24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili Genel seçimleri kapsamında Gaziantep’e gelen Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, özel bir otelde e-miting düzenleyerek halka seslendi. E-mitingde vaatlerini anlatan Karamollaoğlu, vatandaşlardan oy istedi.
Türkiye’nin en büyük probleminin kutuplaşma ve kamplaşma olduğunu belirten Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, “Problemlerimiz belli. En önce her zaman kutuplaşmayı, kaplaşmayı, çekişmeleri bir numaralı mesele olarak görüyorum, ama problemler bundan ibaret değil. Ekonomi çıkmazın içinde, dolar aldı başını gidiyor, enflasyon yükseliyor, resmi işsizlik 3,5 milyon civarında, dış ticaret, bütçe açık veriyor, borçlarımız zirve yaptı, bütçenin en büyük gideri faiz. Ancak iş çalışana geldiğinde hak edilen ücret ödenmiyor. Bugün Türkiye’de sosyal adalet yok. Eğitim, bu ülkeyi ayağa kaldıracak vasıflı insan yetiştiremiyor. Bir ülkenin ekonomisi parayı sürekli olarak betona, asfalta yatırmakla gelişmez” dedi.
Ciddi problemlerle
karşı karşıyayız
Hangi yönden bakılırsa bakılsın ciddi problemlerle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Karamollaoğlu, bu kadar badireli bir dönemde böyle bir görevi üstlenmenin akıllı bir adam işi olmadığını söyledi. “Ülkemiz bu badireli dönemden geçerken özellikle sanayi, ekonomi, tarım, teknoloji ve diğer sahalarda büyük başarılar elde edeceksek, zaten bizim akıllı adama ihtiyacımız yok. Çünkü akıllı adamlar çok düşünür. Biz bu meseleleri çözebilmek için kabına sığmayan problemlere çok farklı noktalardan yaklaşan azimli, kararlı ama herkesi şaşırtacak davasının delisi insanlara ihtiyacımız var. Ama bu insanlara pek yer verilmiyor. Mevcut gidişatı zorlayan çok farklı fikirlere sahip insanları istemiyorlar, sadece bugün Türkiye’yi yönetenler kendi yaptıklarını tasdik eden, kendilerini öven, hiçbir hata ve yanlışı da görmeyen insanlarla birlikte çalışmak istiyorlar. O zaman bugünkü manzara kaçınılmaz hale geliyor” şeklinde konuştu.
İktidar, muhalefet parti
temsilcisi gibi davranıyor
Ülkemizin en ciddi probleminin kutuplaşma ve kamplaşma olduğunu belirten Karamollaoğlu, “O kadar ileri gidiyorlar ki kendileri gibi düşünmeyenleri hain olarak vasıflandırabiliyorlar. Böyle bir memleket huzurlu olmaz, problemler çözülmez. Yanlışa yanlış diyemeyen bir anlayışın kesinlikle yanlışı çözmesi mümkün değildir. Problemlerimiz çığ gibi büyüdü. 15 yıldan uzun süreden beri iktidardalar, başörtüsü problemini çözdüler El-Hak doğru, daha önceden kızlarımız üniversite de okuyamıyor, devlet dairesinde vazife alamıyordu, ancak bugün bunlar değişti, devletin her kademesinde görev alabiliyorlar ama meseleyi sadece bu açıdan görmek diğer konuları görmemek en büyük eksikliktir. İnancımızın temeli tevhit ve güzel ahlaka dayanır. Bugünkü iktidar kürsülere çıktığı zaman aynen muhalefet parti temsilcisi gibi davranıyor. “Memleketi kurtaracağız” 15 seneden beri neredeydiniz? “İstiklal Harbine gidiyoruz, doları düşüreceğiz, işsizliği bitireceğiz” diyorlar, zaten yaptıklarınızdan dolayı Türkiye bu hale geldi. Siz düşürdünüz, sizin bugünkü politika ve tavırlarınızla Türkiye ayağa kalkması mümkün değil. Millet bunlara her defasında şans verdi, fakat bu şansı kullanamadılar, artık bundan sonra da çözmeleri mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
24 Haziran’da
değişim yaşanacak
Toplumun şikayet edemediğinden sessiz olduğunu ifade eden Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, kimsenin rahat olmadığını kaydetti. 24 Haziran’da değişim yaşanacağını vurgulayan Karamollaoğlu, değişimin Türkiye’yi ileriye götüreceğinin altını çizerken, eğitimin inşaat yapmakla düzelmeyeceğine dikkat çekti. “Sadece inşaat yapıp derslik açmayı, her sınıfa akıllı tahta koymayı biliyorlar, fakat eğitim bu değil ki. Eğitim bir genci değerlerle yetiştirmek hem de mesleğinin ehli haline getirmek demektir. Bunları sağlayamıyorsanız eğitimde başarısızsınız. 15 yılda en çok değişen bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı oldu ve bu da eğitimde başarısız olduklarını gösteriyor. Sağlık Türkiye’de ilk defa rant meselesi haline geldi. Yeni şehir hastanelerini kuranlar akıl almaz kar ediyorlar. Hem yatak hem de cihaz kullanımında doluluk oranı yüzde 70 olmazsa “Açığı ben kapatırım” diyor. Havadan para kazanmak isteyen için bundan daha karlı bir yol olur mu? Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir mantık çalışmaz, insanını hasta olmaya teşvik eden bir hükümet olmaz. Onun için inşallah iktidara gelirsek, ilk yapacağımız işlerden birisi hastanenin adını “Şifahane” olarak değiştirmek” diye açıklamada bulundu.
Şahsiyetli bir dış politikayı
olmazsa olmaz olarak görürüz
Karamollaoğlu, hükümetin dış politikada çuvalladığını sözlerine eklerken, “Bizden ayrılırken bir Milli Görüş gömleğini çıkardılar. Şimdi giymek istiyorlar, fakat hükümet ekonomi ve obezite hastalığına yakalanınca gömlek dar geliyor. Çünkü Milli Görüş gömleği adaleti, millete hizmeti, şahsiyetli bir dış politika emreder. Meydanlarda insanların oyunu alabilmek için Avrupa’ya meydan okurum diyeceksiniz, onlar bizim insanımızın canına okuyacak sesini çıkaramayacaksın, böyle bir mantık olur mu? İsrail bunların kurtuluş reçetesi oldu. İsrail’in uluslararası sahada hem kuruma üye olmasının önünü Türkiye açtı. AK Parti gelene kadar İsrail ne NATO’nun ne de OECD gibi ülkelerin üyesi olamıyorlardı. İsrail KUDÜS’ü başkenti ilan etti, sadece protesto ediyorlar, sen iktidarsın icraat yapman gerekir. Bu iktidar iş başına gelirken Amerika’ya öyle taahhütlerde bulundu ki Irak müdahalesine destek verdi 1,5 milyon Irak’lı katledildi. Yemen’de kan gövdeyi götürüyor, dünyanın neresine giderseniz gidin şu anda Müslümanlar maalesef bu sıkıntıyı çekiyor. Daha da kötüsü Müslümanlar birbirini kırıyor. Dış politikamızı yeniden düzenlemek mecburiyetindeyiz. Biz şahsiyetli bir dış politikayı olmazsa olmaz olarak görürüz. Bütün dünyada mazlumları kucaklamak için iktidara geliyoruz. Biz huzur istiyoruz, onlar huzurdan rahatsızlık duyuyorlar, aradaki en temel farklardan birisi bu” ifadelerini kullandı.
Hükümet yatırım diye
parayı toprağa gömüyor
“Bugünkü faizci kapitalist sistem sömürüdür. Türkiye bugünkü şartlarda faizci bir kapitalist sistemle ayağa kalkamaz” diyen Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “İktidarı hem şahsen hem de mitingler aracılığıyla uyardık. Hükümet yatırım diye parayı sadece toprağa gömüyor, başka hiçbir yatırım yok. Bunların mantığıyla bir ülkenin kalkınması obezite hastalığına tutulmayla eş değerdir. Milli gelirimiz arttı diyorlar, milli gelirin arttığını inkar etmiyoruz, fakat bunun dışarıdan ve içeriden aldığın borçları dahil ediyor musun, elbette ediyorum, biz de borca dayalı bir büyüme obezite hastalığına işaret eder, ülkeyi güçlendirmez, işsizliği çözmez, dış ticaret açığını kapatmaz.”
3 milyondan fazla
insan Batı’ya göç etti
Karamollaoğlu, “Devlet Gaziantep’teki müteşebbislerin elinden tutsa Türkiye’yi bu bölgenin uçuracağına inanıyorum. Şu anda Anadolu’nun en büyük problemlerinden birisi iç göçtür, Anadolu boşalıyor. Son 2-3 yıl içerisinde 3 milyondan fazla insan Batı’ya göç etti. Göçü önlemek için tarım ve hayvancılığa önem verilmesi gerekiyor. Tarım ve hayvancılık kendisine yapılan yatırımı en kısa zamanda geri ödeyen sektördür. Eğer bunları yaparsanız, buğday ihraç eder hale geliriz, şimdi ise 5 milyon ton buğday ithal ediyoruz. Bütçeye 14,5 milyarlık tarım desteği koydunuz, ancak Tarım Kanunu’nda en az 35 milyar olması gerek diyor. Şimdiden kendinizi yokluğa mahkum etmişsiniz. Türkiye’de her ürünün bir politikasının olması gerekiyor. Bu bölgede üretilen birçok tarım ürünü var ve her birinin ayrı ayrı ele alınması lazım. 90 yıl önce kurulan fabrikaların yüzde 90’ı satıldı, yerine yeni fabrikalar kurulmadı” şeklinde konuştu.
Hava, su kadar adalete ve
hürriyete ihtiyacımız var
Yüzbinlerce insanın mağdur olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Bankaya para yatıranlar mağdur oldu, ancak okullarından mezun olanlar mağdur değil. Eğer bugünkü iktidar FETÖ soruşturmaları konusunda başkalarına uyguladığı metodu kendisine uygulasa yüzde 70’i hapse girer. Hatayı kabul etmek iyi de nasıl düzelteceksin? İşte o noktada adalet mekanizması felç oldu. Yukarıdan bir işaret gelmeden hakimler karar veremiyor. Adalet böyle tecelli etmez. Adalet mülkün temelidir ve adalet olmadan devlet olmaz. Adalet şahsa ve mevkiye göre işlemez. Eğer bir devlet bir mazlumun ahını zalimden almazsa kendisi zalim durumuna düşer. Onun için hava, su kadar adalete ve hürriyete ihtiyacımız var. Bir ülkede hukuk rafa kalkmış huzur yoksa yabancı sermaye o ülkeye gitmez. Memlekette ekonomiyi düzeltirken, önce hukuku ve adaleti rayına oturtacaksınız. Varlık Fonu çıkardılar, tutmadı. Bütün imkânı üretime tahsis edeceğiz. Ülkemiz yurt dışından ne getiriyorsa tamamını yurt içinde üretmek için kolları sıvayacağız” diye değerlendirmede bulundu.
Milli gelirde sosyal
adaletin sağlanması gerek
Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, ülkede milli gelir dağılımında sosyal adaletin sağlanmasına vurgu yaparken, şu şekilde konuştu: “Sosyal adalet olmazsa asgari ücretle çalışan insan karnını doyuramazken, başkaları milyara milyar demez. Zengin helalinden kazandığı sürece ne kadar kazanırsa kazansın ona karşı tavrımız olmaz, çünkü bu ülkeyi onlar kalkındıracak. Ancak sosyal adalet olursa herkes bilmeli ki ekonomi birden bire 2 veya 3 kat büyür. Eğer ki hükümet iş başına geldiğinde beri asgari ücreti enflasyonda arındırılmış şekilden her sene reel olarak yüzde 7 arttırılsaydı, şu anda asgari ücret 4 bin TL’nin üzerinde olurdu. Biz bunu mutlaka sağlayacağız. Madenciler ciddi sıkıntı içerisinde. Ayrılmak istediklerinde Kıdem Tazminatlarını alamadıklarını söylüyorlar. Gerekli önlemler alınmadığında her madenci endişe içinde. Kadınların doğum izinlerinin zamanında verilmesi gerekiyor. Aile müessesesini ayakta tutacaksak, kadınlara gereken ihtimamı göstermek mecburiyetindeyiz. Bir insan emekli olduğunda çalıştığı maaşına denk bir maaş almalı. Allah nasip ederse bunların hepsi zamanı geldiğinde karşılanacak.”
Bütün partiler
sandığa sahip çıkacak
Bütün partilerin sandığa sahip çıkacağını söyleyen Karamollaoğlu, 170 bin sandığın 130 bininde temsil edildiklerini belirtti. 40 bin sandıkta ise müşahitlerinin bulunduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “Hiç kimse adamımız yok zannetmesin. Sandık açılana kadar bekleyecek, mutlaka sandık tutanağını ve mazbatayı alacak, bunu biz ve diğer partiler yapacak. Sandığa sahip çıktığımızda hilekar hangi başvurursa vursun, hile fayda vermez. Çünkü nasıl tecelli ederse ona razıyız, fakat herkes oyunu kullansın” uyarısında bulundu. Hüseyin Karataş
Türkiye’nin en büyük probleminin kutuplaşma ve kamplaşma olduğunu belirten Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, “Problemlerimiz belli. En önce her zaman kutuplaşmayı, kaplaşmayı, çekişmeleri bir numaralı mesele olarak görüyorum, ama problemler bundan ibaret değil. Ekonomi çıkmazın içinde, dolar aldı başını gidiyor, enflasyon yükseliyor, resmi işsizlik 3,5 milyon civarında, dış ticaret, bütçe açık veriyor, borçlarımız zirve yaptı, bütçenin en büyük gideri faiz. Ancak iş çalışana geldiğinde hak edilen ücret ödenmiyor. Bugün Türkiye’de sosyal adalet yok. Eğitim, bu ülkeyi ayağa kaldıracak vasıflı insan yetiştiremiyor. Bir ülkenin ekonomisi parayı sürekli olarak betona, asfalta yatırmakla gelişmez” dedi.
Ciddi problemlerle
karşı karşıyayız
Hangi yönden bakılırsa bakılsın ciddi problemlerle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Karamollaoğlu, bu kadar badireli bir dönemde böyle bir görevi üstlenmenin akıllı bir adam işi olmadığını söyledi. “Ülkemiz bu badireli dönemden geçerken özellikle sanayi, ekonomi, tarım, teknoloji ve diğer sahalarda büyük başarılar elde edeceksek, zaten bizim akıllı adama ihtiyacımız yok. Çünkü akıllı adamlar çok düşünür. Biz bu meseleleri çözebilmek için kabına sığmayan problemlere çok farklı noktalardan yaklaşan azimli, kararlı ama herkesi şaşırtacak davasının delisi insanlara ihtiyacımız var. Ama bu insanlara pek yer verilmiyor. Mevcut gidişatı zorlayan çok farklı fikirlere sahip insanları istemiyorlar, sadece bugün Türkiye’yi yönetenler kendi yaptıklarını tasdik eden, kendilerini öven, hiçbir hata ve yanlışı da görmeyen insanlarla birlikte çalışmak istiyorlar. O zaman bugünkü manzara kaçınılmaz hale geliyor” şeklinde konuştu.
İktidar, muhalefet parti
temsilcisi gibi davranıyor
Ülkemizin en ciddi probleminin kutuplaşma ve kamplaşma olduğunu belirten Karamollaoğlu, “O kadar ileri gidiyorlar ki kendileri gibi düşünmeyenleri hain olarak vasıflandırabiliyorlar. Böyle bir memleket huzurlu olmaz, problemler çözülmez. Yanlışa yanlış diyemeyen bir anlayışın kesinlikle yanlışı çözmesi mümkün değildir. Problemlerimiz çığ gibi büyüdü. 15 yıldan uzun süreden beri iktidardalar, başörtüsü problemini çözdüler El-Hak doğru, daha önceden kızlarımız üniversite de okuyamıyor, devlet dairesinde vazife alamıyordu, ancak bugün bunlar değişti, devletin her kademesinde görev alabiliyorlar ama meseleyi sadece bu açıdan görmek diğer konuları görmemek en büyük eksikliktir. İnancımızın temeli tevhit ve güzel ahlaka dayanır. Bugünkü iktidar kürsülere çıktığı zaman aynen muhalefet parti temsilcisi gibi davranıyor. “Memleketi kurtaracağız” 15 seneden beri neredeydiniz? “İstiklal Harbine gidiyoruz, doları düşüreceğiz, işsizliği bitireceğiz” diyorlar, zaten yaptıklarınızdan dolayı Türkiye bu hale geldi. Siz düşürdünüz, sizin bugünkü politika ve tavırlarınızla Türkiye ayağa kalkması mümkün değil. Millet bunlara her defasında şans verdi, fakat bu şansı kullanamadılar, artık bundan sonra da çözmeleri mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.
