Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu verilerine göre bu yılın ilk dokuz ayında en az 290 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), yayımladığı "Eylül 2025 Kadın Cinayetleri Raporu" ile kadına yönelik şiddetin vahim boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, yalnızca Eylül ayında 27 kadın erkekler tarafından katledilirken, yılın ilk 9 ayında bu sayı 290'a ulaştı.
TKDF Başkanı Canan Güllü, "Katliamların rekora koştuğunu" belirterek cezasızlık sistemini, koruma mekanizmalarının yetersizliğini ve zihniyet dönüşümünün eksikliğini eleştirdi.
TKDF'nin raporu, 1-30 Eylül 2025 tarihleri arasında 27 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiğini ortaya koydu. Bu ölümlerin yanı sıra 7 şüpheli ölüm vakası da kayıtlara geçti.
Rapordaki detaylar, şiddetin en çok kadınların "güvenli" sayılması gereken alanlarda yaşandığını gösteriyor:
Öldürülen kadınların 17'si kendi evinde katledildi.
Kadınların yüzde 48'i 19-35 yaş aralığında, yani yaşamlarının baharında öldürüldü.
Cinayete kurban giden kadınların 10'u evli, 8'i bekar, 2'si ise boşanmış durumdaydı.
184 kadın 'aile içinde' öldürüldü
Raporda, 1 Ocak - 30 Eylül 2025 tarihleri arasında katledilen 290 kadının bilgileri de yer aldı.
184 kadın aile içinde öldürüldü. Kadınların en çok öldürüldüğü iller sırasıyla İstanbul (43), Diyarbakır (17), İzmir (13) ve Adana (12) oldu.
En sık kullanılan cinayet yöntemi ateşli silahlar oldu (147 kadın). Bunu kesici aletler (56) ve boğulma (14) takip etti.
Cinayetlerin failleri arasında aile içinden erkekler (104) ve boşandığı veya boşanma aşamasında olduğu erkekler (41) başı çekiyor. Raporda ayrıca 71 kadının ölümünün "şüpheli" olduğu da belirtildi.
TKDF Başkanı Güllü: "Cezasızlık Sistemi Trajediyi Açıklamaya Yeterli"
TKDF Başkanı Canan Güllü, raporla ilgili yaptığı açıklamada, rakamların bir başarı değil, "kötücülüğün başarısı" olduğunu vurguladı.
Güllü, özellikle evli kadınların yüksek ölüm oranlarına dikkat çekerek, 27 kadından 10'unun "evlerinde mutlu olmak adına evlendikleri eşleri tarafından katledildiğini" ifade etti.
Güllü, kadına yönelik şiddetin rutinleşmesini sağlayan nedenleri şöyle sıraladı:
- Kanun var, kanunla beraber hukuki uygulamadaki cezasızlık sistemi, koruma ve önleme alanındaki mekanizmalarının yetersizliği, zihniyetin dönüşmemiş olması kadına karşı şiddetin rutin bir hale gelmesi, İstanbul Sözleşmesi sonrası yaşadığımız trajik olayların bir bütününü izah etmeye yeterli.
Güllü ayrıca, ateşli silahlarla işlenen cinayetlerin fazlalığı nedeniyle bireysel silahsızlanma konusunda kamu kurumlarını uyararak, bu konunun acilen dikkate alınması gerektiğini belirtti.t24