelikte kare kare çekiliyor. Aynı anda sosyal medya da paylaşılıyor. İlk paylaşanlardan bir tanesi de maalesef bizim cemaat medyası. Üzülerek şunu görüyoruz; kan siyasetinden kandan beslenen siyasiler ve onların yerel uzantıları maalesef bu provokasyonun içinde hızlı bir şekilde yer aldılar. Biz bunların son 1 buçuk yıldır 2 yıldır akıllandıklarını falan zannediyorduk ama görüyoruz ki Erdoğan düşmanlığı bunların aklını da esir almış gibi gözüküyor. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun, hatta ülke bölünebilir diye düşünen bir güruh var bu ülkede. Erdoğan’ın gitmesini ülkenin bölünmesine tercih edecek maalesef hainler var bu ülkede. İşte 1 buçuk yıldır kan akmıyor diyoruz. Kan akmıyor diyorsunuz ama bakın bayrağın indiriyorlar, yolları kesiyorlar. Bunlar olduğu zamanda devlet yok kardeşim PKK’ya bölgeyi teslim ettiniz diyenler orada operasyon yapıldığı zamanda katliam var diye bağırıyorlar. Peki siz neyin peşindesiniz kardeşim? Bir taraftan devlet otoritesi yok diye bağıracaksınız, devlet otoritesini tesis etmeye çalıştığı zamanda katliam var diye bağıracaksınız. Demek ki sizin derdinizin ülkenin selameti, barışı, istikrarı, huzuruyla hiçbir derdiniz yok yani. Düşmanlık. Burada ya adam hain ya da kuş beyinli. Ben bunun başka izahını bulamıyorum. Eğer 1 buçuk yıldır bu ülkede kan akmıyorsa, ocaklara ateş düşmüyorsa ve bu seni mutlu etmiyorsa bir problem var demektir” ifadelerini kullandı.
Barış süreciyle ilgili ise Tayyar, “1 sene olacak bitti. 30 sene kan emildi bu memlekette doymadık mı hala? Yani 50 bin insan hayatını kaybetti bu memlekette. Kaşıyanlara diyorum; kan emmeye doymadınız mı? Bu memlekette 50 binin üzerinde insan öldü. 300 milyar dolar, 400 milyar dolar, 500 milyar dolar Türkiye’nin kaybı oldu. Bu ekonomik kaybı saymıyorum. Para bir şekilde sağlanabilir. Giden can gidiyor ve bunun geri dönmesi mümkün değil. Bu memlekette ne kadar insan ölmeli ki siz bundan mutluluk duyacaksınız, huzura ereceksiniz. Ne kadar insan ölürse siz huzura erersiniz. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Herkes için söylüyorum bunu. Eğer bu ülkede çözüm süreci bitmek üzeredir diyen insanlar böyle davul zurna eşliğinde neredeyse bayram yapıyorlarsa ve bu bayramı yapanlar kol kola girdiklerinde saflara baktığınızda Sözcüyü, Yeniçağı ve Özgür gündem gazetesini buluyorsanız, gerçekten üzerinde düşünmemiz gereken vakayla karşı karşıyayız. Böyle bir şey olabilir mi yani. Herkes bir akıllansın” değerlendirmesinde bulundu.
IŞİD’in 22 civarında militanının Türkiye’de cezaevinde olduğunu belirten Tayyar, “Çok önemli operasyonlar yapıldı ve Türkiye’den de kadro devşiriyorlar. Tıpkı PKK’lılar gibi IŞİD militanlarının da cenazelerini göreceksiniz Türkiye’de yakın zamanda. Geçtiğimiz günlerde Batman’da bir tanesini defnettiler ve hızlı bir şekilde de Türkiye’den kadro değiştiriyorlar. Batman’dan, Mardin’den, Gaziantep’ten sınır şehirlerinden IŞİD’e kadro değiştiriliyor” diye konuştu.
