Türkiye’de iç piyasa, baklava, çikolata üretimi ve ihracat için 120 bin ton fıstığın yeterli olduğunun altını çizen Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin, “2016’da 30 bin ton fıstık fazlamız var, 80 bin ton da bu sene olacak, ayrıca stokçuların ellerindekilerini de düşünürsek, bu sene 135 bin ton Antepfıstığı olacak. Baklavacılar ve belli bir kesim felaket tellallığı yapıp da çiftçinin malı iki kuruş değerlendiği için hemen ithalat söylentisi yapmasınlar” dedi.
4 ay önce yaptığımız
tahminde yanılmadık
Bu sene Antepfıstığının rekoltesinin 80 bin ton olacağını 4 ay önce söylediğini ifade eden Seçkin, “Tarım İl Müdürlüğü ve ilgili kurumlarda 75 bin ton olacağını söylediler. Demek ki 4 ay önce yaptığımız tahminde yanılmadık. Dolayısıyla son zamanlarda fıstık fiyatları yükseldi diye felaket tellalları çıktı. Çünkü stokçuların ellerindeki malları piyasa sürmek için fiyatın pik yapması için bekliyorlar” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yıllık fıstık
ihtiyacı 120 bin ton
2016 yılının Antepfıstığının var yılı ve rekoltenin de 150 bin ton olduğu vurgusu yapan Seçkin, Türkiye’nin iç piyasa, baklava ve çikolata üretimi ve ihracat dahil yıllık Antepfıstığı ihtiyacının 120 bin ton olduğunu belirtti. “2016’da 30 bin ton fıstık fazlamız var, 80 bin ton da bu sene olacak, ayrıca stokçuların ellerindekini de düşünürsek, şu anda 135 bin ton Antepfıstığımız bulunuyor. Baklavacılar ve belli bir kesim felaket tellallığı yapıp da çiftçinin malı iki kuruş değerlendiği için hemen ithalat söylentisi yapmasınlar. Çünkü dünyada kendi ismimizle anılan sadece Antepfıstığımız var. Bununda ithalatta önünü açarak çiftçilerimizi ve fıstığımızı kimsenin mağdur etmeye hakkı yok” diye açıklama yaptı.
Fıstık değerlenmişken çiftçi
kazansın, aracılar kazanmasın
“Fıstıkda açığımızın olacağını zannetmiyorum ama olursa serbest bölgelerimiz açık” diyen Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin, konuşmasına şöyle devam etti: “Fıstık üreten ve yapan ülkelerden serbest bölgelere fıstık getir. Birçok büyük firmalarımız böyle yapıyor. Fıstığı serbest bölgede işlersin müşterilerine yurt dışına satarsın. Çiftçinin geleceğiyle kimse oynamasın. Çünkü çiftçi borç içinde, mal yok, yokken mal iki kuruş değer kazanacak ama sen fıstık ithalatı dersen fiyat düşecek. Yine büyük pazarcılar ihtiyacını ucuz yoldan karşılayacak. Çünkü bu ülkede fıstık ithalatına izin verilmez, verilmeyecek. İthalat söylentisi ile Antepfıstığının fiyatını düşürecekler, sonra piyasadaki fıstığı toplayacaklar, iki-üç sene ithalata izin verilmeyecek sonra fıstık para edecek, bırakın değerlenmişken çiftçi kazansın, aracılar kazanmasın.”
Kimse çiftçinin alın
teri ile oynamasın
5 yıl öncede fıstık zaman ithalat söylentisinin ortaya çıktığını hatırlanan Seçkin, “O zaman baklavalık iç fıstığın fiyatı 90 TL, baklavanın kilosu 30 TL’ydi 50 TL’ye çıktı. Bir yıl sonra baklavalık Antepfıstığının kilosu 60 TL’ye düştü, baklavanın fiyatı düştü mü, düşmedi. Bugün yine baklavanın kilosunu 60 TL’ye alıyoruz, baklavalık Antepfıstığının kilosu yine 90 TL. Baklavaya zaten zam yapılmış, ama fıstığa zam yapılmamış. Dolayısıyla kimse çiftçinin alın teri ile oynamasın” ifadelerine yer verildi.
