ANASAYFA arrow right Güncel

Davutoğlu ve Bahçeli’nin gündeminde Gaziantep vardı

Davutoğlu ve Bahçeli’nin gündeminde Gaziantep vardı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.17
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.17
Liderlerin gündeminde yine Gaziantep vardı. Başbakan Ahmet Davutoğlu,
Liderlerin gündeminde yine Gaziantep vardı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında Suriye halkının acılarına kayıtsız kalmakla suçladığı ülkeleri eleştirirken, MHP lideri Devlet Bahçeli, “Dizginlenemeyen kur artışları neticesinde; bilhassa Adana, Gaziantep, Kocaeli ve Kayseri gibi sanayi üretiminde öncü olan illerden iflas ve işten çıkarma haberleri gelmeye başlamıştır” şeklinde açıklamada bulundu.
Davutoğlu, Washington, Brüksel’de ve Berlin’de oturarak Suriye halkının acılarına kayıtsız kalmanın birileri için anlaşılabilir bir durum olduğunu ama Ankara’da, İstanbul’da, Hatay’da, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da oturarak Suriye halkının acılarına kayıtsız kalanları tarihin affetmeyeceğini söyledi.
Geçtiğimiz hafta Suriye Ulusal Koalisyonu yöneticileriyle bir araya geldiğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, Arapların, Türkmenlerin, Kürtlerin, Sünnilerin, Hristiyanların içerisinde olduğu Suriye Ulusal Koalisyonu’nun bundan dört yıl önce ayağa kalkan Humuslu gençlerin, Hamalı gençlerin, Halepli gençlerin bugünkü temsilcileri olduğunu sözlerine ekledi.

Halk, Suriye yönetimi ve DEAŞ arasında kaldı
Başbakan Davutoğlu, Suriye Ulusal Koalisyonu’na yardım etmeye devam edeceklerini kaydetti. Esed rejiminin zulmü karşısında Suriye Ulusal Koalisyonu’nu güçlü kılmanın Suriye halkının bir kıskaca alınmasını engelleyeceğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, “Bugün Suriye halkı kıskaca alınıyor. Bir tarafta Eser rejimi diğer tarafta DEAŞ terörü. İnsanlık dışı rejimle, insanlık dışı bir terör örgütünün arasında Suriye halkı kıskaca alınmaya çalışılıyor” diye konuştu.

Şanlıurfa’ya, Gaziantep’e duyduğumuz muhabbeti Halep’e de duymamızı kimse engelleyemezHollanda’nın başbakanın, “bizden giden gençler eğer Hollanda’ya dönmelerindense Suriye topraklarında ölüp kalmaları isteriz” dediğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, “Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Gençlerinize sahip çıkınız. Hepimiz gençlere sahip çıkmakla yükümlüyüz. DEAŞ terör örgütü karşısında da çok açık net bir tutum sergiledik, Esed rejimi karşısında da. Yol nedir, yol şudur, tarihte hep Anadolu’yla iç içe yaşamış, bizimle birlikte kaderini paylaşmış Suriye halkı aslında tarih boyunca hiçbir zaman aşırılığa meyletmemiştir. Suriye tarihinde aşırı akımların etkisini görmezsiniz. Halep aynen Şanlıurfa gibi İbrahimi geleneğinin sürdüğü her kültürün iç içe yaşadığı mübarek bir şehirdi. Şartlar bizi onlardan ayırdı ama Şanlıurfa’ya, Gaziantep’e duyduğumuz muhabbeti Halep’e de duymamızı kimse engelleyemez. Çünkü gitsinler Çanakkale Şehitliği’ne baksınlar, Haleplileri saysınlar ondan sonra gidip Esad’ın elini sıksınlar. Bakü şehitliğine gitsinler Haleplileri görsünler, Kudüslüleri görsünler” dedi.

Adana, Gaziantep, Kocaeli ve Kayseri’de iflaslar başladı
“Maruz kaldığımız onca sorun yetmiyormuş gibi, Cumhurbaşkanı’nın sorunlu ve sorumsuz açıklamaları Türkiye ekonomisini tahminlerin ötesinde zora sokmuştur” diyen Bahçeli şöyle devam etti: “Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı pervasızca hedef tahtası yapması, hezeyan dolu sataşmaları ekonomiye ilave külfetler yüklemiştir. Enflasyon-faiz-kur arasındaki ilişkilere cahilce bakışı ekonomik maliyetleri katlamış, durduk yere dövizin yükselmesine yol açmıştır. Erdoğan 16 Ocak 2015’ten itibaren yaptığı altı konuşmasında Merkez Bankası’na öfke saçmış, eleştirilerini vatana ihanet noktasına kadar taşımıştır. Bu zihniyetin, 'Ey Merkez Bankası faizi indirmek için neyi bekliyorsun?' sözlerinden “Tatlıya bağlandı' beyanına kadar özellikle dolar kuru yüzde 14 dolayında değer kazanmıştır. Erdoğan’ın ateşlediği döviz en başta reel sektöre zarar vermiş, vatandaşlarımızın bütçesini sarsmış, dış borcu çoğaltmış ve makroekonomik parametrelere irtifa kaybettirmiştir. Dizginlenemeyen kur artışları neticesinde; bilhassa Adana, Gaziantep, Kocaeli ve Kayseri gibi sanayi üretiminde öncü olan illerden iflas ve işten çıkarma haberleri gelmeye başlamıştır. Piyasalar deyim yerindeyse felç geçirmiştir. Tarım ve tekstil sektörleri dövizdeki depremden olumsuz şekilde etkilenmiştir. Sanayi üretimi iyice zayıflamış, durgunluk ve daralma ekonomiyi sırtından vurmuştur. Siparişler bıçak gibi kesilmiştir. Borsa yalpalamıştır. 2014’ün Nisan ayında 78,5 olan Tüketici Güven Endeksi 68 puana gerilemiştir. Kapasite kullanım oranındaki düşüşler ekonomideki tedirginliği gözler önüne sermiştir. Esnaflarımız cirolarında büyük kayıplar yaşamaktadır. Kiralık işyerleri sayısında patlama olduğu görülmektedir.”İHA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *