Eğitimciler, Mlli Eğitim’deki uygulamaları protesto için yine meydanlardaydı
Eğitim Sen Şubesi, öğretmen atamaları ve son günlerde yaşanan müdür atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı'nı 'MEB' protesto etti. “Özellikle eğitim de 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır” denildi.
Kırkayak Parkında bir araya gelen Eğitim Sen üyeleri ellerinde pankartlar ve sloganlarla valilik binası önüne kadar yürüdü. Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, toplanan grup adına açıklama yaparak şunları söyledi:“Eğitim de yükseköğretim alanında bugüne kadar yapılan bütün yasal düzenlemeler, hayata geçirilen fiili uygulamalar sadece eğitim sistemini değil çocuklarımızın, velilerimizin ve bütün toplumun geleceğini ipotek altına almaktadır.”
Toplum içinde yeni ayrışmalar ve
kutuplaşmalar yaratacak uygulamalar
Yıllardır eğitim sistemine yönelik olarak atılan her adımın, yapılan her yasal düzenlemenin ve fiili uygulamanın, okulöncesinden, yükseköğretime kadar eğitimin bütün kademelerinde piyasallaştırma ve ticarileştirme uygulamalarını arttırdığı dile getirilen açıklamada, “Öğrencilerin özel liselere, meslek liselerine, imam hatip liselerine ve açık liselere yönlendirilme süreci TEOG ile resmen bir zorunluluğa dönüşmüştür. TEOG sistemi ile öğrenciler istemedikleri halde zorunlu olarak meslek liseleri ve imama Hatiplere kayd edilmişlerdir.Okullarda siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile görev almaması için düğmeye basılmış ve bütün okullarda tarihin en kapsamlı sendikal-siyasal kadrolaşma ve tasfiye operasyonu gerçekleştirilmiştir. MEB, eğitimde yıllardır farklı kimlik, dil ve kültürleri yok sayan, din ve inanç istismarına dayanan, doğrudan dayatmacı politikalarının okullarda istediği gibi uygulanması için okul müdürlerinin tamamına yakınını kendi siyasal kadroları arasından belirlemiş, Eğitim Sen üyesi okul müdürlerinin yaklaşık yüzde 96’sı tasfiye edilmiştir. Bugüne kadar kamu emekçilerinin hakları çıkarılan torba yasalarla sürekli tırpanlanmıştır. Angarya çalışma, performans değerlendirme, mülakat ya da sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir. Eğitimde bir taraftan yoğun bir siyasal kadrolaşma yaşanırken, son çıkan torba yasa ile öğretmenlere sürgün anlamına gelen zorunlu rotasyon uygulaması yasal hale getirilmiştir. Yine aday öğretmenlere sözlü sınav getirilmesi iş güvencemizin aday öğretmenlik sürecinden başlayarak adım adım kaldırılmak istendiğini göstermektedir” şeklinde açıklama yapıldı.
Siyasal kadrolaşma girişimleri
Açıklamada ayrıca, “Eğitimin bütün alanlarında olduğu gibi üniversitelerde yaşanan sorunlar da katlanarak artmaktadır. Üniversitelerde üyelerimize yönelik baskılar, mobbing uygulamaları, soruşturma, sürgün ve görevden almalar devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece son birkaç ay içinde gündeme getirdiği konular, siyasal kadrolaşma girişimleri, yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri ile attığı tehlikeli adımlar, 2014-2015 eğitim öğretim yılının eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından son derece zorlu ve çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir.
Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı şunu çok iyi bilmelidir ki, eğitim ve bilim emekçileri eğitim üzerinden oynanmak istenen oyunun ve boyunlarına geçirilmek istenen zincirin farkındadır. Kamu kaynakları özel okullara aktarılırken, devlet okulları kendi kaderine terk edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yıllardır acil çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp, eğitim sistemi üzerinden toplum içinde yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratacak uygulamaları hayata geçirmeyi sürdürmektedir. Özellikle eğitim de 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır” denildi. İHA
resimö
Yapılan açıklamalar sonrası toplanan grup sessiz bir şekilde dağıldı.
