Gaziantep’te kayı dışı çok sayıda işçi çalıştırıldığını ifade eden TÜM-TİS Sendikası Genel Başkanı Kenan Öztürk, “İşverenler mülteci akınını paraya ve ranta çevirmeye başladı. Atölye, nakliye, tekstil sektöründe herkes Suriyeli çalıştırmaya çalışıyor. Çünkü sigorta, kıdem tazminatı, sendika hakkı yok ve kölelik koşullarında 12-13 saat çalıştırıyorlar.
İşçiler zam istediğinde “Çalışmazsanız Suriyeliler var” diye işçiler üzerinde yoğun bir baskı kurulduğuna dikkat çeken Öztürk, “Ne yazık ki bu konuda Teftiş Kurulu Başkanlıkları ve İŞKUR Gaziantep’te yeterli incelemeleri yapmıyor” ifadelerini kullandı.
Ülkede kayıt dışı işçi çalıştırıldığını, yoksulluk ve işsizliğin devam ettiğini söyleyen Öztürk, işverenlerin kanun tanımadığına vurgu yaptı. “Sendikalı olmak işçinin anayasal hakkıdır. Bir işyerinde işçiler anayasal haklarını kullanıp sendikaya üye oldular, daha sonra 9 işçi darp edilerek işten atıldı, işe geri dönmek içinse 280 günden beri mücadeleleri sürdürüyorlar. Bu işçilerin yerine oturma ve çalışma izni 20’yi aşkın Suriyeli işe alındı. Sendikalı işçi çıkarmak tespit edilirse 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası var. Ama ne yazık ki söz konusu işçiler olduğunda kanunlar yavaş işliyor” şeklinde konuştu.
Antik demokratik
uygulamalar devam ediyor
Siyasi partilerin işçilerin sorunlarına değinmemesinden dert yanan Başkan Öztürk, “Sendika kanunlarımız açık. İşçilerin sendikaya üye olması anayasa tarafından verilmiş bir haktır. Ancak ne yazık ki bürokrasi de halen bu anayasal hakkın çiğnenmesi konusun hassasiyeti çok denecek düzeyde. Dolayısıyla bir duyarsızlık söz konusu. İşverenler OHAL’den cesaret alarak pervasızca davranıyorlar. OHAL “Teröre karşı ilan ediyoruz” denildi, işçilerin ekmek mücadelesinin terörle ne alakası olabilir? Onun için antik demokratik uygulamalar devam ediyor. Sorun işçilerin haklarına geçince herkes gözünü kapatıyor. Onun için anti demokratik tutumun değişmesi lazım” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
İşçiler zam istediğinde “Çalışmazsanız Suriyeliler var” diye işçiler üzerinde yoğun bir baskı kurulduğuna dikkat çeken Öztürk, “Ne yazık ki bu konuda Teftiş Kurulu Başkanlıkları ve İŞKUR Gaziantep’te yeterli incelemeleri yapmıyor” ifadelerini kullandı.
Ülkede kayıt dışı işçi çalıştırıldığını, yoksulluk ve işsizliğin devam ettiğini söyleyen Öztürk, işverenlerin kanun tanımadığına vurgu yaptı. “Sendikalı olmak işçinin anayasal hakkıdır. Bir işyerinde işçiler anayasal haklarını kullanıp sendikaya üye oldular, daha sonra 9 işçi darp edilerek işten atıldı, işe geri dönmek içinse 280 günden beri mücadeleleri sürdürüyorlar. Bu işçilerin yerine oturma ve çalışma izni 20’yi aşkın Suriyeli işe alındı. Sendikalı işçi çıkarmak tespit edilirse 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası var. Ama ne yazık ki söz konusu işçiler olduğunda kanunlar yavaş işliyor” şeklinde konuştu.
Antik demokratik
uygulamalar devam ediyor
Siyasi partilerin işçilerin sorunlarına değinmemesinden dert yanan Başkan Öztürk, “Sendika kanunlarımız açık. İşçilerin sendikaya üye olması anayasa tarafından verilmiş bir haktır. Ancak ne yazık ki bürokrasi de halen bu anayasal hakkın çiğnenmesi konusun hassasiyeti çok denecek düzeyde. Dolayısıyla bir duyarsızlık söz konusu. İşverenler OHAL’den cesaret alarak pervasızca davranıyorlar. OHAL “Teröre karşı ilan ediyoruz” denildi, işçilerin ekmek mücadelesinin terörle ne alakası olabilir? Onun için antik demokratik uygulamalar devam ediyor. Sorun işçilerin haklarına geçince herkes gözünü kapatıyor. Onun için anti demokratik tutumun değişmesi lazım” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
RSS