Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın gazetemize yaptığı açıklamada ekonomik krizin her geçen gün derinleştiğine vurgu yaparken, ekonomik buhrandan en çok çocukların etkilendiğinin altını çizdi. “UNICEF verilerine dayanarak; şu an dünyada 1.4 milyon çocuk beslenme kaynaklı sağlık sorunlarından dolayı ölmek üzere. Yetersiz beslenme ülkemizde de en önemli problemlerin başında gelmekte. Gıda fiyatlarında durdurulamayan enflasyon, et fiyatlarının sürekli artışı ve kişi başına düşen gelir dağılımındaki adaletsizlikler yoksulluğu bir sarmala dönüştürmektedir” dedi.
Ülkemizde 2 milyon çocuk işçi çalışmakta
Aydın, “Yoksul bir ailede yetişen çocuk yetersiz beslenme, yetersiz eğitim ve çevresel diğer faktörlerle birlikte vasıfsız veya düşük nitelikli işçi olmaya mahkum oluyor ve yoksulluk tıpkı genetik mirasmış gibi aileden çocuğa aktarılıyor. Bu sarmalı kırmanın en önemli yolu çocukların beslenme ve eğitim sorunlarını çözmektir. Türkiye'de 22 milyon vatandaşın yoksulluk sınırı altında olduğu ile ilgili çalışmalar var. 2 milyon çocuk işçi ülkemizde çalışmakta ve hane gelirine katkı sunmaktadır. Bu rakamlar yoksulluğun ve açlığın gelir dağılımdaki makasla orantılı olarak arttığını göstermektedir” şeklinde açıklama yaptı.
Toplum olarak göz yummayacağız
Çocuk işçilerin geleceklerinin ve emeğinin çalınmasına toplum olarak göz yummayacaklarına dikkat çeken Aydın, çocukların beslenme kaynaklı sorunlarının aynı zamanda potansiyel halk sağlığı sorununa da gebe olduğunu söyledi. Aydın, “İlkokul ve ortaokul da en az 1 öğün yemek ücretsiz verilmeli veya velilere yemek desteği sağlanmalıdır. Çocukların gelişme cağında açlıkla mücadelesi ve yetersiz beslenmesi yalnızca ebeveynlerin değil aynı zamanda toplumun da sorunudur. Devletimiz, bu soruna dönük yapısal değişiklikleri bir an önce hayata sokmalıdır. Açlıkla ve yoksullukla mücadelede köklü adımlar atmak, herkesin güvenli ve besleyici gıdaya erişme temel hakkını vermek muktedirlerin en birincil vazifesidir” Hüseyin Karataş
Ülkemizde 2 milyon çocuk işçi çalışmakta
Aydın, “Yoksul bir ailede yetişen çocuk yetersiz beslenme, yetersiz eğitim ve çevresel diğer faktörlerle birlikte vasıfsız veya düşük nitelikli işçi olmaya mahkum oluyor ve yoksulluk tıpkı genetik mirasmış gibi aileden çocuğa aktarılıyor. Bu sarmalı kırmanın en önemli yolu çocukların beslenme ve eğitim sorunlarını çözmektir. Türkiye'de 22 milyon vatandaşın yoksulluk sınırı altında olduğu ile ilgili çalışmalar var. 2 milyon çocuk işçi ülkemizde çalışmakta ve hane gelirine katkı sunmaktadır. Bu rakamlar yoksulluğun ve açlığın gelir dağılımdaki makasla orantılı olarak arttığını göstermektedir” şeklinde açıklama yaptı.
Toplum olarak göz yummayacağız
Çocuk işçilerin geleceklerinin ve emeğinin çalınmasına toplum olarak göz yummayacaklarına dikkat çeken Aydın, çocukların beslenme kaynaklı sorunlarının aynı zamanda potansiyel halk sağlığı sorununa da gebe olduğunu söyledi. Aydın, “İlkokul ve ortaokul da en az 1 öğün yemek ücretsiz verilmeli veya velilere yemek desteği sağlanmalıdır. Çocukların gelişme cağında açlıkla mücadelesi ve yetersiz beslenmesi yalnızca ebeveynlerin değil aynı zamanda toplumun da sorunudur. Devletimiz, bu soruna dönük yapısal değişiklikleri bir an önce hayata sokmalıdır. Açlıkla ve yoksullukla mücadelede köklü adımlar atmak, herkesin güvenli ve besleyici gıdaya erişme temel hakkını vermek muktedirlerin en birincil vazifesidir” Hüseyin Karataş