NATO’nun açıkladığı sonuç bildirisini ve zirvede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Zirve Üniversitesi İktisadi-İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Dede, IŞİD’in bölgede özellikle enerji hatlarını ciddi şekilde tehdit eder bir konuma gelmesinin ardından NATO’nun önlem alma gereği hissettiğini açıkladı.
Acımasız ve alçak saldırılar kınandı
Galler’de gerçekleştirilen ve Ortadoğu’daki sorunlarla birlikte Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin tartışıldığı NATO zirvesi sona erdi. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen NATO zirvesi sonunda sonuç bildirisi yayınlandı. Sonuç bildirisinde IŞİD'in, Irak ve Suriye halkları ile birlikte NATO ülkeleri için ciddi bir tehdit oluşturduğu belirtilerek, "IŞİD'in sivil nüfusa yönelik acımasız ve alçak saldırılarını en güçlü ifadelerle kınıyoruz" denildi.
IŞİD’in acımasızca saldırıları
müdahaleyi zorunlu kıldı
NATO’nun genellikle bölgesel nitelikli bu gibi olaylarda ani ve sert kararlar almadığını belirten Dede, “NATO genel itibariyle bu tür konularda çok net tavır almaz.Ancak Irak’taki IŞİD tehdidi giderek önlenemez bir noktaya ulaştı. Bu tehdit özellikle enerji hatlarıyla birlikte insan güvenliğini de tehlikeye attığı için NATO olaylara top yekûn müdahale etme gereği hissetti” dedi.
Kara harekatı ihtimali zayıf
NATO’nun Irak Hükümetine olan desteğini özellikle silahlanma noktasında devam ettireceğini söyleyen Dede, “Amerika ve belli başlı Avrupa ülkeleri bir süredir zaten Irak’a silah desteği sağlıyorlardı. NATO ise bunu toplu olarak yapma kararı aldı ve gerektiğinde askeri destek de sağlayacağını vurguladı. Aslında karadan askeri destek şuan için pek mümkün ve olağan görünmüyor. Bu destek daha çok hava kuvvetleri ile olacaktır.Çünkü NATO kuvvetlerinin karasal harekata ilk etapta girebileceğini sanmıyorum” diyerek, olası kara harekatının şimdilik olma ihtimalinin bulunmadığını açıkladı.
Bölgedeki etnik çeşitlilik şiddeti tetikliyor
IŞİD’in bölgedeki mezhepsel ve etnik çeşitliliği kullanarak nefret ortamını şiddetlendirdiğini vurgulayan Dede, “IŞİD bölgedeki mezhepsel ve etnik çeşitliliği kullanarak toplumlar arasındaki nefret algısını giderek arttırıyor. Bu durum bölgedeki suların durulmasının önündeki en temel etken. Çünkü IŞİD yoluyla ekilen bu nefret tohumları belli bir süre sonra halklar nezdinde karşılık buluyor ve istenmeyen iç çatışmalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle daha fazla gecikme olmadan IŞİD’e gerekli müdahalelerin yapılması gerekiyor.” dedi.
Türkiye sürece doğrudan dahil olmamalı
Bu süreçte Türkiye’nin olaylara çok müdahil olmaması gerektiğini ifade eden Dede, Türkiye’nin zaten bu sürece başından beri dolaylı yollarla dahil olduğunu söyledi. Amerika’nın, Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin özellikle sürece doğrudan dahil olmasını istediğini de aktaran Dede, başta Türkiye olmak üzere bu gibi ülkelerin sürece dahil olmasının olayları daha üst noktalara taşıyacağını ve bu ülkelerde de sıkıntılara neden olabileceğini açıkladı.Cihan Ölmez
Acımasız ve alçak saldırılar kınandı
Galler’de gerçekleştirilen ve Ortadoğu’daki sorunlarla birlikte Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin tartışıldığı NATO zirvesi sona erdi. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen NATO zirvesi sonunda sonuç bildirisi yayınlandı. Sonuç bildirisinde IŞİD'in, Irak ve Suriye halkları ile birlikte NATO ülkeleri için ciddi bir tehdit oluşturduğu belirtilerek, "IŞİD'in sivil nüfusa yönelik acımasız ve alçak saldırılarını en güçlü ifadelerle kınıyoruz" denildi.
IŞİD’in acımasızca saldırıları
müdahaleyi zorunlu kıldı
NATO’nun genellikle bölgesel nitelikli bu gibi olaylarda ani ve sert kararlar almadığını belirten Dede, “NATO genel itibariyle bu tür konularda çok net tavır almaz.Ancak Irak’taki IŞİD tehdidi giderek önlenemez bir noktaya ulaştı. Bu tehdit özellikle enerji hatlarıyla birlikte insan güvenliğini de tehlikeye attığı için NATO olaylara top yekûn müdahale etme gereği hissetti” dedi.
Kara harekatı ihtimali zayıf
NATO’nun Irak Hükümetine olan desteğini özellikle silahlanma noktasında devam ettireceğini söyleyen Dede, “Amerika ve belli başlı Avrupa ülkeleri bir süredir zaten Irak’a silah desteği sağlıyorlardı. NATO ise bunu toplu olarak yapma kararı aldı ve gerektiğinde askeri destek de sağlayacağını vurguladı. Aslında karadan askeri destek şuan için pek mümkün ve olağan görünmüyor. Bu destek daha çok hava kuvvetleri ile olacaktır.Çünkü NATO kuvvetlerinin karasal harekata ilk etapta girebileceğini sanmıyorum” diyerek, olası kara harekatının şimdilik olma ihtimalinin bulunmadığını açıkladı.
Bölgedeki etnik çeşitlilik şiddeti tetikliyor
IŞİD’in bölgedeki mezhepsel ve etnik çeşitliliği kullanarak nefret ortamını şiddetlendirdiğini vurgulayan Dede, “IŞİD bölgedeki mezhepsel ve etnik çeşitliliği kullanarak toplumlar arasındaki nefret algısını giderek arttırıyor. Bu durum bölgedeki suların durulmasının önündeki en temel etken. Çünkü IŞİD yoluyla ekilen bu nefret tohumları belli bir süre sonra halklar nezdinde karşılık buluyor ve istenmeyen iç çatışmalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle daha fazla gecikme olmadan IŞİD’e gerekli müdahalelerin yapılması gerekiyor.” dedi.
Türkiye sürece doğrudan dahil olmamalı
Bu süreçte Türkiye’nin olaylara çok müdahil olmaması gerektiğini ifade eden Dede, Türkiye’nin zaten bu sürece başından beri dolaylı yollarla dahil olduğunu söyledi. Amerika’nın, Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin özellikle sürece doğrudan dahil olmasını istediğini de aktaran Dede, başta Türkiye olmak üzere bu gibi ülkelerin sürece dahil olmasının olayları daha üst noktalara taşıyacağını ve bu ülkelerde de sıkıntılara neden olabileceğini açıkladı.Cihan Ölmez