Seçim sürecinde tüm emeklillere iki maaş tutarında ikramiye sözü veren CHP’nin Gaziantep İl Başkanı Sait Köse, “7 Haziran’da 14 milyon oy almışız. Bu ülkede 11 milyon emekli var. Demek ki emeklilerin oyunu alamamışız.Eğer onlar da bize oy verse, biz iktidar olurduk” şeklinde konuştu.
CHP İl Başkanı Sait Köse, CHP’nin 7 Haziran seçimlerinde Gaziantep’te aldığı sonucu, HDP’nin baraj sorunu yanında 2. Sıra adayı Mahmut Toğrul’un lokomotif olmasının etkilediğini vurgularken, “Yerel ve genel seçimleri birbirinden ayrı tutmak lazım. Genel seçimlere göre oy oranı yüzde 16’dan 13’e gerilemiş.Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta kaybetmişiz, ama Antep’te 2 milletvekili çıkarmışız.28 tane sandık başkanımızın olduğu sandıktan partimize oy çıkmadı. İl Danışma Kurulu’nu topladık, parti yöneticileri kalkıp, oylarını HDP’ye verdiklerini söylediler.Bunlar hakkında Disiplin süreci başlatacağız” diye konuştu.
Seçimlerin ardından İl Danışma Kurulu toplantısı yaptıklarını, bu toplantıda bazı parti yöneticilerinin kalkıp, ‘Oyumu HDP’ye verdim’ diyebildiğini, ayrıca CHP’nin sandık kurulu başkanı olduğu 28 sandıktan CHP’ye sıfır oy çıkmasının da cezasız kalmayacağını, CHP’li görünüp, başka partilere oy veren bu insanların disipline sevkedileceğini ifade eden CHP İl Başkanı Sait Köse, Sabah’ın sorularını yanıtladı. Köse’nin Sabah’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
-CHP’nin oyu neden geriledi sizce?
-CHP’li aydınlar HDP’nin mecliste temsil edilmesi gerektiği düşüncesiyle HDP’ye oy verdiler. Zaten seçim öncesinde genel merkezde yapılan toplantıda genel başkanımız Tunceli, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep’I kritik ve kriz bölgesi ilan etmişti. Gaziantep dışında diğer illerde gerçekten de korkulan oldu.Bizde milletvekili sayısında bir başarısızlık söz konusu, ancak alınan oy anlamında fazla bir başarısızlık yok.
-Partililer aday sıralamasını nasıl karşıladı. Bu konuda size yönelen eleştiriler oldu mu?Bu süreci nasıl yönettiniz?
-Bazıları, bu sıralamada bizim etkimiz olduğunu ileri sürdü. Ancak, zaman içinde bizim herhangi bir aday ile veya belli gruplarla bağlantımız olamayacağını anlayınca tavırları değişti. Ancak, adaylara tepki nedeniyle “Ben CHP adına çalışmadım” diyenler de oldu, HDP ile organizasyona girenleri de duyduk. Bu arkadaşlarımız parti suçu işledikleri için, önümüzdeki dönemde disiplin kurullarına sevkedilecekler ve gereği yapılacak.Partinin kimliğini taşırken böyle yapanlar doğal olarak parti suçu işlemiş oluyorlar.Bizim her zaman tercimiz ve savunduğumuz şey ön seçim oldu.Bundan sonra da aynı şeyi savunuyoruz.Partiye kayıtlı tüm üyelerin oy kullandığı, kullanacağı bir önseçimle belirlenmeli adaylar.Genel merkeze de bu yönde görüş bildirmiştik zaten.
-Disipline sevkettiğinizde istifa edip giderler, oturup hesap mı verecekler?…
-Gidene uğurlar olsun.CHP çatısı altında olanın bu partiye çalışma zorunluluğu vardır.Bakın Gaziantep’teki 3462 sandıktan 28 tanesinde partimize oy çıkmadı.Oysa bu sandıklarda partimizin birer tane görevlisi vardı.
-Yani sandık görevlileriniz partinize oy vermemiş. Bu biraz muhtar hikayesine benzemiş. Hani köyde aday olan muhtara tek oy çıkınca, gelip evdeki hanıma saldırmış ya! Sen de mi bana oy vermedin diye… Garip bir durum değil mi?
-Bu arkadaşlarımızın hepsini disipline sevkedeceğiz ve disiplin bunların hesabını soracak.
-Seçim sonuçları değerlendirildiğinde yönetiminizin başarılı olduğunu söyleyebiliyor musunuz?
-Bizim yönetimimiz, partinin son 25-30 yılına damgasını vuran bir yönetim oldu. Bu yönetim sandıklara ilk kez böylesine sahip çıktı. 10 bin sandık görevlimiz vardı. Ve sonuçlar tıkır tıkır yağdı.Biz, yalnızca genel merkezden ve genel başkanımızdan aldığımız güçle çalıştık.Bu güç, hiç kimsenin adamı olmama gücüydü.
-Seçimden önce, “Nasıl olsa bizim seçilmemiz garanti” diye birinci ve ikinci sıra adaylarınızın pek seçime yüklenmediği ve para harcamadıkları söyledi, doğru mu?
-Biz ilk üç sıra adayımızdan 200’er binlira para istedi. Birinci sıra 180, ikinci sıradaki adayımız 120-130, üçüncü sıra adayımız da 165 bin lira harcadı.
-Genel merkezden ne kadar yardım aldınız?
-400 bin lira…
-Çok az değil mi? 400 bin lira ile seçim kampanyası mı olur?
-İmkansızlıklar içerisinde, elimizdeki ile süreci en iyi şekilde idare etmeye çalıştı.
-Seçim sonuçlarına göre en kuvvetli ihtimal AKP-CHP koalisyonu görünüyor, siz il başkanı olarak buna sıcak bakıyor musunuz?
Seçimden önce genel merkezde yapılan il başkanları toplantısında, CHP’nin parti programıyla ilgili düşüncelerimi genel başkan Kılıçdaroğlu’na da ilettim. CHP’nin seçim öncesi açıkladığı projeler mükemmel projelerdi.Adeta bir seçim bildirgesi değil, hükümet programı gibiydi.Şimdi bunları hayata geçirmenin tek yolu iktidar olmak.Ana muhalefet partisi olarak verdiğiniz bu sözleri yerine getirme gücünüz olmadığına göre iktidar olacaksınız.Biz seçim sürecinde AKP’nin tahrip ettiği sistemleri açıkladık vatandaşa, şimdi iktidara ortak olup, bu tahribatları durdurma ve onarma zamanı.
-İktidar ortağı olursanız, mesela emekliye 2 maaş ikramiye sözünüz var, AKP bunu veremeyiz derse ne olacak?
-CHP’nin önceliği, koalisyondan önce ilkelerinin arkasında durmak olmalı. Seçimden önce 14 ilkemizi açıkladık.Bakın 14 milyon oy almışız seçimde.Fakat bu ülkede 11 milyon emekli var. Yani emeklilerin oyunu alamamışız.Aksak bir tek başımıza iktidar olurduk.Koalisyon ortamında da verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekir. Ha 1500 lira maaş demişiz, 1350 lira olsun denir, olabilir, Taşeronluk ortadan kaldırılacak demişiz, bunun kaçarı yok. Zaten devletin bu işten bir zarar da yok.
-Koalisyon söz konusu olursa, hangi bakanlıkların CHP’de kalmasını istiyorsunuz?
-Öncelikle Milli Eğitim, Sağlık Bakanlığı ve Ail eve Sosyal Politikalar Bakanlığı gibi acil onaram gerektiren alanlarda bakanlıklar CHP’nin olmalı.