Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Mutfak Sanatları Müzesi’nde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek 4 yılda yapılan çalışmaları anlattı.. Şahin, 30 dakikalık sunumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı
Yerel yönetimde insan, bilgi ve mali yönetimin çok önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, “Bizim en büyük gelirimiz giderlerin azaltılmasıdır. 2017 yılı gelir bütçemizde öngörülen giderlerde çok ciddi mali disiplin uyguladık. 1,5 milyar lira ön görülen gideri 1 milyar 320 milyon liraya düşürdük, giderleri azalttık. Öngörülen gelirlere bakıldığında 1 milyar 200 milyon lira, gerçekleştirilen gelir ise 1 milyar 230 milyon lira oldu. Yani gelir-gider tablosunu yüzde 86 gerçekleştirmiş bir ekibiz” dedi.
En önemli mahkeme
kendi vicdanımız
Soru cevap kısmında Şahin, “Metro’nun arkasında bizden önce başlayan bir imar planlaması vardı. Metro yetkilileri ile görüştük ve 30 dönüm yeşil alan anlaşması yaptık. Metro’nun arkasına 30 dönümlük yeşil alan kazandırıyoruz. Bu konuda daha önceden gelen mülkiyet hakları var, bizden çözüm bekliyorlar. Bazı aldığımız kararların yan etkisi olabiliyor. Ama aldığımız o kararla gri bölgede yaklaşık 15 mahalleyi ilgilendiren bir ağaç bile ekilemeyecek yere 250 dönüm yeşil alan kazandırdık. 40 dönüm fidanlığımızı bunun içine kattık. En önemli mahkeme kendi vicdanımız. 250 dönümü temizleyerek yeşil ve spor alanına çevirip 40 dönümlük fidanı da katarak o bölgedeki insanımız için yeşil aks oluşturuyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Şehrin kalkınması, huzuru, mutluluğu
için çok gayret gösterdik
30 Mart itibariyle 4’üncü yıllarını doldurduklarını ifade eden Şahin, belediyeciliğin takım işi olduğunun altını çizerek, “4 yılda yanı başımızda gözyaşı, kaos ve savaşın devam ettiği noktada şehrin kalkınması, huzuru, mutluluğu için çok gayret gösterdik. Çok kolay mazeret üretebilirdik, neden iş yapamadığımızı topluma çok rahat anlatabilirdik. Ama kişilerin kabiliyeti ve kapasitesi ortaya çıkar. Ankara çok önemli. Milletvekillerimiz ve Bakanlarımızla birlikte Başkanımızın ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle gelinen noktayı çok önemli buluyoruz” diye açıklama yaptı.
Her bir kuruşa Beytül-Mal
olarak bakıyoruz
Birilerinin yalan yanlış bilgilerle farklı algı oluşturulmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Şahin, “Çünkü olaya hesabı hakka ve halka verme olarak bakıyoruz. Her bir kuruşa Beytül-Mal olarak bakıyoruz. Merkezi olarak gelen para toplam gelirimizin yarısı. Yarısını merkezi hükümetten almışız, çünkü 500 bin mülteciye gelen parayı kullanamadığımızdan 7 yıldan bu yana onların tüm ihtiyaçlarını Büyükşehir Belediye olarak karşılamaya çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Toplam bütçenin yüzde 20‘sini
personel giderine harcıyoruz
Başkan Şahin, gelen bütçe kadar öz kaynak ürettiklerini vurgulayarak, durumu belediyecilik başarısı olarak yorumladı. En önemli giderlerden birisinin de personel giderleri olduğunu kaydeden Şahin, “Çünkü biz hizmet sektörüyüz. 2014 yılından bu yana her kalemde personel sayısını azaltarak 883 personele düşürdük. Yasa, “Bütçenizin yüzde 30’unu personele harcayabilirsin” diyor. Türkiye’de gelen bütçenin yüzde 30’unu personele ayıran belediye bulmak çok zor. Toplam bütçenin yüzde 5’i sabit personel ve yüzde 15 hizmet alımlarıyla çalıştırdığımız hizmetliler var. Toplam bütçenin yüzde 20‘sini personel giderine harcayan bir ekibiz. Mali disiplin için kalifikasyonu artırmamız ve gelen parayı yatırıma çevirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Gelen paranın yüzde
50’sini yatırıma çevirdik
“Hizmet sektörü olmamıza rağmen gelen paranın yüzde 50’sini yatırıma çevirdik ve bütçeyi ne kadar doğru kullandığımızı gösterdik” diyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümetimiz belediyelere vereceği parayı hesaplarken şehrin nüfusuna ve yüzölçümüne bakıyor. Metrekareye düşen insan sayısı İstanbul’dan bile daha ileri. Nüfus ve yüzölçümünün dezavantajını yaşıyoruz, ama asıl dezavantajımız bizim katma değerimiz nerede? Şehirde üretilen ürünler katma değer olarak görünmüyor. Yaklaşık 120 milyon lira millileştirme yapılan şehirde kalıyor. Her zaman “Güm Kart” sisteminden bahsettik. Büyük holdinglerin hepsi bu sisteme girdi ve yapılan çalışmalar sonucunda 120 milyon liranın 35 milyonunu çevirdik.”
