2024 yılında iş cinayetlerinde en az 78 çocuk hayatını kaybetti. 51 çocuk çeşitli işlerde çalışırken, 27 çocuk iş yerindeki “kazalarda” yaşamını yitirdi.
FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin 2024 Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı Raporu, çocuklara yönelik ihmallerin korkutucu boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor.
Rapora göre 2024’te en az 777 çocuk, önlenebilir nedenler dolayısıyla yaşamını kaybetti. Ölümlerin büyük bir kısmı güvenlik eksiklikleri, ihmaller, denetimsizlik ve etkisiz politikaların bir sonucu olarak kayda geçti.
Devletin sorumluluğu ve ihmali
Raporda, 61 çocuğun ölümü doğrudan kamu görevlilerinin ihmali veya eylemleriyle gerçekleşen ihlaller arasında gösterildi.
Örnek olaylardan biri Urfa’daZeynep Eren’in (9) çevik kuvvet aracının çarpması sonucu yaşamını yitirmesi oldu. Şırnak’ta ise Serdar Dayan (4), eve getirilen çatışma artığı bir cismin patlaması sonucu hayatını kaybetti. Devletin mayın temizleme yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilerek, Ottawa Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin ihlal edildiği vurgulandı.
İhmaller
Devletin ihmali nedeniyle en az 716 çocuk hayatını kaybetti. Bu ölümlerin önemli bir kısmı, ev kazaları, trafik kazaları, yangınlar, boğulmalar ve önleyici hizmetlerin eksikliği gibi ihmallerden kaynaklandı. 2024’te en az 47 çocuk açık balkon ve pencerelerden düşerek, 74 çocuk ise serinlemek için girdikleri göl ve sulama kanallarında boğularak yaşamını yitirdi. Bu ölümler, özellikle kırsal ve kentsel alanlarda çocukların güvenliği için yeterli önlemlerin alınmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Çocuk işçiliği ve iş cinayetleri
2024 yılında iş cinayetlerinde en az 78 çocuk hayatını kaybetti. 5 çocuk çeşitli işlerde çalışırken, 27 çocuk iş yerindeki “kazalarda” yaşamını yitirdi.
Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında çalışan çocukların iş cinayetlerinde yaşamını yitirme oranlarının artması endişe verici bir tablo ortaya koydu.
İstanbul’da 14 yaşındaki Arda Tonbul’un, metal iş yerinde makineye sıkışarak ölmesi kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Arda’nın ölümünden sonra açılan dava süreci ise hâlâ sonuçlanmadı.
Çocuklara yönelik şiddet ve cinayetler
Şiddet vakalarında en az 56 çocuk yaşamını kaybetti. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, akran zorbalığı, ev içi şiddet ve çocuk cinayetleri bu kayıpların başlıca sebepleri arasında yer aldı. Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) ve Tekirdağ’da darp sonucu beyin kanaması geçiren Sıla (2) bu cinayetlerinyalnızca iki örneği oldu.
Mülteci çocuklar ayrımcılık ve nefret suçlarının hedefinde
2024’te en az 63 mülteci çocuk yaşam hakkı ihlali sonucu hayatını kaybetti. Suriyeli çocuklar Ahmed Handan Al Naif (17) ve Abdullatif Davvara (15), nefret cinayetleri sonucu öldürüldü. Bu vakalar, mülteci çocukların ırkçı saldırılar ve ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını ortaya koydu. Özellikle mülteci çocukların, yetersiz barınma koşulları ve ucuz işgücü olarak sömürüldükleri alanlarda ciddi riskler altında yaşadığı belirtildi.
İntiharlar ve önleyici ruh sağlığı politikalarının eksikliği
Rapora göre 2024’te en az 53 çocuk intihar ederek yaşamına son verdi. Bu çocukların çoğunun çeşitli sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlarla baş başa bırakıldığı belirtiliyor. Uzmanlar, Türkiye’nin ruh sağlığı politikalarını geliştirmesi ve çocuklara yönelik önleyici destek mekanizmalarını hızla hayata geçirmesi gerektiğine işaret ediyor.
Yetkililere çağrı
FİSA Çocuk Hakları Merkezi, raporla birlikte merkezi ve yerel yönetimlere acil önlem çağrısında bulunuyor.
Çocukların yaşam hakkını tehdit eden ihmallerin ve hak ihlallerinin artık cezasız kalmaması gerektiği vurgulanıyor. "Hiçbir çocuğun yaşam hakkı ihlalinin tekrar etmemesi için etkili politikalar geliştirilmesi ve uygulanması gerekiyor" denilen raporda, çocuklara yönelik hizmetlerin hızla iyileştirilmesi talep ediliyor.