24 Haziran’da
değişim yaşanacak
Toplumun şikayet edemediğinden sessiz olduğunu ifade eden Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, kimsenin rahat olmadığını kaydetti. 24 Haziran’da değişim yaşanacağını vurgulayan Karamollaoğlu, değişimin Türkiye’yi ileriye götüreceğinin altını çizerken, eğitimin inşaat yapmakla düzelmeyeceğine dikkat çekti. “Sadece inşaat yapıp derslik açmayı, her sınıfa akıllı tahta koymayı biliyorlar, fakat eğitim bu değil ki. Eğitim bir genci değerlerle yetiştirmek hem de mesleğinin ehli haline getirmek demektir. Bunları sağlayamıyorsanız eğitimde başarısızsınız. 15 yılda en çok değişen bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı oldu ve bu da eğitimde başarısız olduklarını gösteriyor. Sağlık Türkiye’de ilk defa rant meselesi haline geldi. Yeni şehir hastanelerini kuranlar akıl almaz kar ediyorlar. Hem yatak hem de cihaz kullanımında doluluk oranı yüzde 70 olmazsa “Açığı ben kapatırım” diyor. Havadan para kazanmak isteyen için bundan daha karlı bir yol olur mu? Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir mantık çalışmaz, insanını hasta olmaya teşvik eden bir hükümet olmaz. Onun için inşallah iktidara gelirsek, ilk yapacağımız işlerden birisi hastanenin adını “Şifahane” olarak değiştirmek” diye açıklamada bulundu.
Şahsiyetli bir dış politikayı
olmazsa olmaz olarak görürüz
Karamollaoğlu, hükümetin dış politikada çuvalladığını sözlerine eklerken, “Bizden ayrılırken bir Milli Görüş gömleğini çıkardılar. Şimdi giymek istiyorlar, fakat hükümet ekonomi ve obezite hastalığına yakalanınca gömlek dar geliyor. Çünkü Milli Görüş gömleği adaleti, millete hizmeti, şahsiyetli bir dış politika emreder. Meydanlarda insanların oyunu alabilmek için Avrupa’ya meydan okurum diyeceksiniz, onlar bizim insanımızın canına okuyacak sesini çıkaramayacaksın, böyle bir mantık olur mu? İsrail bunların kurtuluş reçetesi oldu. İsrail’in uluslararası sahada hem kuruma üye olmasının önünü Türkiye açtı. AK Parti gelene kadar İsrail ne NATO’nun ne de OECD gibi ülkelerin üyesi olamıyorlardı. İsrail KUDÜS’ü başkenti ilan etti, sadece protesto ediyorlar, sen iktidarsın icraat yapman gerekir. Bu iktidar iş başına gelirken Amerika’ya öyle taahhütlerde bulundu ki Irak müdahalesine destek verdi 1,5 milyon Irak’lı katledildi. Yemen’de kan gövdeyi götürüyor, dünyanın neresine giderseniz gidin şu anda Müslümanlar maalesef bu sıkıntıyı çekiyor. Daha da kötüsü Müslümanlar birbirini kırıyor. Dış politikamızı yeniden düzenlemek mecburiyetindeyiz. Biz şahsiyetli bir dış politikayı olmazsa olmaz olarak görürüz. Bütün dünyada mazlumları kucaklamak için iktidara geliyoruz. Biz huzur istiyoruz, onlar huzurdan rahatsızlık duyuyorlar, aradaki en temel farklardan birisi bu” ifadelerini kullandı.
Hükümet yatırım diye
parayı toprağa gömüyor
“Bugünkü faizci kapitalist sistem sömürüdür. Türkiye bugünkü şartlarda faizci bir kapitalist sistemle ayağa kalkamaz” diyen Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “İktidarı hem şahsen hem de mitingler aracılığıyla uyardık. Hükümet yatırım diye parayı sadece toprağa gömüyor, başka hiçbir yatırım yok. Bunların mantığıyla bir ülkenin kalkınması obezite hastalığına tutulmayla eş değerdir. Milli gelirimiz arttı diyorlar, milli gelirin arttığını inkar etmiyoruz, fakat bunun dışarıdan ve içeriden aldığın borçları dahil ediyor musun, elbette ediyorum, biz de borca dayalı bir büyüme obezite hastalığına işaret eder, ülkeyi güçlendirmez, işsizliği çözmez, dış ticaret açığını kapatmaz.”