GASKİ’nin 4 yılda ödediği
elektrik parası 400 milyon lira
GASKİ’nin 4 yılda ödediği elektrik parasının 400 milyon lira olduğunu vurgulayan Şahin, geçmişe dönük borç ödediklerini hatırlatarak, 200 milyon lira dış kaynak ve geri ödemesiz uluslararası hibelerden yararlandıklarını belirtti. “BM ve AB’de nerede kaynak varsa oraya başvurduk. Böyle zor dönemde böyle bir kaynağı kullanan başka bir belediye bulamazsınız. En büyük yatırımımız su yatırımı. Olmayan bir yatırımı yatırım programına aldık, Bakanımız sadece 300 milyon lira boru parası var, hiç olmazsa boru parasını sen öde dediği noktada bütün hepsini devlet yatırımına dönüştürdük. Celal Bey’in Kartalkaya’da yaptığı yatırımların borcunu biz ödüyoruz. Biz sadece boruların geçtiği kısımların kamulaştırmasını yapıyoruz. Gaziray, düzbağ gibi 3 milyar TL’lik yapacağımız yatırımı devlet yatırımına dönüştürdük. Bu, bizimle Ankara arasındaki güven ilişkisi ve yakın takibin bir sonucudur. Son 4 yılda bu şehre 5 milyarlık yatırım yaptık. Ankara’dan gelen para yıllık 500 milyon lira olmasına rağmen eğer bu şehirde gerekli tedbirleri almamış olsaydık, bugün 26 nokta şantiyeye dönmüş olmazdı. 100’üncü Yıl Kültür Parkı hepimizin övündüğü, şehrin nefes aldığı bir aks. Bu parkın bir adasını kamulaştırmanın bedeli 100 milyon TL. Alleben Gölet’inin devamında 600 dönümlük yeni yeşil alan açıyoruz. Bu alanı trampa yaparak, bir kuruş para vermeden kamulaştırmadan çözdük. Eğer 100’üncü yıl bu metotla yapılmış olsaydı, bugün kamulaştırma parası bizi beklemiyor olacaktı” diye değerlendirmede bulundu. Hüseyin Karataş
Yerel yönetimde insan, bilgi ve mali yönetimin çok önemli olduğuna dikkat çeken Şahin, “Bizim en büyük gelirimiz giderlerin azaltılmasıdır. 2017 yılı gelir bütçemizde öngörülen giderlerde çok ciddi mali disiplin uyguladık. 1,5 milyar lira ön görülen gideri 1 milyar 320 milyon liraya düşürdük, giderleri azalttık. Öngörülen gelirlere bakıldığında 1 milyar 200 milyon lira, gerçekleştirilen gelir ise 1 milyar 230 milyon lira oldu. Yani gelir-gider tablosunu yüzde 86 gerçekleştirmiş bir ekibiz” dedi.
En önemli mahkeme
kendi vicdanımız
Soru cevap kısmında Şahin, “Metro’nun arkasında bizden önce başlayan bir imar planlaması vardı. Metro yetkilileri ile görüştük ve 30 dönüm yeşil alan anlaşması yaptık. Metro’nun arkasına 30 dönümlük yeşil alan kazandırıyoruz. Bu konuda daha önceden gelen mülkiyet hakları var, bizden çözüm bekliyorlar. Bazı aldığımız kararların yan etkisi olabiliyor. Ama aldığımız o kararla gri bölgede yaklaşık 15 mahalleyi ilgilendiren bir ağaç bile ekilemeyecek yere 250 dönüm yeşil alan kazandırdık. 40 dönüm fidanlığımızı bunun içine kattık. En önemli mahkeme kendi vicdanımız. 250 dönümü temizleyerek yeşil ve spor alanına çevirip 40 dönümlük fidanı da katarak o bölgedeki insanımız için yeşil aks oluşturuyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Şehrin kalkınması, huzuru, mutluluğu
için çok gayret gösterdik
30 Mart itibariyle 4’üncü yıllarını doldurduklarını ifade eden Şahin, belediyeciliğin takım işi olduğunun altını çizerek, “4 yılda yanı başımızda gözyaşı, kaos ve savaşın devam ettiği noktada şehrin kalkınması, huzuru, mutluluğu için çok gayret gösterdik. Çok kolay mazeret üretebilirdik, neden iş yapamadığımızı topluma çok rahat anlatabilirdik. Ama kişilerin kabiliyeti ve kapasitesi ortaya çıkar. Ankara çok önemli. Milletvekillerimiz ve Bakanlarımızla birlikte Başkanımızın ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle gelinen noktayı çok önemli buluyoruz” diye açıklama yaptı.
Her bir kuruşa Beytül-Mal
olarak bakıyoruz
Birilerinin yalan yanlış bilgilerle farklı algı oluşturulmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Şahin, “Çünkü olaya hesabı hakka ve halka verme olarak bakıyoruz. Her bir kuruşa Beytül-Mal olarak bakıyoruz. Merkezi olarak gelen para toplam gelirimizin yarısı. Yarısını merkezi hükümetten almışız, çünkü 500 bin mülteciye gelen parayı kullanamadığımızdan 7 yıldan bu yana onların tüm ihtiyaçlarını Büyükşehir Belediye olarak karşılamaya çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Toplam bütçenin yüzde 20‘sini
personel giderine harcıyoruz
Başkan Şahin, gelen bütçe kadar öz kaynak ürettiklerini vurgulayarak, durumu belediyecilik başarısı olarak yorumladı. En önemli giderlerden birisinin de personel giderleri olduğunu kaydeden Şahin, “Çünkü biz hizmet sektörüyüz. 2014 yılından bu yana her kalemde personel sayısını azaltarak 883 personele düşürdük. Yasa, “Bütçenizin yüzde 30’unu personele harcayabilirsin” diyor. Türkiye’de gelen bütçenin yüzde 30’unu personele ayıran belediye bulmak çok zor. Toplam bütçenin yüzde 5’i sabit personel ve yüzde 15 hizmet alımlarıyla çalıştırdığımız hizmetliler var. Toplam bütçenin yüzde 20‘sini personel giderine harcayan bir ekibiz. Mali disiplin için kalifikasyonu artırmamız ve gelen parayı yatırıma çevirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Gelen paranın yüzde
50’sini yatırıma çevirdik
“Hizmet sektörü olmamıza rağmen gelen paranın yüzde 50’sini yatırıma çevirdik ve bütçeyi ne kadar doğru kullandığımızı gösterdik” diyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümetimiz belediyelere vereceği parayı hesaplarken şehrin nüfusuna ve yüzölçümüne bakıyor. Metrekareye düşen insan sayısı İstanbul’dan bile daha ileri. Nüfus ve yüzölçümünün dezavantajını yaşıyoruz, ama asıl dezavantajımız bizim katma değerimiz nerede? Şehirde üretilen ürünler katma değer olarak görünmüyor. Yaklaşık 120 milyon lira millileştirme yapılan şehirde kalıyor. Her zaman “Güm Kart” sisteminden bahsettik. Büyük holdinglerin hepsi bu sisteme girdi ve yapılan çalışmalar sonucunda 120 milyon liranın 35 milyonunu çevirdik.”
GASKİ’nin 4 yılda ödediği
elektrik parası 400 milyon lira
GASKİ’nin 4 yılda ödediği elektrik parasının 400 milyon lira olduğunu vurgulayan Şahin, geçmişe dönük borç ödediklerini hatırlatarak, 200 milyon lira dış kaynak ve geri ödemesiz uluslararası hibelerden yararlandıklarını belirtti. “BM ve AB’de nerede kaynak varsa oraya başvurduk. Böyle zor dönemde böyle bir kaynağı kullanan başka bir belediye bulamazsınız. En büyük yatırımımız su yatırımı. Olmayan bir yatırımı yatırım programına aldık, Bakanımız sadece 300 milyon lira boru parası var, hiç olmazsa boru parasını sen öde dediği noktada bütün hepsini devlet yatırımına dönüştürdük. Celal Bey’in Kartalkaya’da yaptığı yatırımların borcunu biz ödüyoruz. Biz sadece boruların geçtiği kısımların kamulaştırmasını yapıyoruz. Gaziray, düzbağ gibi 3 milyar TL’lik yapacağımız yatırımı devlet yatırımına dönüştürdük. Bu, bizimle Ankara arasındaki güven ilişkisi ve yakın takibin bir sonucudur. Son 4 yılda bu şehre 5 milyarlık yatırım yaptık. Ankara’dan gelen para yıllık 500 milyon lira olmasına rağmen eğer bu şehirde gerekli tedbirleri almamış olsaydık, bugün 26 nokta şantiyeye dönmüş olmazdı. 100’üncü Yıl Kültür Parkı hepimizin övündüğü, şehrin nefes aldığı bir aks. Bu parkın bir adasını kamulaştırmanın bedeli 100 milyon TL. Alleben Gölet’inin devamında 600 dönümlük yeni yeşil alan açıyoruz. Bu alanı trampa yaparak, bir kuruş para vermeden kamulaştırmadan çözdük. Eğer 100’üncü yıl bu metotla yapılmış olsaydı, bugün kamulaştırma parası bizi beklemiyor olacaktı” diye değerlendirmede bulundu. Hüseyin Karataş
RSS