ANASAYFA arrow right Güncel

Eğitim giderek dinselleştirildi, kız çocukları eğitimden uzaklaştırıldı

Eğitim giderek dinselleştirildi, kız çocukları eğitimden uzaklaştırıldı
YAYINLAMA: 18 Ocak 2024 / 22.02
GÜNCELLEME: 18 Ocak 2024 / 22.05

Eğitim Sen: Öğrenciler okula aç gidiyor,

 

Eğitim Sen'in eğitim ve öğretim yılının birinci yarıyılına dair raporunda, çocukların okula aç gittiği, eğitimin dinselleştirdiği ve kız çocukların eğitimden uzaklaştırıldığı belirtildi. Rapora göre, 90 bin öğretmen asgari ücretin altında çalışıyor.

Çocukların, fiziksel ve zihinsel gelişimleri sağlıklı olmuyor

Raporda, şu bilgiler paylaşıldı: "Eğitimde yaşanan sorunlar her geçen yıl katlanarak artmakta, MEB bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine bütün enerjisini eğitimi dinselleştirmeye ve piyasalaştırmaya harcamaktadır. Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ülke ekonomisinde yaşanan sorunların ardından halkın en öncelikli sorunları arasında üst sıralarda yer almaktadır. Türkiye’de çocuklar okula aç gitmekte, yeterli beslenememekten kaynaklı fiziksel ve zihinsel gelişimleri sağlıklı olmamaktadır. Yine çocuk ve gençlerimizi eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürmektedir” denildi.

Orta hasarlı okulların durumu hala belirsiz

Raporda, deprem bölgesindeki sorunlara da dikkat çekilerek şöyle denildi: 6 Şubat depremleri deprem bölgesinde eğitim öğretimde yaşanan sorunların daha da ağırlaşmasını beraberinde getirmiştir. Deprem nedeniyle birçok okul yıkılmış ve hasar görmüştür. Yıkılmayan, az hasarlı olan ve nisan ayında açılan okullara, eylülde başlanan tadilat nedeniyle eğitim öğretim aksamış çok sayıda öğrenci bu durumdan olumsuz etkilenmiştir. Orta hasarlı bazı okulların durumu hala belirsizliğini korumaktadır.

Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimin bütün kademelerinde Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ÇEDES benzeri proje ve protokoller, başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemeyi sürdürmektedir. 2023/’24 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarının tüm hızıyla sürmüştür. Okulların fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri giderilmemiş, kalabalık sınıflar, ikili öğretim ve taşımalı eğitimden kaynaklı sorunlara çözüm üretilmemiştir.

Çocuklar arasında etnik köken, din ya da kültüre dayalı ayrımcılık meşrulaştırıldı

Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanları itibarıyla çocuklar, sık sık etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya kalmakta, farklı kimlik ve inanca sahip olan çocuklara yönelik ayrımcı uygulamalar sürmektedir. Türkiye 1995 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bazı önemli maddelerine çekince koyarak çocuklar arasında etnik köken, din ya da kültüre dayalı ayrımcılık yapılmasını meşrulaştırmıştır.

Eğitimde 4+4+4 düzenlemesi başta olmak üzere, çıraklık ve stajyerlik uygulamaları gibi çok sayıda düzenleme, çocukların eğitimden uzaklaşmasına ve işçi olarak çalışma yaşamına sürüklenmesine neden olmuştur. Kız çocuklar da benzer nedenlerle eğitim öğretimden uzaklaşarak iş gücüne kayıt dışı olarak katılmaktadır.

Raporu okuyan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, eğitimin giderek dinselleştiğini, kız çocukların eğitimden uzaklaştırıldığını, öğrencilerin beslenme sorunundan kaynaklı okula aç gidip geldiklerini belirtti. Raporda, Eğitim Bakanlığı'nın örgün eğitim istatistiklerine yer verilerek, Türkiye’de örgün eğitimde resmi ve özel okullarda toplamda 17,5. Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Son dönemde çok hızlı artan yoksullaşma Türkiye’de önce en hassas durumdaki çocukları vurmuştur. Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. MEB, çocuklarımızın sağlıklı gelişimi ve eğitim sürecinin sağlıklı işlemesi için öğrencilerin beslenme sorununu çözmek için ayrı bir bütçe ayırmak durumundadır. Taşımalı eğitim yapan okullarda bile öğrencilerin beslenme sorunları çözülmüş değildir. Alım gücünün giderek düşmesi ve yoksullaşmanın artması ile birlikte öğrencilerin okuldaki beslenme sorununun bir an önce çözülmesi gerekmektedir.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *