Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken, “İmar Barışı” konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Sistem, sahteciliği de beraberinde getirdiğini söyledi
İmar barışının imar rantına dönüştüğüne ve imar barışı sisteminin baştan sona belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çeken Başkan Girişken, “Vatandaş beyanına dayalı su sistem sahteciliğin önünü açan, istismara yatkın bir düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı incelenmeden, yangın güvenliğinin alınıp alınmadığı kontrol edilmeden, otopark ve sığınak ile ilgili yönetmeliklere aykırılıklar barındıran yapıların imar barışı yolu ile kayıt altına alınması, abonelik verilmesi çelişkidir” şeklinde konuştu.
Amaç kayıtsız yapıların
kayıt altına alınmasıdır
İmar barışının amaçlar kısmında kayıtsız yapıların kayıt altına alınması, mağduriyetlerin giderilmesi gibi çeşitli tanımlamaların yer aldığını belirten Girişken, “İmar barışı ruhsatsız yada ruhsatı olup iskanı alınmamış, yapılarınızı E-devlet üzerinden geliştirilen sistemden tanımlıyorsunuz, çıkan harcı ödüyorsunuz, ardından “Yapı kayıt” belgesi adında bir belgeye sahip oluyorsunuz. Bu belgenin doğrudan “İskan belgesi” yerine geçer gibi bir tanım bulunmamasına rağmen yapı kayıt belgesi ile yapınızı yasal hale getiriyorsunuz ve abonelik alabiliyorsunuz. Bu anlamda yapı kayıt belgesi iskan belgesinin sahip olduğu birçok şartı ve avantajı karşılayan bir belge” ifadelerini kullandı.
Sistem, istismara yatkın
düzenlemeyi beraberinde getiriyor
Tanımlanmış bir denetim mekanizmasının bulunmadığını ve istismara açık bir sistem olduğunu kaydeden Girişken, “Vatandaş beyanına dayalı su sistem sahteciliğin önünü açan, istismara yatkın bir düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Diğer yandan ahlaki olarak daha önce izinleri alan kurallara ve nizama uygun yapısını yapan ve bedelleri ödeyen insanların cezalandırılmasıdır. Şu anda vatandaşın faydasına gibi görünse de uzun vadede kaçak yapıların, usulsüzlüğün yasallaştırılmasının, kentlerimizde ciddi etkileri olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Gaziantep’teki yapı stokunun
yaklaşık yüzde 65’i kaçak
1999 yılının öncesinde ve sonrasında Gaziantep’te çok sayıda kaçak yapının yapıldığının altını çizen Başkan Hasan Özgür Girişken, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Gaziantep’teki yapı stokunun yaklaşık yüzde 65’i kaçak. İbrahimli, Karataş ve Emek Mahallesi gibi birçok planlı bölgede yapı ruhsatı alınıp inşaatına başlanmış, ama ruhsata aykırı olarak gerçekleştirildiği için sonradan iskan alamayan çok sayıda yapı var. Diğer taraftan şehrin birçok bölgesinde hiçbir şekilde ruhsatı olmayan ve izin alınmamış, tamamen kaçak yapılar var. Bu iki yapı grubunu farklı şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Deprem ve yangın güvenliği açısından bakacak olursak; Karataş, İbrahimli ve birçok bölgedeki binalar inşaata belediyeden izin alınarak başlanmış, ancak ruhsata aykırı uygulamalar yapılmış. Örneğin; sığınak ya da garaj daireye, dükkana çevrilmiş. 15-16 katlı yapılar binalarda yangın merdiveni yapılmadığı için iskan alamadılar, İmar barışı ile bunlar yasal hale gelecek. Bu anlamda yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı incelenmeden, yangın güvenliğinin alınıp alınmadığı kontrol edilmeden, otopark ve sığınak ile ilgili yönetmeliklere aykırılıklar barındıran yapıların imar barışı yolu ile kayıt altına alınması, abonelik verilmesi çelişkidir.” Hüseyin Karataş
İmar barışının imar rantına dönüştüğüne ve imar barışı sisteminin baştan sona belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çeken Başkan Girişken, “Vatandaş beyanına dayalı su sistem sahteciliğin önünü açan, istismara yatkın bir düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı incelenmeden, yangın güvenliğinin alınıp alınmadığı kontrol edilmeden, otopark ve sığınak ile ilgili yönetmeliklere aykırılıklar barındıran yapıların imar barışı yolu ile kayıt altına alınması, abonelik verilmesi çelişkidir” şeklinde konuştu.
Amaç kayıtsız yapıların
kayıt altına alınmasıdır
İmar barışının amaçlar kısmında kayıtsız yapıların kayıt altına alınması, mağduriyetlerin giderilmesi gibi çeşitli tanımlamaların yer aldığını belirten Girişken, “İmar barışı ruhsatsız yada ruhsatı olup iskanı alınmamış, yapılarınızı E-devlet üzerinden geliştirilen sistemden tanımlıyorsunuz, çıkan harcı ödüyorsunuz, ardından “Yapı kayıt” belgesi adında bir belgeye sahip oluyorsunuz. Bu belgenin doğrudan “İskan belgesi” yerine geçer gibi bir tanım bulunmamasına rağmen yapı kayıt belgesi ile yapınızı yasal hale getiriyorsunuz ve abonelik alabiliyorsunuz. Bu anlamda yapı kayıt belgesi iskan belgesinin sahip olduğu birçok şartı ve avantajı karşılayan bir belge” ifadelerini kullandı.
Sistem, istismara yatkın
düzenlemeyi beraberinde getiriyor
Tanımlanmış bir denetim mekanizmasının bulunmadığını ve istismara açık bir sistem olduğunu kaydeden Girişken, “Vatandaş beyanına dayalı su sistem sahteciliğin önünü açan, istismara yatkın bir düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Diğer yandan ahlaki olarak daha önce izinleri alan kurallara ve nizama uygun yapısını yapan ve bedelleri ödeyen insanların cezalandırılmasıdır. Şu anda vatandaşın faydasına gibi görünse de uzun vadede kaçak yapıların, usulsüzlüğün yasallaştırılmasının, kentlerimizde ciddi etkileri olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Gaziantep’teki yapı stokunun
yaklaşık yüzde 65’i kaçak
1999 yılının öncesinde ve sonrasında Gaziantep’te çok sayıda kaçak yapının yapıldığının altını çizen Başkan Hasan Özgür Girişken, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Gaziantep’teki yapı stokunun yaklaşık yüzde 65’i kaçak. İbrahimli, Karataş ve Emek Mahallesi gibi birçok planlı bölgede yapı ruhsatı alınıp inşaatına başlanmış, ama ruhsata aykırı olarak gerçekleştirildiği için sonradan iskan alamayan çok sayıda yapı var. Diğer taraftan şehrin birçok bölgesinde hiçbir şekilde ruhsatı olmayan ve izin alınmamış, tamamen kaçak yapılar var. Bu iki yapı grubunu farklı şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Deprem ve yangın güvenliği açısından bakacak olursak; Karataş, İbrahimli ve birçok bölgedeki binalar inşaata belediyeden izin alınarak başlanmış, ancak ruhsata aykırı uygulamalar yapılmış. Örneğin; sığınak ya da garaj daireye, dükkana çevrilmiş. 15-16 katlı yapılar binalarda yangın merdiveni yapılmadığı için iskan alamadılar, İmar barışı ile bunlar yasal hale gelecek. Bu anlamda yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı incelenmeden, yangın güvenliğinin alınıp alınmadığı kontrol edilmeden, otopark ve sığınak ile ilgili yönetmeliklere aykırılıklar barındıran yapıların imar barışı yolu ile kayıt altına alınması, abonelik verilmesi çelişkidir.” Hüseyin Karataş
RSS