Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, okul çağındaki yüzbinlerce çocuğun okula devam etmediğini hatırlattı
Parlakçı, ‘’4+4+4 sistemine geçildikten sonra 12 yıl eğitim zorunlu olmasına rağmen çocukların büyük bir kısmı ortaokuldan itibaren okulu bırakmaya başladı. MEB’in son yayınladığı örgün eğitim istatistiklerine göre 2022-2023’te ortaokulu bitiren öğrenci sayısı 1 milyon 293 bin 22 iken geçen yıl bu çocukların 1 milyon 29 bin 423’ü liseye başladı. Geçen yıl liseye hiç başlamadan eğitimi bırakan öğrenci sayısı 263 bin 599 oldu’’ dedi.
Yoksul halkın eğitim finansmanı içindeki payı arttı
Eğitimde yaşanan çok yönlü ticarileşme ve eğitim hizmetlerinin adım adım özelleştirilmesi anlamına gelen çok sayıda uygulamanın 2024 yılında belirgin şekilde arttığına dikkat çeken Parlakçı, ‘’Eğitimde yaşanan ticarileştirme ve özelleştirme uygulamaları, kimi zaman açık, ama çoğunlukla gizli olarak yapıldı. Bir taraftan eğitimin büyük bir bölümü zamanla birer ‘ticari işletme’ haline getirilen devlet okullarında sürdürülürken, diğer yandan eğitimin kamusal finansmanının tasfiye edilmesi yoluyla yoksul halkın eğitim finansmanı içindeki payı arttı’’ tespitini yaptı.
Okullar cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline geldi
2024 yılında Türkiye’nin eğitim sisteminin en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaştığını ve okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaştığına dikkat çeken Parlakçı, ‘’MEB’in geçmişte eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirdi. İmam hatip okulları olmak üzere, bazı okullarda karma eğitim karşıtı uygulamalar hayata geçirildi’’ hatırlatmasında bulundu.
Öğrencilere yönelik dini dayatmalar daha önce hiç olmadığı kadar arttı
Parlakçı, ‘’ÇEDES projesinin laik eğitim anlayışına aykırı olduğu itirazlarına rağmen, okullarda öğrencilere yönelik dini dayatmalar daha önce hiç olmadığı kadar arttı. Kırsal bölgelerde tarikat ve cemaatlerin okullardaki etkinlikleri belirleyici hale gelirken, bu durum eğitimde giderek artan ideolojik ayrışmayı beraberinde getirdi’’ açıklamasını yaptı.