ANASAYFA arrow right Güncel

Çocukları korumak hepimizin, yasaların, adaletin esas görevi

Çocukları korumak hepimizin, yasaların, adaletin esas görevi
YAYINLAMA: 25 Eylül 2023 / 21.44
GÜNCELLEME: 25 Eylül 2023 / 21.45
2014'te 11 bin 95 olan cinsel suç mağduru çocuk sayısı geçen yıl 31 bin 890'a yükseldi

Cinsel suç mağduru çocuk sayısının 9 yılda yüzde 287 arttığına dikkat çeken KESK Kadın Meclisi Sözcüsü Elif Söyleyici, “Çocuğa yönelik şiddet, istismar ve ihmalin açığa çıkması ve önleyici tedbirlerin kararlılıkla alınması hepimizin; yasaların, hukuk ve adaletin esas görevi” dedi. 
Çocuk odaklı koruyucu, önleyici, destekleyici çalışmalar sürdürülmeli 
Söyleyici, “Çocuk haklarının korunması için önemli bir yol da uluslararası mekanizmalardan da destek alınması. Kamu kurumlarının çocuk ihmalini ve istismarını önleme konusunda ulusal eylem planı oluşturmalı; denetleme, izleme mekanizması olmalı. Çocuk odaklı koruyucu, önleyici, destekleyici çalışmalar sürdürmeli. Çocuklara, ailelere, topluma yönelik çocuk hakları, pozitif ebeveynlik, cinsel eğitim, cinsel sağlık, cinsiyet eşitliği ve istismar gibi eğitimler sürekli uygulanmalı” açıklamasını yaptı.  
Cinsel suç mağduru çocuk sayısı 11 bin 95’ten 31 bin 890'a yükseldi 
Verilere göre 2014'te 11 bin 95 olan cinsel suç mağduru çocuk sayısı geçen yıl 31 bin 890'a yükseldiğinin sözlerine ekleyen Söyleyici, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında 601 bin 754 oldu. Bu olaylarda çocukların 259 bin 106'sı mağdur, 206 bin 853'ü kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla, güvenlik birimlerine geldi veya getirildi” ifadelerini kullandı. 
Çocuk istismarı ülkemizde ve dünyada gündemini koruyor 
Çocuk istismarının ülkemizde ve dünyada gündemini koruduğunu kaydeden Söyleyici, “Çok yönlü gelişen çocuk istismarı geleceğimiz olan çocuklar üzerinde tamiri imkânsız etkiler bırakıyor. Evde, sokakta, okulda, parkta çocuklarımız çoklu istismarların pençeleri arasında kendine bulabilmektedirler. Ailede, okulda vd. birçok alanda yaşanan istismarlar görmezden geliniyor, önemsenmiyor ya da toplumsal tepkilerin korkusuyla gizlemekteler” şeklinde konuşma yaptı.  
Verilere göre en fazla görülen cinsel istismar türünün aile içi (ensest) olduğu belirtiliyor 
Çocuklar eğitimi doğru yürütülmediğinde, güvenli bir ev ortamı sağlanmadığında, duygu ihtiyaçları ve sevgi beklentileri karşılanmadığında, bakımları zamanında yapılmadığında, sağlıklı ve dengeli beslenmediklerinde, sosyal ve kültürel ortamlara ulaşmalarının imkânı sunulmadığında çocuk ihmali ve istismara giden yolların açıldığı tespitini yapan Söyleyici, “Bunların dışında en az konuşulanı, örtbas edileni, saklananı ve çocukların üzerinde çok büyük travmalar yaratan cinsel istismar ki, bu yönlü istismar günümüzdeki hala engellenemeyen boyuttadır. Yetişkinlerin kendi çıkarları doğrultusunda çocuğun anlamını bilmediği cinsel etkinliğe zorlanmaları ya da cinsel amaçla kullanılmaları aile içi ve dışı diye iki alanda gerçekleşebiliyor. Verilere göre en fazla görülen cinsel istismar türünün aile içi (ensest) olduğu belirtiliyor” diye konuştu.  
Çıkarılan aflarla çocuğa yönelik istismar ve şiddet, ihmaller katlanarak çoğalıyor 
KESK Kadın Meclisi Elif Söyleyici, konuşmasını şöyle tamamladı: “Çocuğa yönelik fiziksel istismarının faillerinin çoğunun ebeyenler ve yakınların olması sebebiyle (yüzde 75’i ebeveynler, yüzde 15’i diğer akrabalardır) bu tür istismar çoğunlukla gizleniyor. Cinsel istismarda ise toplumun aile ve cinsellikle ilgili tabulaşmış düşüncelerinin olması, gelenek ve görenekler öne çıkarılmasıyla çocukların yaşadıkları istismarı kimseyle paylaşamamalarına ve sessiz kalmalarına yol açıyor. “Aileye, çocuğa zarar gelmesin, ayıplanmayalım” gibi kaygılarla çocuklar, anneler ve aile susturuluyor. İki durum sonucu gerçek failler ve suçlular açığa çıkarılamıyor veya yerinde yargı önüne çıkmaları engellemekte; küçük(caydırıcı olmayan) cezalarla, çıkarılan aflarla çocuğa yönelik istismar ve şiddet, ihmaller katlanarak çoğalıyor.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *