Bilal Öztokmak, açıklanan enflasyonun gerçek enflasyon olmadığının herkes tarafından bilindiğini ve sokaktaki insanların bile inanmadığını ifade etti
İğneden ipliğe her şeyin fiyatı katlanacak
Emekçilerin satın alamaz hale geldiğini ifade eden Tez-Koop-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, “Aylık zorunlu ödemeler, kira, ulaşım ve faturalar sonrası satın alma gücü ortadan kalkıyor. Türk lirasının değerini yitirmesi ile birlikte doların artışı sonrası önümüzde ki dönemde zamların daha da sıklaşacağı, iğneden ipliğe her şeyin fiyatının katlanacağı görülüyor” dedi.
En temel harcamamız
kira ve gıda
Açıklanan enflasyonun gerçek enflasyon olmadığının herkes tarafından bilindiğini ve sokaktaki insanların bile inanmadığını belirten Öztokmak, emekçilerin ve toplumun yoksul kesiminin enflasyon hesabının çok farklı olduğuna dikkat çekerek, “Bizim en temel harcamamız kira ve gıda. Tüm bölge illerine baktığımızda bu gün en düşük kira 700-800 lira civarında, gıda fiyatları ise son bir yılda neredeyse iki katına çıktı. Yoksul, emekçi kesimin hayatta kalma çabası daha da zorlaştı. Çeşitli kurumların ve özelliklede konfederasyonumuz Türk-İş’ in araştırmaları var, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık sadece gıda harcaması tutarı bin 660 lira. Bunun yanında yoksulluk sınırı olarak belirtilen gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, kira, elektrik, su, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalar için 5 bin 500 lira gerekli” şeklinde açıklamada bulundu.
Toplumun ihtiyaçlarını ve
taleplerini görmek zorundalar
Toplumun büyük bir kesiminin asgari ücretle geçindiğini vurgulayan Öztokmak, asgari ücret olan bin 603 lira ile ölmeden yaşayabilmenin çok zor olduğunu söyledi. Öztokmak, “Açıklamalar, beyanatlar, ekonominin büyüdüğüne dair yayınlanan oranlar bunların sokakta gerçek yaşamda pek bir anlamı ve karşılığı yok. Ne kadar aksi söylenirse söylensin sokaktaki enflasyonu hepimiz yaşıyoruz, yapılan zamları, vergi artışlarını tüm üretimi etkileyen doların ve petrol ürünlerinin artışını, tüketim ürünlerinde ki özellikle de gıda fiyatlarında ki artışları düşündüğümüz de satın alma gücümüzün yüzde 40-50 civarında azaldığını yaşayarak görüyoruz. Bu şartlarda politikacılar temsil ettikleri toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini görmek zorundalar” ifadesini kullandı.
Yoksulun ve emekçinin
yaşam koşulları iyileştirmeli
Başkan Öztokmak, yoksulun ve emekçinin yaşam koşullarını iyileştirici politikaların üretilmesi gerektiğini ifade ederken, konuşmasına şöyle devam etti: “Modern dünyada devletlerin uyguladığı sosyal politikaların bizim insanımıza da uygulanması gerekir. Bu bir çok yöntemle yapılabilir, açlık sınırının altında gelir tespit edilen asgari ücretle çalışan emekçilere ve yoksullara bedelsiz sosyal konutlar tahsis edilmeli ya da kira yardımı yapılmalı, ısınma, su, elektrik ve ulaşım gibi yaşam için zorunlu giderlerdeki hizmetler bedelsiz verilmelidir. Bunlar yapılamayacak, uygulanamayacak hayali şeyler değildir, modern dünyada uygulanan politikalardır bunlar. Ülkemiz işçileri emekçileri işte tam da bu nedenle sendikalarda örgütlenerek bu politikaların uygulanabilmesi için taraf olmak mücadele etmek zorundadır.” Hüseyin Karataş
İğneden ipliğe her şeyin fiyatı katlanacak
Emekçilerin satın alamaz hale geldiğini ifade eden Tez-Koop-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, “Aylık zorunlu ödemeler, kira, ulaşım ve faturalar sonrası satın alma gücü ortadan kalkıyor. Türk lirasının değerini yitirmesi ile birlikte doların artışı sonrası önümüzde ki dönemde zamların daha da sıklaşacağı, iğneden ipliğe her şeyin fiyatının katlanacağı görülüyor” dedi.
En temel harcamamız
kira ve gıda
Açıklanan enflasyonun gerçek enflasyon olmadığının herkes tarafından bilindiğini ve sokaktaki insanların bile inanmadığını belirten Öztokmak, emekçilerin ve toplumun yoksul kesiminin enflasyon hesabının çok farklı olduğuna dikkat çekerek, “Bizim en temel harcamamız kira ve gıda. Tüm bölge illerine baktığımızda bu gün en düşük kira 700-800 lira civarında, gıda fiyatları ise son bir yılda neredeyse iki katına çıktı. Yoksul, emekçi kesimin hayatta kalma çabası daha da zorlaştı. Çeşitli kurumların ve özelliklede konfederasyonumuz Türk-İş’ in araştırmaları var, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık sadece gıda harcaması tutarı bin 660 lira. Bunun yanında yoksulluk sınırı olarak belirtilen gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, kira, elektrik, su, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalar için 5 bin 500 lira gerekli” şeklinde açıklamada bulundu.
Toplumun ihtiyaçlarını ve
taleplerini görmek zorundalar
Toplumun büyük bir kesiminin asgari ücretle geçindiğini vurgulayan Öztokmak, asgari ücret olan bin 603 lira ile ölmeden yaşayabilmenin çok zor olduğunu söyledi. Öztokmak, “Açıklamalar, beyanatlar, ekonominin büyüdüğüne dair yayınlanan oranlar bunların sokakta gerçek yaşamda pek bir anlamı ve karşılığı yok. Ne kadar aksi söylenirse söylensin sokaktaki enflasyonu hepimiz yaşıyoruz, yapılan zamları, vergi artışlarını tüm üretimi etkileyen doların ve petrol ürünlerinin artışını, tüketim ürünlerinde ki özellikle de gıda fiyatlarında ki artışları düşündüğümüz de satın alma gücümüzün yüzde 40-50 civarında azaldığını yaşayarak görüyoruz. Bu şartlarda politikacılar temsil ettikleri toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini görmek zorundalar” ifadesini kullandı.
Yoksulun ve emekçinin
yaşam koşulları iyileştirmeli
Başkan Öztokmak, yoksulun ve emekçinin yaşam koşullarını iyileştirici politikaların üretilmesi gerektiğini ifade ederken, konuşmasına şöyle devam etti: “Modern dünyada devletlerin uyguladığı sosyal politikaların bizim insanımıza da uygulanması gerekir. Bu bir çok yöntemle yapılabilir, açlık sınırının altında gelir tespit edilen asgari ücretle çalışan emekçilere ve yoksullara bedelsiz sosyal konutlar tahsis edilmeli ya da kira yardımı yapılmalı, ısınma, su, elektrik ve ulaşım gibi yaşam için zorunlu giderlerdeki hizmetler bedelsiz verilmelidir. Bunlar yapılamayacak, uygulanamayacak hayali şeyler değildir, modern dünyada uygulanan politikalardır bunlar. Ülkemiz işçileri emekçileri işte tam da bu nedenle sendikalarda örgütlenerek bu politikaların uygulanabilmesi için taraf olmak mücadele etmek zorundadır.” Hüseyin Karataş
RSS