Kaçırılan çocukların Suriye’ye taşındığı iddialarına ilişkin ise Tayyar şunları söyledi:
“O doğru bir tespit. Kandil’e falan gittikleri yok. PYD kontrolünde Suriye’de yeni bir ordu kuruluyor ve Türkiye’den kaçırılan çocuklar PYD ordusuna katılıyor. Orada eğitiliyor. PYD diye bir şey yok aslında. O PKK’nın bir kolu. PKK Suriye’de devletleşmeye çalışıyor. İlk devletini orda kuracak ama bunu kurarken de güçlü bir şekilde bu yapıyı güçlü oluşturmaya çalışıyor. Kuzey Irak’ta da Barzani ile kavgalılar. Bu son dönemde Lice olaylarının tırmanmasının lokal sebepleri olduğunu söyledi. Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele önemli ama şu gözden kaçmasın; bu çözüm sürecini akamete uğratmaya yönelik operasyonların son dönemde artması ve dışarıdan destek görmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesi cumhurbaşkanlığı seçimidir dedim. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber Kuzey Irak petrolünün Türkiye üzerinden pazarlanmasıdır. Bunu yabana atmayın. Bu başlayınca bir anda IŞİD Talabani’nin karargâhına saldırdı. Onlarca insan hayatını kaybetti. Aynı zamanda bölge hareketlenmeye başladı. Lice olayları giderek tırmanır oldu. Bugün IŞİD’in arkasındaki yabancı istihbarat örgütü CSI’dir. Arkasındaki güçlü irade CSI’dir. Amerika Irak’tan çekilirken bir Şii lideri El-Maliki’ye Irak’ı teslim etti gitti. Kuzey Irak’ta da ayrı bir yapı oluştu. Diğer taraftan da IŞİD’i Irak’ta ve Suriye’de güçlendirerek, orayı bir bataklığa çeviriyorlar. Orayı bir bataklığa çevirdikleri zaman İran’ı bir sopa olarak kullanma fırsatı doğacak. Verilen mesajların birisi de Barzani’ye ‘Sen diyor, Türkiye üzerinden hesap yapıyorsun’. Barzani’ye bir ayar veriliyor burada, Talabani’ye ayar veriliyor. Bugün İran Cumhurbaşkanı da Türkiye’de bütün bu meseleler Ruhani ile konuşulacaktır diye düşünüyorum.”

Bayrağı indiren kişiye ateş açılmamasıyla ilgili Tayyar, “İnanılmaz bir sabır, fedakarlıktır. Kolay bir şey değil. Bu memlekette o kadar acılar yaşanmış o acılar bir daha tekrar etmesin, yaşanmasın diye gösterilen fedakarlığı ve sabrı acziyet olarak algılarsanız hata edersiniz. Yazıktır günahtır bu memlekete. Kandan beslenen herkes için söylüyorum bunu. Ne kadar daha kan akmalı ki siz doyuma ulaşmalısınız. Orada şehitlerimiz gelse, başka insanlarımız hayatlarını kaybetse, bundan mutluluk mu duyacaksınız. Daha doymadınız mı? Bunu anlamakta mümkün değil” dedi.
Kafatasçılık noktasında ırkçılığa götüren Kürt kelimesine tahammül edemeyenlerin noktasında “Lice’de katliam var” sözlerinin manidar olup olmadığına ilişkin Tayyar, “Büyük Türkiye düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı. Bunları ortadan kaldırmış gibi gözüküyor. Akıllı izah edilecek bir durum değil bu. Millet iyice zıvanadan çıkmış yoldan çıkmış” dedi.
Yolların hendekler halinde kazılıp, ulaşımın engellenmesine ilişkin Tayyar, “Bunlar provokasyonun bir parçası olduğunu görüyoruz. İyi niyetli olmadığı belli. Demek ki siz önceden planlamışsınız. Alt yapıyı önceden oluşturmuşsunuz. Onları nasıl pazarlayacağınızı planlamışsınız. Planlı bir kurgu var. Sağduyulu, aklı selim herkesin iyi görmesi gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu.İHA





Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *