Anne Naime Karakan, “4,5 aydır yaşamıyoruz, bu adalet değil, böyle adalet olmaz. Bize unutulmayacak acı verdiler”
31 Aralık 2017 tarihinde 22:40 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genel uygulama yaptığı sırada dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis memuru Hasan Bilki tarafından makineli tüfekle vurularak hayatını kaybeden 17 yaşındaki Ekrem Görkem Karakan’ın Avukatı Nesrin Tuncel, basın toplantısı düzenledi.
Polis Memuru Hasan Bilki’yi açığa almak yerine tayinin çıkarıldığını ifade eden Tuncel, adaletin bir an önce tecelli etmesini istediklerini söyleyerek, “Ekrem Görkem Karakan olayı son olsun başka aileler ve anneler gözyaşı dökmesin, aynı acıyı yaşamasın. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Başmüfettişleri geldiler, bizimde görüşmeler yaptılar, bu görüşmeler sonunda açığa alma işleminin yapılacağı söylendi, ama sözlerinin arkasında durmadılar. Ancak vicdanları yaralayan polis memurunun elinde silahıyla görev başında olması. Polis otosundaki kamera görüntüleri bir yerlerde saklıdır. Valimiz bu görüntüleri açığa çıkarsın, ailenin gözyaşı dinsin” dedi.
Tuncel, “OHAL koşullarında bile yakalanması istenilen bir zanlı ile karşılaşıldığında polisin önce uyarıda bulunması, uyarıya rağmen durmuyorsa havaya uyarı atışının yapılması ve arkasından canlı yakalanmayı sağlayacak ölçüde silah kullanılmasını kanunlar ön görüyor. Ama zanlı Hasan Bilik, elindeki atışa salih halde bulunan kaleşnikofla iki el direkt araca ateş etmiştir. Bilirkişi raporuna göre ön camdan giren mermiler aracın göğüs kısmını sıyırdıktan sonra aracın ön sağ koltuğunun yolcu koltuğunun baş kısmından çıkmış ve arkadaki döşemelerden geçerek dışarı çıkmıştır. Ancak böyle bir şey fiziken mümkün değildir. Kaleşnikof mermisi maktülün çenesine ön soldan değdikten sonra dili kopmuş, boğazına akan dili neticesinde solunumu yavaşlamış. Yaralı halde bulunan Ekrem Görkem Karakan önce 25 Aralık Devlet Hastanesine götürülmüş, burada acilden giriş yapılıp, acil ekranına kaydı yapıldıktan sonra bu hastanede tedavisi yapılmayarak, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi aciline götürülmüştür. Burada 13 yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetmiştir. Ambulans içerisindeki yaralıya müdahale yapılıp yapılmadığını ambulans içi kayıtları istememize rağmen soruşturma dosyamıza gelmedi” değerlendirmesinde bulundu.
Hiçbir polis aracında
kamera olmaması ilginçtir
Aracın yediemin parkına çekildiğini ve 10 gün boyunca aileye verilmediğini belirten Tuncel, “Araç temizlenip, lastikler kaybolduktan sonra araç iade edilmiştir. Uygulama noktasında hiçbir polis aracında kamera olmaması da ilginçtir. Olay MOBESE merkezine yakın yerde cereyan ediyor, ancak MOBESE görüntüleri yok. Bu kadar milyonlarca liralık yatırım yapılan MOBESE’ler çalışmıyor. Bunu jandarmanın soruşturması halinde vicdanlarımızda şüphe koymayacak şekilde olayın delilerin toplanıp olayın aydınlatılması mümkün iken aynı şubeden başka polis memurları tarafından soruşturmanın yapılması delillerin yok edilmesine neden olmuştur, dolayısıyla olay karartılmıştır” diye konuştu. Arzu Bulut
31 Aralık 2017 tarihinde 22:40 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genel uygulama yaptığı sırada dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis memuru Hasan Bilki tarafından makineli tüfekle vurularak hayatını kaybeden 17 yaşındaki Ekrem Görkem Karakan’ın Avukatı Nesrin Tuncel, basın toplantısı düzenledi.
Polis Memuru Hasan Bilki’yi açığa almak yerine tayinin çıkarıldığını ifade eden Tuncel, adaletin bir an önce tecelli etmesini istediklerini söyleyerek, “Ekrem Görkem Karakan olayı son olsun başka aileler ve anneler gözyaşı dökmesin, aynı acıyı yaşamasın. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü Başmüfettişleri geldiler, bizimde görüşmeler yaptılar, bu görüşmeler sonunda açığa alma işleminin yapılacağı söylendi, ama sözlerinin arkasında durmadılar. Ancak vicdanları yaralayan polis memurunun elinde silahıyla görev başında olması. Polis otosundaki kamera görüntüleri bir yerlerde saklıdır. Valimiz bu görüntüleri açığa çıkarsın, ailenin gözyaşı dinsin” dedi.
Tuncel, “OHAL koşullarında bile yakalanması istenilen bir zanlı ile karşılaşıldığında polisin önce uyarıda bulunması, uyarıya rağmen durmuyorsa havaya uyarı atışının yapılması ve arkasından canlı yakalanmayı sağlayacak ölçüde silah kullanılmasını kanunlar ön görüyor. Ama zanlı Hasan Bilik, elindeki atışa salih halde bulunan kaleşnikofla iki el direkt araca ateş etmiştir. Bilirkişi raporuna göre ön camdan giren mermiler aracın göğüs kısmını sıyırdıktan sonra aracın ön sağ koltuğunun yolcu koltuğunun baş kısmından çıkmış ve arkadaki döşemelerden geçerek dışarı çıkmıştır. Ancak böyle bir şey fiziken mümkün değildir. Kaleşnikof mermisi maktülün çenesine ön soldan değdikten sonra dili kopmuş, boğazına akan dili neticesinde solunumu yavaşlamış. Yaralı halde bulunan Ekrem Görkem Karakan önce 25 Aralık Devlet Hastanesine götürülmüş, burada acilden giriş yapılıp, acil ekranına kaydı yapıldıktan sonra bu hastanede tedavisi yapılmayarak, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi aciline götürülmüştür. Burada 13 yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetmiştir. Ambulans içerisindeki yaralıya müdahale yapılıp yapılmadığını ambulans içi kayıtları istememize rağmen soruşturma dosyamıza gelmedi” değerlendirmesinde bulundu.
Hiçbir polis aracında
kamera olmaması ilginçtir
Aracın yediemin parkına çekildiğini ve 10 gün boyunca aileye verilmediğini belirten Tuncel, “Araç temizlenip, lastikler kaybolduktan sonra araç iade edilmiştir. Uygulama noktasında hiçbir polis aracında kamera olmaması da ilginçtir. Olay MOBESE merkezine yakın yerde cereyan ediyor, ancak MOBESE görüntüleri yok. Bu kadar milyonlarca liralık yatırım yapılan MOBESE’ler çalışmıyor. Bunu jandarmanın soruşturması halinde vicdanlarımızda şüphe koymayacak şekilde olayın delilerin toplanıp olayın aydınlatılması mümkün iken aynı şubeden başka polis memurları tarafından soruşturmanın yapılması delillerin yok edilmesine neden olmuştur, dolayısıyla olay karartılmıştır” diye konuştu. Arzu Bulut