Eğitim Sen Şubesi, öğretmen atamaları ve son günlerde yaşanan müdür atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı'nı 'MEB' protesto etti. “Özellikle eğitim de 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır” denildi.
Kırkayak Parkında bir araya gelen Eğitim Sen üyeleri ellerinde pankartlar ve sloganlarla valilik binası önüne kadar yürüdü. Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, toplanan grup adına açıklama yaparak şunları söyledi:“Eğitim de yükseköğretim alanında bugüne kadar yapılan bütün yasal düzenlemeler, hayata geçirilen fiili uygulamalar sadece eğitim sistemini değil çocuklarımızın, velilerimizin ve bütün toplumun geleceğini ipotek altına almaktadır.”
Toplum içinde yeni ayrışmalar ve
kutuplaşmalar yaratacak uygulamalar
Yıllardır eğitim sistemine yönelik olarak atılan her adımın, yapılan her yasal düzenlemenin ve fiili uygulamanın, okulöncesinden, yükseköğretime kadar eğitimin bütün kademelerinde piyasallaştırma ve ticarileştirme uygulamalarını arttırdığı dile getirilen açıklamada, “Öğrencilerin özel liselere, meslek liselerine, imam hatip liselerine ve açık liselere yönlendirilme süreci TEOG ile resmen bir zorunluluğa dönüşmüştür. TEOG sistemi ile öğrenciler istemedikleri halde zorunlu olarak meslek liseleri ve imama Hatiplere kayd edilmişlerdir.Okullarda siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile görev almaması için düğmeye basılmış ve bütün okullarda tarihin en kapsamlı sendikal-siyasal kadrolaşma ve tasfiye operasyonu gerçekleştirilmiştir. MEB, eğitimde yıllardır farklı kimlik, dil ve kültürleri yok sayan, din ve inanç istismarına dayanan, doğrudan dayatmacı politikalarının okullarda istediği gibi uygulanması için okul müdürlerinin tamamına yakınını kendi siyasal kadroları arasından belirlemiş, Eğitim Sen üyesi okul müdürlerinin yaklaşık yüzde 96’sı tasfiye edilmiştir. Bugüne kadar kamu emekçilerinin hakları çıkarılan torba yasalarla sürekli tırpanlanmıştır. Angarya çalışma, performans değerlendirme, mülakat ya da sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir. Eğitimde bir taraftan yoğun bir siyasal kadrolaşma yaşanırken, son çıkan torba yasa ile öğretmenlere sürgün anlamına gelen zorunlu rotasyon uygulaması yasal hale getirilmiştir. Yine aday öğretmenlere sözlü sınav getirilmesi iş güvencemizin aday öğretmenlik sürecinden başlayarak adım adım kaldırılmak istendiğini göstermektedir” şeklinde açıklama yapıldı.
Siyasal kadrolaşma girişimleri
Açıklamada ayrıca, “Eğitimin bütün alanlarında olduğu gibi üniversitelerde yaşanan sorunlar da katlanarak artmaktadır. Üniversitelerde üyelerimize yönelik baskılar, mobbing uygulamaları, soruşturma, sürgün ve görevden almalar devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece son birkaç ay içinde gündeme getirdiği konular, siyasal kadrolaşma girişimleri, yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri ile attığı tehlikeli adımlar, 2014-2015 eğitim öğretim yılının eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından son derece zorlu ve çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir.
Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı şunu çok iyi bilmelidir ki, eğitim ve bilim emekçileri eğitim üzerinden oynanmak istenen oyunun ve boyunlarına geçirilmek istenen zincirin farkındadır. Kamu kaynakları özel okullara aktarılırken, devlet okulları kendi kaderine terk edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yıllardır acil çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp, eğitim sistemi üzerinden toplum içinde yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratacak uygulamaları hayata geçirmeyi sürdürmektedir. Özellikle eğitim de 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır” denildi. İHA
resimö
Yapılan açıklamalar sonrası toplanan grup sessiz bir şekilde dağıldı.