The New York Times’ın eski Türkiye Temsilcisi Stephan Kinzer, ABD’deki başkanlık seçimlerini Sabah okurları için yorumladı.Kinzer’e göre, bu seçim ABD seçmenine son derece zevksiz bir seçenek sunuyor…
Bu seçim Amerikalı seçmenlere son derece zevksiz bir seçenek tanıyor. Amerika’nın modern tarihinin hiçbir seçiminde bu kadar yaygın bir biçimde sevilmeyen iki aday olmadı.
Çoğu seçmen demokrasinin kendilerine yeterli iyi alternatifler sunmadığını şikayet ediyor.
Hillary Clinton; güvenilmez, yozlaşmış, her söyleyeceği kelime daha önceden dikkatlice hazırlanmış, yapmacık birisi.
Hepsinden kötüsü, ülkelerin rejim savaşlarının ünlü bir destekçisi. Irak’a onay veren, Libya planı için yardımcı olan ve Suriye’deki savaşı tırmandırma sözü veren o. Eğer tekrar seçilirse, muhtemeldir ki, Obama’dan daha saldırgan ve müdahaleci bir dış politika izleyecektir.
Trump bilinmeyen bir varlık. Dış politika dahil, o kadar çok çelişkili açıklamalar yaptı ki, göreve gelirse ne yapacağını tahmin etmek zor.
Rusya’yla olan gerginliği hafifleteceğini, müttefiklerin savunma harcamalarını kendilerinin yapmasını söylemesi mantıklı geliyor. Ancak hemen sonra tüm ulusları ve dinleri kınaması bir bakıma antidemokratik ve derin bir cahillik.
Epey bir seçmen eline oy pusulasını aldığında, yozlaşmış bir savaş kışkırtıcısı ile Mussolini arasında seçim yapmak zorunda kalacak: Hangisinden daha az nefret ediyorum!
Stephan Kinzer
This election provides American voters with a choice many consider highly unappealing. Never in modern history has there been an American election in which both candidates are so widely disliked. Many voters complain that democracy did not function well enough to offer good alternatives.
Hillary Clinton is widely seen as corrupt, untrustworthy, and artificial, with every word carefully packaged in advance. Worst of all, she is a famous promoter of regime-change wars, having voted for the one in Iraq, helped plan the one in Libya, and promised to escalate the one in Syria. If elected, she is likely to follow a foreign policy that is more aggressive and interventionist than Obama's.
Trump is an unknown entity. He has made so many contradictory statements, including on foreign policy, that it is hard to guess what he would do in office. He says he will ease tensions with Russia and ask America's allies to pay for their own defense, which sounds sensible, but then he denounces entire nations and religions in ways that seem deeply ignorant and undemocratic.
More than a few voters will look at the ballot, face the choice between a corrupt warmonger and Mussolini, and ask themselves: Who do I hate least?
Bu seçim Amerikalı seçmenlere son derece zevksiz bir seçenek tanıyor. Amerika’nın modern tarihinin hiçbir seçiminde bu kadar yaygın bir biçimde sevilmeyen iki aday olmadı.
Çoğu seçmen demokrasinin kendilerine yeterli iyi alternatifler sunmadığını şikayet ediyor.
Hillary Clinton; güvenilmez, yozlaşmış, her söyleyeceği kelime daha önceden dikkatlice hazırlanmış, yapmacık birisi.
Hepsinden kötüsü, ülkelerin rejim savaşlarının ünlü bir destekçisi. Irak’a onay veren, Libya planı için yardımcı olan ve Suriye’deki savaşı tırmandırma sözü veren o. Eğer tekrar seçilirse, muhtemeldir ki, Obama’dan daha saldırgan ve müdahaleci bir dış politika izleyecektir.
Trump bilinmeyen bir varlık. Dış politika dahil, o kadar çok çelişkili açıklamalar yaptı ki, göreve gelirse ne yapacağını tahmin etmek zor.
Rusya’yla olan gerginliği hafifleteceğini, müttefiklerin savunma harcamalarını kendilerinin yapmasını söylemesi mantıklı geliyor. Ancak hemen sonra tüm ulusları ve dinleri kınaması bir bakıma antidemokratik ve derin bir cahillik.
Epey bir seçmen eline oy pusulasını aldığında, yozlaşmış bir savaş kışkırtıcısı ile Mussolini arasında seçim yapmak zorunda kalacak: Hangisinden daha az nefret ediyorum!
Stephan Kinzer
This election provides American voters with a choice many consider highly unappealing. Never in modern history has there been an American election in which both candidates are so widely disliked. Many voters complain that democracy did not function well enough to offer good alternatives.
Hillary Clinton is widely seen as corrupt, untrustworthy, and artificial, with every word carefully packaged in advance. Worst of all, she is a famous promoter of regime-change wars, having voted for the one in Iraq, helped plan the one in Libya, and promised to escalate the one in Syria. If elected, she is likely to follow a foreign policy that is more aggressive and interventionist than Obama's.
Trump is an unknown entity. He has made so many contradictory statements, including on foreign policy, that it is hard to guess what he would do in office. He says he will ease tensions with Russia and ask America's allies to pay for their own defense, which sounds sensible, but then he denounces entire nations and religions in ways that seem deeply ignorant and undemocratic.
More than a few voters will look at the ballot, face the choice between a corrupt warmonger and Mussolini, and ask themselves: Who do I hate least?