ANASAYFA arrow right Güncel

Davutoğlu: Güvenli bölge Halep’in kuzeyinde olmalı

Davutoğlu: Güvenli bölge Halep’in kuzeyinde olmalı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.12
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.12
Davutoğlu, Suriye topraklarında oluşturulması planlanan güvenli bölgeye ilişkin, "Halep'in kuzeyinde olması lazım. Çünkü Halep'te hem rejim saldırıları var, hem IŞİD saldırıları var.
Davutoğlu, Suriye topraklarında oluşturulması planlanan güvenli bölgeye ilişkin, "Halep'in kuzeyinde olması lazım. Çünkü Halep'te hem rejim saldırıları var, hem IŞİD saldırıları var. Halep'le Türkiye sınırları arasında olması lazım" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye topraklarında oluşturulması planlanan güvenli bölgeye ilişkin, "Biz bunun belli yoğunluklu nüfusların olduğu yerlerde, mesela Halep'in kuzeyinde olması lazım. Çünkü Halep'te hem rejim saldırıları var, hem IŞİD saldırıları var. Halep'le Türkiye sınırları arasında olması lazım" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Al Jazeera Arapça'da Ahmed Mansur'un sunduğu "Bila Hudud" programında bölgede yaşanan gelişmeler, Kobani meselesi, IŞİD ve Türkiye'nin bölgedeki rolü hakkında açıklamalar yaptı. Davutoğlu, röportajda ilk kez Türkiye'nin Suriye'nin hangi bölgelerinde güvenli bölgeler oluşturulmasını istediğini açıkladı. İlk kez güvenli bölgenin hangi bölgelerde kurulması gerektiğine dair net ifadeler kullanan Davutoğlu, belirtilen güvenli bölgelerin derinliğinin insani duruma göre değişebileceğini dile getirdi.
Ayn-el Arab, yani Kobani'nin düşmesinin Türkiye'yi üzeceğini belirten Davutoğlu, "Kobani'nin düşmemesi için elimizden gelen katkıyı yaparız ama Rakka düşerken neredeydiler? Carablus düşerken neredeydiler?Musul düşerken neredeydiler?" dedi.
“Aynel Arab'a müdahale etmemesinden dolayı Türk hükümetine yönelik büyük ve geniş eleştiriler var. Ayn-El Arab'a şu ana kadar neden askeri olarak müdahalede bulunmadınız?" sorusuna Davutoğlu, "Aslında Suriye'de olaylar bugün başlamadı. Sadece Ayn-El Arap'ta da başlamadı.Suriye'de üç buçuk yıldır masum insanlar, siviller, kadınlar, çocuklar zalim bir rejim tarafından katlediliyor.300 bine yakın insan şehit edildi, katledildi. 4 milyonu aşkın insan mülteci, bunun 1.6 milyonu Türkiye'de. İçeride 10 milyonu aşkın insan yerinden edilmiş durumda ve hemen hemen bütün şehirler yıkılmış durumda. IŞİD, rejimin bu saldırıları karşısında savunmasız kalan Suriye halkının ortaya çıkardığı güç boşluğunda bir zemin buldu" cevabını verdi.
"Talep ettiğiniz tampon bölgenin şekli nasıl olacak ve alanı ne kadar?" sorusu üzerine Davutoğlu, "Biz hiçbir zaman tampon bölge ifadesini kullanmadık, bizim kullandığımız güvenli bölge. Tampon bölge dediğinizde askeri bir anlam taşıyor ve sanki bir ülkeyle başka bir ülke arasında bir geçiş bölgesi gibi görülüyor. Hayır bizim Suriye'nin veya hiçbir dost ülkenin toprağında gözümüz yok" dedi.
Dünya basınının "güvenli bölgeden" değil "tampon bölgeden" bahsettiği yönündeki değerlendirmesine de açıklık getiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bizim kastettiğimiz güvenli bölgedir, yani öyle bir bölge olsun ki, BM teminatı altında ya da uluslararası koalisyonun teminatı altında, insanlar oraya sığındıklarında hava bombardımanından ve kara ordusunun bombardımanından emin olsunlar. Bunu ne için istiyoruz; şu ana kadar Türkiye'ye dönük mülteci akınının en önemli kaynağı Suriye rejiminin hava bombardımanıdır. Bizde şu anda 1 milyon 800 bine yaklaşan mültecinin 1 milyon 600 bini Suriye rejiminden kaçarak geldi, 200 bini IŞİD'den kaçarak geldi. Dolayısıyla bu rakamlara baktığımızda eğer IŞİD tasfiye olmuş olsa dahi Suriye halkının üzerindeki tehdit bitmeyecek."
Davutoğlu, emin bölgeler ilan edilerek, bu emin bölgelerde Suriye halkının kendi topraklarında bulunabileceğini, bütün ihtiyaçlarının yine Türkiye tarafından karşılanabileceğini ve Türkiye'nin bundan hiç çekinmediğini vurgulayarak, "Ama artık Suriyeli kardeşlerimizin Suriye topraklarında kalmasını, kendi toprakları içinde gelecek inşa etmesini istiyoruz. Her türlü yardımı yine yapalım.Kastettiğimiz tampon bölge askeri bir tanımlama değil, insani bir güvenlik bölgesi ama askeri bakımdan koruma altına alınmış bir güvenlik bölgesi.Bunun belirli yerlerde derinliği farklı olabilir, diğer yerlerde farklı olabilir ama kesinlikle insani olacak" diye konuştu.

Güvenli bölgenin sınırları ile ilgili ise Davutoğlu, "Biz bunun belli yoğunluklu nüfusların olduğu yerlerde mesela Halep'in kuzeyinde olması lazım. Çünkü Halep'te hem rejim saldırıları var hem IŞİD saldırıları var. Halep'le Türkiye sınırları arasında olması lazım.İdlib'in Türkiye sınırlarına yakın yerlerinde, aynı şekilde Lazkiye'nin kuzeyinde, yine Haseke'de belli bölgelerde ve şu anki Cerablus bölgesinde, Ayn el-Arab'da. Bütün bu kuşakta yerleşim merkezlerinin olduğu alanlara göre derinliği değişebilir" dedi.İHA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *