Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de aile içi artış yaşandığına dikkat çekildi. İnsanlar hallerinden memnun değil. Ekonomik krizler, darbe girişimi, işyerlerinin kapanması, işsizlik, iklimsel şartlar yüzünden aile içi şiddet sarmalı gittikçe büyüyor ve büyümeye devam ediyor. Psikolog Hayrettin Şahin, “Eşler birbirlerini evde kum torbası gibi, stres topu gibi görüyor” diye konuştu.
İnsanlar birbirine karşı çok tahammülsüz
Psikolog Hayrettin Şahin, “Şimdi yüzlerce çiftlerle çalışıyoruz. Aslında bir incir çekirdeğini dolduramayacak kadar hadiselerden dolayı boşanma noktasına gelmişler. Örneğin bir çift beş yıl flört etmiş, iki sene nişanlı kalmış, toplamda 7 yıl sonra evlenmişler. Ama evlendikten bir ay sonra boşanmaya karar vermişler. Mahkemeye müracaat etmişler. Ailenin ve çevrenin baskısıyla bir psiko terabi sürecine, aile terapisine katılalım diye bize geldiler. Dinlediğimizde o kadar basit sebepler var ki. Basit bir diş macunu hadisesinden boşanma noktasına gelmiş aile. Biz bunları tedavi ettik, gönderdik, ama halkımız, evli çifteler, birine karşı çok tahammülsüz.
Dışarda diğer insanalar karşı göstermiş olduğu o iyimserliği, sevecenliği eşler maalesef evde birbirlerine göstermiyorlar. Yani eşler birbirlerini evde kum torbası gibi, stres topu gibi görüyorlar. Eve gideceğim, bağıracağım, kızacağım, hakaret edeceğim, küfür edeceğim şeklinde değerlendiriyorlar. Bu olaylardan dolayı aile yapısı yavaş yavaş yıkılmaya yüz tutuyor. Bunlara bağlı olarak yüzlerce boşanma gerçekleşiyor. İlimizde eşler arasında sıkıtı had sefada” dedi.
İnsanlar birbirine neden şiddet uyguluyor, sebebi nedir?
Şahin-Bunun birinci sebebi biriktirme. İnsanlar yaşamış oldukları sıkıntıları içlerine atıp biriktiriyor, biriktiriyor, biriktiriyor, boşaltacak zemin bulamadığı için evde gidip eşine bulaşıyor. Eşini bir kum torbası olarak algılıyor. Onunla bir empati kurmuyor. Eşlerin birbirlerine karşı tahammül sınırları çok kısıtlanmış, daralmış bir şekilde. Karşıdaki insanı dinleme, anlama noktasına gelmiyoruz. Aileler daha çok eleştirel dil kullanılıyor. Karşıdaki insanı daha anlamadan, dinlemeden suçlama yapılıyor. Bunların hepsi aile içi şiddetin temel noktalarından bazıları.
Bu aile içi şiddeti önlemenin en güzel yollarından bir tanesi daha çiftler evlenirken, aile terapisini başlatmak gerek. Evlenmeden bir ay önce çiftleri terapi sürecine almak gerek. Bir evlilik 40 yıl -50 yıl devam ediyor, ama evlilik okuluna gidilmiyor. Meslek okuluna gidiliyor ama evlilik okuluna gidilmiyor. Böyle bir tedbir iel toplumun bir çekirdeği olan aile kurumu iyi bir noktaya getirilebilinir. Arzu Bulut