ANASAYFA arrow right Güncel

Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları oluşturulmalı

Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları oluşturulmalı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.03
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.03
Boydak, “Türkiye’nin ölümcül iş kazalarında geldiği nokta bizce kabul edilebilir bir durum değildir" dedi. &
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memduh Boydak, iş sağlığı ve güvenliğinin insani bir sorumluluk, temel bir insan hakkı olduğunu belirterek, herkesin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Tüm işverenler, çalışanlar ve kamu kesiminin işbirliğiyle, güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının yaratılması gerektiğini ifade eden Boydak, “Türkiye’nin ölümcül iş kazalarında geldiği nokta bizce kabul edilebilir bir durum değildir" dedi. 

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Sosyal Politikalar Komisyonu Başkanı Memduh Boyduk, Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu tarafından yayımlanan “İşgücü Piyasası Kurumları, Politikaları ve Performansı: Türkiye’de Esneklik ve Güvence” Raporu’nun tanıtım toplantısında açılış konuşması yaptı. Soma’daki maden ocağında hayatını kaybeden madencilere Allah’tan rahmet, kederli aile ve yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Boydak, “Kazanın hemen ardından TÜSİAD olarak belirttiğimiz gibi, ölümlü iş kazası ne madencinin alın yazısıdır ne de ölümle sonuçlanan bu felaket madencilik mesleğinin bir gereğidir. Bu olaya ilişkin detaylı soruşturma yapılmalı, ilk günden beri söylediğimiz gibi bir daha yaşanmaması için gerekli dersler çıkarılmalı ve ivedilikle hayata geçirilmelidir” diye konuştu.
İş sağlığı ve güvenliğinin insani bir sorumluluk, temel bir insan hakkı olduğunu bildiren Boydak, herkesin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Tüm işverenler, çalışanlar ve kamu kesiminin işbirliğiyle, güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının yaratılması gerektiğini belirten Boydak, “Türkiye’nin ölümcül iş kazalarında geldiği nokta bizce kabul edilebilir bir durum değildir. İş kazaları genellikle ihmal ve bilinçsizlikten kaynaklanıyor, çözümü ise daha sorunu doğmadan önlemekten geçiyor. Bu yüzden, ‘önleme’ anlayışının hakkını vererek, içselleştirerek hayata geçirmek gerekiyor diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Son on yıldır yaptıkları çeşitli araştırmalar ve konferanslarla, Türkiye’de işgücü piyasasının yapısal özelliklerini masaya yatırdıklarını vurgulayan Boydak, şunları kaydetti: 
“İşgücüne katılımı ve istihdamı geliştirecek politikalar ile ilgili tartışmalara katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Eğitim yoluyla vasıf uyumu sağlanması, kadın istihdamının geliştirilmesi, istihdam üzerindeki yüklerin hafifletilmesi, iyi çalışma koşullarının oluşturulması, üzerinde çalıştığımız başlıklardan bazılarını oluşturuyor. 
Koç-Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu çalışmaları kapsamında, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Anıl Duman tarafından hazırlanan ‘İşgücü Piyasası Kurumları, Politikaları ve Performansı: Türkiye'de Esneklik ve Güvence’ başlıklı raporun da ülkemizde işgücü piyasası politikalarına katkı sağlayacak bir çalışma olduğuna inanıyoruz. Avrupa Birliği’nde, hem Avrupa Komisyonu hem de sosyal taraflar, uzun süredir, esneklik ve güvence boyutunu dikkate alan, dengeli çözümlere ilişkin politikalar arayışındalar. Türkiye de elbette bu tartışmaların dışında kalmamalıdır diyoruz”
Güvenceli esnek çalışma derken, hiçbir kurala ve güvenceye tabi olmayan bir çalışma biçimini kast etmediklerinin altını çizen Boydak, TÜSİAD’ın böyle bir yaklaşımı benimsemesinin söz konusu olmadığını vurguladı. “Esnek çalışma modelleri bir norm değildir, bir alternatiftir” diyen Boydak, güvenceli esnekliğin arkasındaki felsefeyi şu ifadelerle aktardı: 
“Gelişmiş güvenlik ağları var olduğu takdirde, esneklik, çalışanların ve işverenlerin değişimlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlamaktadır. Elbette, güvenceli esnekliğin bazı önemli diğer politikalarla birlikte uygulanması gereklidir. Örneğin eğitim yoluyla vasıf uyumu sağlanması, iş arama etkinliğinin güçlendirilmesi, hayat boyu öğrenme stratejilerinin ve aktif işgücü programlarının yaygın ve etkili şekilde uygulanması gibi. Ayrıca, modern sosyal güvenlik ve sosyal koruma sistemlerinin var olması gerekir. Güvenceli esneklik, bu politika ve sistemler ile birlikte anlam kazanır diye düşünüyoruz. Nitekim, bugün tanıtımı yapılacak raporun bulgularından birisi, Türkiye'de hem esnekliğin hem de güvencenin arzu edilen seviyelerin uzağında olmasıdır. Bu da ülkemizde güvenceli esnekliğin uygulanabilmesi için biraz önce vurguladığım hususların dikkate alınması gerektiğini bize göstermektedir.”
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *