4 yıldan beri Gaziantep’te yaşayan Suriyeli ve Gaziantep Üniversitesi’nde Türkçe Öğretmenliği okuyan üçüncü sınıf öğrencisi Nur Ömer, Gaziantepliler’in misafirperverliğini hiçbir zaman unutamayacağını söyleyerek, Gaziantep’in kendisinin ikinci evi olduğunu belirtti.
Gaziantep’te yaşarken hiç zorluk yaşamadım
Gaziantep’te yaşarken hiç zorluk yaşamadığının altını çizen Ömer, “Ben Suriye’nin Halep kentinde oturuyordum ve orada Türkçe konuşuyorduk, ondan dolayı burada hiç bir zorluk yaşamadım. Ayrıca buralarda akrabalarımız olduğu için sürekli gidip geliyorduk” dedi.
Türkçe Öğretmenliği okuyorum
ve üçüncü sınıfa geçtim
Gaziantep’in ve Halep’in, kültür, yaşantı ve yemek konusunda birbirine çok benzediğinin altını çizen Ömer, “Şu an Gaziantep Üniversitesi’nde Türkçe Öğretmenliği okuyorum ve bu sene üçüncü sınıfa geçtim. Üniversiteye girmek için başvuru yaptım, kabul edildim, sonra Türkçe muafiyet sınavına girdim, kazandım. Bizimkisi Edebiyat Bölümü olduğu için hep ezberlemek gerekiyor. Zorluk çekiyoruz, ama bir o kadarda zevk veriyor. Yabancı olduğumuz için ezber noktasında zorluk yaşıyoruz, fakat bunu aşmak içinde gece-gündüz çalışıyorum” şeklinde konuştu.
Her kitap ayrı
bir dünya demektir
“İnsanın kendini geliştirebilmesi ve yeni ufuklara sahip olması için bol bol kitap okumalı” diyen Nur Ömer, konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü her farklı kitap okuyanlara farklı duygular ve düşünceler katar. Kısacası her kitap ayrı bir dünya demektir. İnsan ne kadar çok kitap okursa kendini toplumda o kadar rahat ifade edebilir. Özellikle Dünya Klasiklerinin okunması gerekiyor. Bence kitap insanın bu dünyadaki en iyi dostlarından birisidir. Günlük iki sayfada olsa bir şeyler okunması taraftarıyım. Belki okumanın şimdi faydasını göremeyebilirler, ama ilerleyen zaman nasıl değiştiklerine kendileri bile inanamayacak.
En büyük hayalim
öğretmen olmak
Her insanın bir hayali olduğu kendisinin de en büyük hayalinin öğretmenlik olduğunu vurgulayan Ömer, “Öğrendiklerimi yeni nesillere aktarmak istiyorum. Çünkü onlar bizim geleceğimiz. En büyük amaçlarımdan birisi de topluma ve insanlığa faydalı bireysel yetiştirebilmek. Bugün bir çocuğun elinden tutup faydalı bireyler olarak yetiştirirsek ne mutlu bize. Belki de yetiştirdiğimiz bu çocuklardan birisi de ileride dünya veya toplum için büyük işlere ve başarılara imza atacaktır. Onun için her çocuğun önemli olması gerekiyor” ifadesini kullandı.
Gazianteplier’in misafirperverliğini hiçbir zaman unutamayız Türkiye’nin ve Gaziantep’in misafirperverliğini hayatta unutamayacağını sözlerine ekleyen Ömer, “Çünkü Türkiye olmasaydı, gidecek bir yerimiz yoktu. Ayrıca Gaziantepliler bizleri bağırlarına bastırlar ve kapılarını sonuna kadar açtılar. Bize her zaman iyi davrandılar ve hiçbir zamanda kötülüklerini görmedik. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Gaziantepliler’in yapmış olduğu iyiliği ve misafirperverliği dünyadaki çoğu ülke yapmadı. Gaziantep benim ikinci evim. Bu yapılan iyiliği hiçbir zaman unutamayız” diye açıklamada bulundu. Hüseyin Karataş
Gazianteplier’in misafirperverliğini hiçbir zaman unutamayız Türkiye’nin ve Gaziantep’in misafirperverliğini hayatta unutamayacağını sözlerine ekleyen Ömer, “Çünkü Türkiye olmasaydı, gidecek bir yerimiz yoktu. Ayrıca Gaziantepliler bizleri bağırlarına bastırlar ve kapılarını sonuna kadar açtılar. Bize her zaman iyi davrandılar ve hiçbir zamanda kötülüklerini görmedik. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; Gaziantepliler’in yapmış olduğu iyiliği ve misafirperverliği dünyadaki çoğu ülke yapmadı. Gaziantep benim ikinci evim. Bu yapılan iyiliği hiçbir zaman unutamayız” diye açıklamada bulundu. Hüseyin Karataş