KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. 116 bin kamu görevlisinin hiçbirinin adil soruşturma geçirmeden, savunma hakkı verilmeden ve hukuksuzca ihraç edildiğini vurgulayan Ersönmez, “KESK’e bağlı sendika üyesi yüzlerce kamu emekçisi açıkta bekletiliyor. Bugüne kadar emekçilerin hakları, iş güvenceleri, ekonomik talepleri, özlük ve demokratik taleplerini güçlü bir şekilde seslendiren, ülkemizin yarınları için, daima demokrasi, adalet, hukuk, barış, eşitlik ilkesinde ısrarcı olan 4 bin 312 KESK’li görevlerinden uzaklaştırılmış durumdadır” şeklinde konuştu.
OHAL sürecinde
yaşamlarını yitirenler var
Türkiye’nin sendikal, siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük kalıcı düzenlemelerin KHK’lar ile yapıldığını ifade eden Ersönmez, KHK uygulamalarının, tüm muhalif kesimlerin yaşam, çalışma alanlarını, yarınlarını ve çocuklarını olumsuz etkilediğine dikkat çekerken, “Yerel idarelerin keyfiyetine, kişisel husumetlerine, sendikal ve siyasal tercihlere, mezheplerine göre çıkarılan KHK’lerle işten atmaların, açığa almaların travmaları aileleri ile birlikte milyonlarca insanımızın mağduriyetine sebebiyet vermiştir. OHAL sürecinde ihraç olduktan sonra intihar ederek yaşamını yitirenlerin yanı sıra travmalar ve yoğun stres nedeniyle de yaşamını yitirenler vardır. Böylelikle muhalifleri etkisizleştirme amacı, darbe girişiminin arkasına sığınarak hayata geçtiğinden bu yana, hak, hukuk, adalet ve "işini, ekmeğini arayanlara" hakları iade edilmemiştir” ifadelerini kullandı.
Laik ve demokratik ortamı
sağlayacak adımlar atılmalıdır
KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “KESK İstanbul Şubeler Platformu üyelerinin OHAL kapsamında ihraç edilen ve açığa alınan üyeleri için Pazartesi günü Kadıköy ve Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda gerçekleştirdiği oturma eylemine yapılan müdahale, gözaltına alma olaylarını ve 24 Haziran seçimleri yaklaştıkça yaygınlaştırılmasını kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir. OHAL koşullarında da düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkı gibi temel hakların kullanımı engellenemez, engellenmemelidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi Ocak 2018’de aldığı kararda “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin bildirim şartına bağlanmasının bu hakka müdahale teşkil ettiği açıktır. Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; OHAL kaldırılmalı, KHK’ler geri çekilmeli, hukuksuzca ihraç edilen/açığa alınan tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmeleri sağlanmalıdır. İçeride ve dışarıda barışçıl, laik ve demokratik ortamı sağlayacak adımlar atılmalıdır.” Arzu Bulut
OHAL sürecinde
yaşamlarını yitirenler var
Türkiye’nin sendikal, siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük kalıcı düzenlemelerin KHK’lar ile yapıldığını ifade eden Ersönmez, KHK uygulamalarının, tüm muhalif kesimlerin yaşam, çalışma alanlarını, yarınlarını ve çocuklarını olumsuz etkilediğine dikkat çekerken, “Yerel idarelerin keyfiyetine, kişisel husumetlerine, sendikal ve siyasal tercihlere, mezheplerine göre çıkarılan KHK’lerle işten atmaların, açığa almaların travmaları aileleri ile birlikte milyonlarca insanımızın mağduriyetine sebebiyet vermiştir. OHAL sürecinde ihraç olduktan sonra intihar ederek yaşamını yitirenlerin yanı sıra travmalar ve yoğun stres nedeniyle de yaşamını yitirenler vardır. Böylelikle muhalifleri etkisizleştirme amacı, darbe girişiminin arkasına sığınarak hayata geçtiğinden bu yana, hak, hukuk, adalet ve "işini, ekmeğini arayanlara" hakları iade edilmemiştir” ifadelerini kullandı.
Laik ve demokratik ortamı
sağlayacak adımlar atılmalıdır
KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “KESK İstanbul Şubeler Platformu üyelerinin OHAL kapsamında ihraç edilen ve açığa alınan üyeleri için Pazartesi günü Kadıköy ve Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda gerçekleştirdiği oturma eylemine yapılan müdahale, gözaltına alma olaylarını ve 24 Haziran seçimleri yaklaştıkça yaygınlaştırılmasını kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir. OHAL koşullarında da düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkı gibi temel hakların kullanımı engellenemez, engellenmemelidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi Ocak 2018’de aldığı kararda “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin bildirim şartına bağlanmasının bu hakka müdahale teşkil ettiği açıktır. Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; OHAL kaldırılmalı, KHK’ler geri çekilmeli, hukuksuzca ihraç edilen/açığa alınan tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmeleri sağlanmalıdır. İçeride ve dışarıda barışçıl, laik ve demokratik ortamı sağlayacak adımlar atılmalıdır.” Arzu Bulut
RSS