Antepfıstığını kimse küçümsemesin
çünkü bizi dünyada temsil ediyor
Geçen sene kırmızı kabuklu fıstığın fiyatının 18 TL olduğunu kaydeden Seçkin, kırmızı kabuklu fıstığın kilosunun şu anda 30 TL olduğunu vurguladı. Yok yılı olmasına rağmen fıstığa yüzde 50 civarında zam yapılmasının normal olduğunu ifade eden Seçkin, “Çiftçi, dünyanın en pahalı mazotunu ve gübresini kullanıyor. Bu ülkenin garibanı üretendir yani çiftçilerdir. Bırakında çiftçiler kazansın. İran fıstığını piyasaya girdir, yenir mi? Yenmez, çünkü damak zevkimize uygun değil. Tat, aroma ve renk olarak fıstığımız gibi fıstık dünyada yok ki. Antepfıstığını kimse küçümsemesin, çünkü bizi dünyada temsil ediyor ve değerini bilmemiz lazım” şeklinde açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
4 ay önce yaptığımız
tahminde yanılmadık
Bu sene Antepfıstığının rekoltesinin 80 bin ton olacağını 4 ay önce söylediğini ifade eden Seçkin, “Tarım İl Müdürlüğü ve ilgili kurumlarda 75 bin ton olacağını söylediler. Demek ki 4 ay önce yaptığımız tahminde yanılmadık. Dolayısıyla son zamanlarda fıstık fiyatları yükseldi diye felaket tellalları çıktı. Çünkü stokçuların ellerindeki malları piyasa sürmek için fiyatın pik yapması için bekliyorlar” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yıllık fıstık
ihtiyacı 120 bin ton
2016 yılının Antepfıstığının var yılı ve rekoltenin de 150 bin ton olduğu vurgusu yapan Seçkin, Türkiye’nin iç piyasa, baklava ve çikolata üretimi ve ihracat dahil yıllık Antepfıstığı ihtiyacının 120 bin ton olduğunu belirtti. “2016’da 30 bin ton fıstık fazlamız var, 80 bin ton da bu sene olacak, ayrıca stokçuların ellerindekini de düşünürsek, şu anda 135 bin ton Antepfıstığımız bulunuyor. Baklavacılar ve belli bir kesim felaket tellallığı yapıp da çiftçinin malı iki kuruş değerlendiği için hemen ithalat söylentisi yapmasınlar. Çünkü dünyada kendi ismimizle anılan sadece Antepfıstığımız var. Bununda ithalatta önünü açarak çiftçilerimizi ve fıstığımızı kimsenin mağdur etmeye hakkı yok” diye açıklama yaptı.
Fıstık değerlenmişken çiftçi
kazansın, aracılar kazanmasın
“Fıstıkda açığımızın olacağını zannetmiyorum ama olursa serbest bölgelerimiz açık” diyen Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin, konuşmasına şöyle devam etti: “Fıstık üreten ve yapan ülkelerden serbest bölgelere fıstık getir. Birçok büyük firmalarımız böyle yapıyor. Fıstığı serbest bölgede işlersin müşterilerine yurt dışına satarsın. Çiftçinin geleceğiyle kimse oynamasın. Çünkü çiftçi borç içinde, mal yok, yokken mal iki kuruş değer kazanacak ama sen fıstık ithalatı dersen fiyat düşecek. Yine büyük pazarcılar ihtiyacını ucuz yoldan karşılayacak. Çünkü bu ülkede fıstık ithalatına izin verilmez, verilmeyecek. İthalat söylentisi ile Antepfıstığının fiyatını düşürecekler, sonra piyasadaki fıstığı toplayacaklar, iki-üç sene ithalata izin verilmeyecek sonra fıstık para edecek, bırakın değerlenmişken çiftçi kazansın, aracılar kazanmasın.”
Kimse çiftçinin alın
teri ile oynamasın
5 yıl öncede fıstık zaman ithalat söylentisinin ortaya çıktığını hatırlanan Seçkin, “O zaman baklavalık iç fıstığın fiyatı 90 TL, baklavanın kilosu 30 TL’ydi 50 TL’ye çıktı. Bir yıl sonra baklavalık Antepfıstığının kilosu 60 TL’ye düştü, baklavanın fiyatı düştü mü, düşmedi. Bugün yine baklavanın kilosunu 60 TL’ye alıyoruz, baklavalık Antepfıstığının kilosu yine 90 TL. Baklavaya zaten zam yapılmış, ama fıstığa zam yapılmamış. Dolayısıyla kimse çiftçinin alın teri ile oynamasın” ifadelerine yer verildi.
Antepfıstığını kimse küçümsemesin
çünkü bizi dünyada temsil ediyor
Geçen sene kırmızı kabuklu fıstığın fiyatının 18 TL olduğunu kaydeden Seçkin, kırmızı kabuklu fıstığın kilosunun şu anda 30 TL olduğunu vurguladı. Yok yılı olmasına rağmen fıstığa yüzde 50 civarında zam yapılmasının normal olduğunu ifade eden Seçkin, “Çiftçi, dünyanın en pahalı mazotunu ve gübresini kullanıyor. Bu ülkenin garibanı üretendir yani çiftçilerdir. Bırakında çiftçiler kazansın. İran fıstığını piyasaya girdir, yenir mi? Yenmez, çünkü damak zevkimize uygun değil. Tat, aroma ve renk olarak fıstığımız gibi fıstık dünyada yok ki. Antepfıstığını kimse küçümsemesin, çünkü bizi dünyada temsil ediyor ve değerini bilmemiz lazım” şeklinde açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
RSS