ANASAYFA arrow right Güncel

“Hayatlarımız üzerinde cinsiyetçi bir abluka kurulmak isteniyor”

“Hayatlarımız üzerinde cinsiyetçi bir abluka kurulmak isteniyor”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.44
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.44
KESK Gaziantep Şubesi, 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü ile ilgili olarak bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında açıklamayı, KESK şubeleri adına eğitimsen Kadın Sekreteri Özlem Yüksel yaptı.
KESK Gaziantep Şubesi, 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü ile ilgili olarak bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında açıklamayı, KESK şubeleri adına eğitimsen Kadın Sekreteri Özlem Yüksel yaptı.

Yüksel, “Cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği, taciz ve tecavüzün artmakla beraber yasal kılıflarla meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir süreçte erkek-devlet şiddetiyle hayatlarımız üzerinde cinsiyetçi bir abluka kurulmak isteniyor” şeklinde konuştu.

“Kadın mücadelesinegözdağı verilmek isteniyor”
Yüksel, “Baskıların yükseldiği son süreçte iş güvencemiz yok edilmek isteniyor. KHK’lerle hukuksuz ve keyfi bir biçimde işimize son veriliyor. Esnek-kuralsız ve güvencesiz çalışma kadın emeğine dayandırılarak yaygınlaştırılmak isteniyor. Kadın örgütlülüğü, kadın kurumsallaşması ve kazanımları yok edilmek isteniyor. OHAL bahanesiyle sokaklar ve alanlar kadınlara kapatılarak, sesimizi ve itirazımızı duyurmamız engellenmek isteniyor. Yine seçilmiş siyasetçiler, yazarlar, akademisyenler, sendikacılar, gazeteciler kısaca mücadele eden kadınlar hukuksuz bir biçimde gözaltına alınıp tutuklanarak kadın mücadelesine gözdağı verilmek isteniyor” dedi.

“Erkek şiddeti artarak devam ediyor”
Erkek şiddetinin artarak devam ettiğini vurgulayan Yüksel, “2016 yılının ilk on ayında en az 220 kadın erkekler tarafından katledildi. Şiddete uğrayan kadınlarla dayanışma içinde olan ve şiddetle mücadele eden onlarca kadın derneğinin kapısını mühürleniyor, kayyımların ilk icraatı kreşler ve kadın birimlerini kapatmak oluyor. Haksız tahrik indirimleriyle, tecavüzü tıbbi patolojiye indirgeyen hadım yasalarıyla, yakın zamanda ise bir utanç belgesine imza atılarak cinsel istismarı aklayan, tecavüzü ve çocuk evliliklerin meşrulaştırılmak istendiği yasa önergesiyle kadın düşmanlığına hız kesmeden devam ediyor. Hükümet temsilcilerinin hemen her gün kadını aşağılayan yeni söylemleri kadına yönelik şiddeti arttırıyor. Kadınların giydikleri kıyafetler nedeniyle sokak ortasında uğradığı şiddet, her gün en az üç kadını katleden katillere davetiye çıkarıyor. Erkek şiddeti ideolojiktir ve kaynağını erkek egemen anlayıştan, gücünü erkek egemen siyasetten alır. Biz kadınlar, cinsel istismarı aklayan yasa tasarısına engel olduğumuz gibi erkek yargının, erkek siyasetin ve erkek egemen anlayışın hayatlarımızı karartmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“25 Kasım, çok şey ifade ediyor”
Özlem Yüksel 25 Kasım’ı şöyle tanımladı:
25 KASIM, diktatörlüğe başkaldıran kadınların mücadelesidir.
25 KASIM, ataerkil şiddete karşı direnen kadınların isyanıdır.
25 KASIM, sermaye sömürüsüne karşı emeğine sahip çıkan kadınların simgesidir.
25 KASIM, savaşa, militarizme ve ırkçılığa karşı kadınların eşit ve özgürce bir arada yaşama kararlılığıdır.
25 KASIM, erkek egemen sisteme ve tecavüzcülerine karşı mücadele yürüttükleri için katledilen Mirabel kız kardeşlerin direniş mirasına dünyanın dört bir yanında alanlara çıkarak sahip çıkan milyonlarca kadının yarattığı umuttur.” Hüseyin Karataş


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *