Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak, yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Tasarıda yıpranma payı 60 gün yani 6 yıla 1 yıl olarak düzenlenmiştir. Burada Cumhurbaşkanımızın söz verdiği şekilde 90 gün yani 5 yıla 1 yıl şeklinde bir düzenleme yapılmamıştır. Bunun yanı sıra söz konusu düzenlemenin tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan çalışanları kapsaması beklenirken, sunulan tasarı sadece sağlık meslek mensupları ile sınırlı tutulmuştur. Ayrıca yıpranma payının geriye dönük olarak hesaplanmayacağı da görülmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde düzenlemenin olumlu, fakat beklentileri tam anlamıyla karşılamadığı açıktır. Yıllardır yıpranma payını bekleyen çalışanların makul ve adaletli bir hakka kavuşmaları temel beklentimizdir. Bu nedenle TBMM’de süresi açısından söz verildiği gibi, fayda bakımından geçmişe dönük ve tüm çalışanları kapsayan bir şekilde gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Düzenleme tim sağlık
çalışanlarını kapsamalı
Kazak, “Sağlık hizmetlerinin bir bütün olarak tescillenmesi adına; sağlık çalışanların bir kısmını kapsayan olan düzenlemenin sınıfı ve unvanı ne olursa olsun kamuda görev yapan bütün memurları kapsamalıdır. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan ve mali riskleri taşıyan çalışanları görmezden gelmek adaletsizliktir. Hastanelerde sağlık hizmetleri sınıfı dışında görev yapan ve büyük çoğunluğu en az birkaç hastalığa yakanmış olan personeli uygulama dışında bırakmak bu insanları yok saymak anlamı taşımaz mı? Bu nedenle TBMM’de süresi açısından söz verildiği gibi, fayda bakımından geçmişe dönük ve tüm çalışanları kapsayan bir şekilde gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Oldu bittiye getirmek
yanlış olmuştur”
Tasarıda yer alan emekli doktor ve diş hekimlerine yapılacak olan ek ödemeler konusuna da değinen Başkan Kazak, “Bu düzenleme ile uzmanlar 2 bin TL diğer doktorlarımız da bin 500 TL’lik bir ilave ücreti emekliliklerinde alacaklardır. Emeklilikte ücretlerin yetersizliği tüm sağlık çalışanlarının temel sorunu iken sadece doktorlarımıza ve diş hekimlerimize yönelik bir iyileştirme yapılması eksik bir uygulama olmuştur. Tüm sağlık çalışanlarının emeklilikte yaşadıkları gelir kaybının telafisi için gerekli düzenleme yapılmalıdır. Sağlık hizmetlerini ekip işi olarak değerlendirip hakların tanınmasında ayrımcılık yapmak yanlıştır. Bu durum çalışma barışını ve huzurunu baltalayacaktır. Bir hak teslim edilirken kapsayıcılıktan ve adaletten ne kadar uzaklaşılırsa o hak o denli beklentileri karşılamaktan da uzak kalacaktır. Hem yıpranma payı hem de emeklilikteki ilave ödemeler açısından durum ne yazık ki böyledir. Çalışanlar açısından çok mühim olan bu iki konuyu sosyal taraflarla görüşmeden hazırlayıp, bazı acil düzenlemelerin yanına ilave edip oldu bittiye getirmek yanlış olmuştur. Hüseyin Karataş
Düzenleme tim sağlık
çalışanlarını kapsamalı
Kazak, “Sağlık hizmetlerinin bir bütün olarak tescillenmesi adına; sağlık çalışanların bir kısmını kapsayan olan düzenlemenin sınıfı ve unvanı ne olursa olsun kamuda görev yapan bütün memurları kapsamalıdır. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan ve mali riskleri taşıyan çalışanları görmezden gelmek adaletsizliktir. Hastanelerde sağlık hizmetleri sınıfı dışında görev yapan ve büyük çoğunluğu en az birkaç hastalığa yakanmış olan personeli uygulama dışında bırakmak bu insanları yok saymak anlamı taşımaz mı? Bu nedenle TBMM’de süresi açısından söz verildiği gibi, fayda bakımından geçmişe dönük ve tüm çalışanları kapsayan bir şekilde gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Oldu bittiye getirmek
yanlış olmuştur”
Tasarıda yer alan emekli doktor ve diş hekimlerine yapılacak olan ek ödemeler konusuna da değinen Başkan Kazak, “Bu düzenleme ile uzmanlar 2 bin TL diğer doktorlarımız da bin 500 TL’lik bir ilave ücreti emekliliklerinde alacaklardır. Emeklilikte ücretlerin yetersizliği tüm sağlık çalışanlarının temel sorunu iken sadece doktorlarımıza ve diş hekimlerimize yönelik bir iyileştirme yapılması eksik bir uygulama olmuştur. Tüm sağlık çalışanlarının emeklilikte yaşadıkları gelir kaybının telafisi için gerekli düzenleme yapılmalıdır. Sağlık hizmetlerini ekip işi olarak değerlendirip hakların tanınmasında ayrımcılık yapmak yanlıştır. Bu durum çalışma barışını ve huzurunu baltalayacaktır. Bir hak teslim edilirken kapsayıcılıktan ve adaletten ne kadar uzaklaşılırsa o hak o denli beklentileri karşılamaktan da uzak kalacaktır. Hem yıpranma payı hem de emeklilikteki ilave ödemeler açısından durum ne yazık ki böyledir. Çalışanlar açısından çok mühim olan bu iki konuyu sosyal taraflarla görüşmeden hazırlayıp, bazı acil düzenlemelerin yanına ilave edip oldu bittiye getirmek yanlış olmuştur. Hüseyin Karataş