3 milyondan fazla
insan Batı’ya göç etti
Karamollaoğlu, “Devlet Gaziantep’teki müteşebbislerin elinden tutsa Türkiye’yi bu bölgenin uçuracağına inanıyorum. Şu anda Anadolu’nun en büyük problemlerinden birisi iç göçtür, Anadolu boşalıyor. Son 2-3 yıl içerisinde 3 milyondan fazla insan Batı’ya göç etti. Göçü önlemek için tarım ve hayvancılığa önem verilmesi gerekiyor. Tarım ve hayvancılık kendisine yapılan yatırımı en kısa zamanda geri ödeyen sektördür. Eğer bunları yaparsanız, buğday ihraç eder hale geliriz, şimdi ise 5 milyon ton buğday ithal ediyoruz. Bütçeye 14,5 milyarlık tarım desteği koydunuz, ancak Tarım Kanunu’nda en az 35 milyar olması gerek diyor. Şimdiden kendinizi yokluğa mahkum etmişsiniz. Türkiye’de her ürünün bir politikasının olması gerekiyor. Bu bölgede üretilen birçok tarım ürünü var ve her birinin ayrı ayrı ele alınması lazım. 90 yıl önce kurulan fabrikaların yüzde 90’ı satıldı, yerine yeni fabrikalar kurulmadı” şeklinde konuştu.
Hava, su kadar adalete ve
hürriyete ihtiyacımız var
Yüzbinlerce insanın mağdur olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, “Bankaya para yatıranlar mağdur oldu, ancak okullarından mezun olanlar mağdur değil. Eğer bugünkü iktidar FETÖ soruşturmaları konusunda başkalarına uyguladığı metodu kendisine uygulasa yüzde 70’i hapse girer. Hatayı kabul etmek iyi de nasıl düzelteceksin? İşte o noktada adalet mekanizması felç oldu. Yukarıdan bir işaret gelmeden hakimler karar veremiyor. Adalet böyle tecelli etmez. Adalet mülkün temelidir ve adalet olmadan devlet olmaz. Adalet şahsa ve mevkiye göre işlemez. Eğer bir devlet bir mazlumun ahını zalimden almazsa kendisi zalim durumuna düşer. Onun için hava, su kadar adalete ve hürriyete ihtiyacımız var. Bir ülkede hukuk rafa kalkmış huzur yoksa yabancı sermaye o ülkeye gitmez. Memlekette ekonomiyi düzeltirken, önce hukuku ve adaleti rayına oturtacaksınız. Varlık Fonu çıkardılar, tutmadı. Bütün imkânı üretime tahsis edeceğiz. Ülkemiz yurt dışından ne getiriyorsa tamamını yurt içinde üretmek için kolları sıvayacağız” diye değerlendirmede bulundu.
Milli gelirde sosyal
adaletin sağlanması gerek
Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, ülkede milli gelir dağılımında sosyal adaletin sağlanmasına vurgu yaparken, şu şekilde konuştu: “Sosyal adalet olmazsa asgari ücretle çalışan insan karnını doyuramazken, başkaları milyara milyar demez. Zengin helalinden kazandığı sürece ne kadar kazanırsa kazansın ona karşı tavrımız olmaz, çünkü bu ülkeyi onlar kalkındıracak. Ancak sosyal adalet olursa herkes bilmeli ki ekonomi birden bire 2 veya 3 kat büyür. Eğer ki hükümet iş başına geldiğinde beri asgari ücreti enflasyonda arındırılmış şekilden her sene reel olarak yüzde 7 arttırılsaydı, şu anda asgari ücret 4 bin TL’nin üzerinde olurdu. Biz bunu mutlaka sağlayacağız. Madenciler ciddi sıkıntı içerisinde. Ayrılmak istediklerinde Kıdem Tazminatlarını alamadıklarını söylüyorlar. Gerekli önlemler alınmadığında her madenci endişe içinde. Kadınların doğum izinlerinin zamanında verilmesi gerekiyor. Aile müessesesini ayakta tutacaksak, kadınlara gereken ihtimamı göstermek mecburiyetindeyiz. Bir insan emekli olduğunda çalıştığı maaşına denk bir maaş almalı. Allah nasip ederse bunların hepsi zamanı geldiğinde karşılanacak.”
Bütün partiler
sandığa sahip çıkacak
Bütün partilerin sandığa sahip çıkacağını söyleyen Karamollaoğlu, 170 bin sandığın 130 bininde temsil edildiklerini belirtti. 40 bin sandıkta ise müşahitlerinin bulunduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “Hiç kimse adamımız yok zannetmesin. Sandık açılana kadar bekleyecek, mutlaka sandık tutanağını ve mazbatayı alacak, bunu biz ve diğer partiler yapacak. Sandığa sahip çıktığımızda hilekar hangi başvurursa vursun, hile fayda vermez. Çünkü nasıl tecelli ederse ona razıyız, fakat herkes oyunu kullansın” uyarısında bulundu. Hüseyin Karataş