Eğitim İş Şube Başkanı Ali Arpat, ‘’Öğretmenin diploması yok sayılıyor ve öğretmenler bir kursiyer seviyesine indirgeniyor. Bu kanun, iktidarın mülakatla yapamadığını kanun yoluyla gerçekleştirme planı. Bu kanun diğer meslekler karşısında eğitim fakültelerini değersizleştiriyor ve siyasi iktidarın kendi memur projesini yaratıyor’’ şeklinde konuştu.
Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yapan Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şubesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na bir kez daha tepkilerini ortaya koydu.
Bir ülkenin gerçek gücü öğretmenine verdiği değerle ölçülür
Bir ülkenin gerçek gücünün öğretmenine verdiği değerle ölçüldüğünü söyleyen Arpat, ‘’Yıllarca Anayasa ve yasaların yetkilendirdiği eğitim kurumlarında, bin bir zorlukla mücadele ederek öğretmenlik mesleğine adım atan öğretmenlere, bu kanunla ne deniyor? Sen, öğretmen olamazsın. Öğretmen olabilmek için bir KPSS’yi kazanacaksın, yetmeyecek akademiye alınacaksın. Eğitim fakültesi mezunuysan 10 ay, değilsen 14 ay hazırlık eğitimine tabi tutulacaksın, Ayrıca asgari ücret altında harçlık alacaksın ve sigortalı olmayacaksın. Çünkü ben iktidar olarak öyle istiyorum’’ eleştirisini yaptı.
Hakkımız olan maddi haklar üzerinden oynanan bu oyunu kabul etmiyoruz
‘Sesini çıkaran, iktidara karşı duran öğretmeni meslekten atmaya zemin hazırlayan bir düzenleme ile karşı karşıyayız’ diyen Arpat, ‘’Uydurma bir soruşturma ile keyfi şekilde hizmet sınıfını değiştirmenin önü açılıyor. Disiplin hükümleriyle baskılanmayı kabul etmiyoruz. Zaten hakkımız olan maddi haklar üzerinden oynanan bu oyunu kabul etmiyoruz. Biz, eğitim fakültelerinden öğretmen olarak mezun olduk, Bugün mesleğimizi tehdit eden bu kanuna karşı çıkmazsak, hem kendimize hem gelecekteki meslektaşlarımıza ihanet etmiş oluruz’’ dedi.
Unvan ayrımı kabul edilemez
Unvan ayrımının kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Arpat, ‘’Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmeli, bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalı. Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalı, taban maaş yasasıyla, kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalı. Bu, mesleki adaletin temel şartı’’ açıklamasında bulundu.
ÇEDES ve TÜRGEV gibi protokollerle dayatılan görevler, öğretmenliğin gerçek misyonunu zedeliyor
Arpat, ‘’Eğitim emekçilerinin ücretli, sözleşmeli değil; kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilmesi zorunluluk. Eğitim sisteminin geleceği, güvencesiz çalışan öğretmenlerle inşa edilemez. Bu kanun, öğretmenlerin tatil haklarını ortadan kaldırıyor; nöbet, merkezi sınavlarda görev alma gibi dayatmaları asli görevlerimiz haline getiriyor. ÇEDES ve TÜRGEV gibi protokollerle dayatılan görevler, öğretmenliğin gerçek misyonunu zedeliyor. Eğitim-İş olarak biz, bu kanun tamamen yürürlükten kalkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Öğretmene yapılan saldırı tüm topluma yapılan saldırı. Mesleğimizin onuruna, geleceğimize sahip çıkacağız! Bu kanunu hazırlayanlar, alkışlayanlar ve kanunlaşması için mücadele edenler ise tarihin çöplüğündeki yerini alacak’’ ifadelerine yer verdi.
RSS