ANASAYFA arrow right Güncel

Gaziantep, büyük bir köy olduğunun farkında değil

Gaziantep, büyük bir köy olduğunun farkında değil
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.22
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.22
Yazar Mehmet Kara, bütün edebiyat toplantılarının yarısının “Sayın” diye selamlamakla geçtiğini söyleyerek eleştirdi.
Yazar Mehmet Kara, bütün edebiyat toplantılarının yarısının “Sayın” diye selamlamakla geçtiğini söyleyerek eleştirdi.
Sanatın bütün makamların üzerinde olduğuna vurgu yapan Mehmet Kara, “Toplumlar da yeni romanımdaki kendi hayatını unutan adam gibi beyin rahatsızlığı geçiriyor ve kentler de kendini unutabiliyor. Binalar şehir olmanın vasıfları değildir. Sadece kabuktur. Gaziantep şu anda kendisinin büyük bir köy olduğunun farkında değil. Eski kent vasfını sanattan başlayarak yeniden kurması lazım” dedi.
Osmanlıcılık düşüncesi
olumsuz bir güdülemedir
Kara, sosyolojik olarak toplumu olumlu ya da olumsuz nereye götürürseniz, diriliş tutum izlenmiş olacağını belirterek, “Atatürk tarafından Halk evleri, Türk Dil ve Türk Tarih Kurumu kuruldu, iş bittiği zannıyla uyumuşlar. İşin tabanda karşılık bulmadığını farkına varamamışlar. Dolayısıyla bu da Atatürkçü düşüncenin de Türk Hümanizmi açısından olumlu bir güdüleme olduğunu düşünüyoruz. Bence Osmanlıcılık düşüncesi olumsuz bir güdülemedir. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti Osmanlıcılık düşüncesi üzerine kurmuştur” şeklinde değerlendirme de bulundu.
Önemli seçici bir kurulu olması lazım
Yerelde edebiyat anlamında bir güdülemenin söz konusu olduğuna dikkat çeken Kara, “Gaziantep’i temsilen şair-yazar bir yerlerde temsil noktasına getirilmek istenirken, etkinliklerde yazarları toplamak yerine “Hangisi benim düşünceme yatkın, gel dediğimde gelecek git dediğimde gidecek, ne zaman istesem bir kişi hakkında istediğim yazıyı yazdırabilirim” düşüncesi var ve bu bir güdülemedir. Dolayısıyla bu tür şeyleri sadece Gaziantep’te değil, pek çok kentte yaşıyoruz. Büyükşehir Belediyesi ya da kent içerisinde oluşmuş, etkin anlamda edebiyatla uğraşan dernek ve destek vermesi gereken kurumların önemli seçici bir kurulu olması lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Sanat dik duran adam işidir
Sanatın dik duran adamın işi olduğunu savunan Yazar Kasa, konuşmasına şöyle devam etti: “Bütün edebiyat toplantılarının yarısı “Sayın” diye selamlamakla geçer. Sanat bütün makamların üstündedir. Edebiyat yalakalık yaftasını kabul etmez. Dolayısıyla kentin eskiden küçük “Buhara” halinden şimdi köy haline gelişi dikkatli bakıldığında gözden kaçmaz. Toplumlarda yeni romanımda kendini hayatını unutan bir adam gibi beyin rahatsızlığı geçiriyor ve kentlerde kendini unutabiliyor. Binalar şehir olmanın vasıfları değildir. Sadece kabuktur. Gaziantep şu anda kendisinin büyük bir köy olduğunun farkında değil. Eski kent vasfını sanattan başlayarak yeniden kurması gerekiyor.” Fatma Karabacak
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *