Küresel iklim krizine bağlı olarak kuraklık en fazla hissedildiği illerin başında hiç şüphesiz Antep geliyor. Sonuç olarak ayı gelmesine karşın metrekareye istenilen miktarda yağışın düşmemesi sonucunda çiftçileri kuraklık korkusu sardı.
Düşmesi gereken yağış miktarı ne yazık ki düşmedi
Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, kuraklık tehlikesinin devam ettiğini ifade ederken, ‘’Aralık ayı gelmesine karşın metrekareye düşmesi gereken yağış miktarı ne yazık ki düşmedi. Dolayısıyla bu da çiftçileri tedirgin ediyor. İlerleyen ayların bol yağışlı geçmesini temenni ediyoruz’’ şeklinde konuştu.
Ne yazık ki kuraklık peşimizi bırakmıyor
Küresel iklim krizinin her şeyi olumsuz etkilediğini sözlerine ekleyen Yiğit, ‘’Dünya genelinde etkisini sürdüren küresel iklim krizi ülkemiz ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni tehdit ediyor. Normalde metrekareye 700-800 kilogram yağış düşmesi gerekirken, bu kadar düşmediğini görüyoruz. Ne yazık ki kuraklık peşimizi bırakmıyor’’ ifadelerini kullandı.
Her yıl bir önceki yıldan daha kurak geçiyor
Kuraklığın yaşanmaması için metrekareye 800 kilogram yağış düşmesi gerektiğini kaydeden Yiğit, ‘’Ülkemizin küresel ölçekte yarı kurak bir iklim kuşağında bulunması kuraklığın hassasiyetini artırıyor. Kuraklığın tarıma etkilerini 2007, 2008, 2014 ve 2021 yıllarında ülkemizde yaşadık. Her yıl bir önceki yıldan daha kurak geçiyor. O nedenle kuraklığa karşı bir an önce harekete geçilip eylem planlaması hazırlanmalı’’ dedi.
Küresel iklim, ürün rekoltelerini olumsuz etkiliyor
Gaziantep’te yarım olan sulama kanallarının bir an önce tamamlanıp kullanıma açılmasını isteyen Başkan Yiğit, ‘’Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve şehrimiz yıllardan beri kuraklık yaşıyor. Küresel iklim tüm mevsimleri olumsuz etkilediği gibi ürün rekoltelerini de olumsuz etkiliyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bunu yaşadık’’ açıklamasını yaptı.
Sürdürülebilir bir tarımsal üretimde su olmazsa olmaz
Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’ Sulamada yatırımların bitirilmemesi ve etkinliğin sağlanamaması bir diğer yapısal sorunlarımızın başında geliyor. Sürdürülebilir bir tarımsal üretimde su olmazsa olmaz. Halen 1,4 milyon hektar alanda sulama altyapısı tamamlanmadı. Sulamaya açılacak her metrekare tarım arazisi ülkemizin menfaatine olacak. Hükümetin sulama yatırımlarına yönelik çalışmalarını destekliyoruz. Diğer taraftan gölet, baraj gibi sulama yatırımlarına ağırlık vererek maliyetleri her geçen gün artan ve kâr oranı düşük kalan özellikle küçük işletme sahibi çiftçilerimizin tarımsal sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekiyor.’’