ANASAYFA arrow right Güncel

HDP'nin YANLIŞ YAPMA LÜKSÜ YOKTUR

HDP'nin YANLIŞ YAPMA LÜKSÜ YOKTUR
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.17
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.17
Seçim süreci hızla ilerlerken partilerin aday adaylık başvuruları sona ermiş, önseçim ya da merkez eğilim yoklamaları da bitmek üzeredir.
Seçim süreci hızla ilerlerken partilerin aday adaylık başvuruları sona ermiş, önseçim ya da merkez eğilim yoklamaları da bitmek üzeredir.
AKP de eğilim yoklamaları yapılsa da muhtemelen partinin yetkili kurullarından öte, Sarayın bir odasında adaylar kesinleştirilecektir. Erdoğan'a rağmen hiç kimse aday olamayacaktır. Ki MİT müsteşarı Hakan Fidanı 'ın AKP den adaylık sürecinin müdahale ile son bulması bunun göstergesidir.
CHP de ise 45 ilde hakim 10 ilde örgüt denetiminde ön seçim yapılmış ya da yapılmaktadır. Diğer illerde Merkez yoklaması yapılacaktır. CHP de ön seçim yapılsa da CHP’nin delegelik sistemi tüm üyelerin iradesinin özgürce ön seçime yansımasına engel olmaktadır.
Siyasette en çok gündeme gelen HDP hem yeni yapılanması hem de çoklu bileşenlere sahip olması nedeniyle ön seçim mekanizmasını işletememiştir. Yeni bir parti için bunu anlayışla karşılamak gerekir. Ki bileşenlerin, partilerin, sendikaların, kültürel kurumların görüşlerinin bir eğilim yoklaması şeklinde alınması önemlidir. HDP bu süreci şu anda işletmektedir.
Ancak son zamanlarda HDP’ve bileşenlerinin dışında, toplumda bilinen kişilerin HDP den adaylıkları basında konuşuldu. Yıllarca AKP de siyaset yapmış Dengir Mir Fırat'tan, Yıllarca CHP de Millet vekilliği, Antep Büyükşehir belediye başkanlığı yapmış Celal Doğan'a ve Ahmet Özal'a kadar isimlerin HDP den aday olacakları büyük oranda adı geçen kişilerden yansıyan bilgilerle basında yansıdı.
HDP yeni yaşam çağrısı ile, toplumda çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı bir yapıyı kurmayı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda toplumun yüzde 90'nı kazanmanın siyasetini oluşturması gerekir. Bu anlamda farklı toplumsal kesimlerle buluşmalıdır. Bu buluşma biraz parti politikaları ile sağlanırken diğer taraftan da adaylar üzerinden sağlanacaktır.
Felsefi olarak öz biçimi belirler, biçim özü etkiler. Bu felsefi anlayış siyasette karşılık bulmalıdır. Eğer ki yeni yaşam yeni siyaset anlayışı üzerinden bir iddia sahibi partinin siyasette eski figürlerden yararlanması hoş görülebilse de bu konuda belirli 'tahditler' olmalıdır. Bunların başında siyaseten ve kişilik olarak kirlenmemişlik gelmelidir.
Basında Antep için adı geçen siyasetçi, gerek yerel yönetimler deneyimi ile, gerekse siyasette zikzakları ve şişkin egosu ile siyaseten bitmiştir. Antep dışında yerel yönetim süreci tek kişinin başarısı olarak basında şişirilmiş şehir efsanesi yaratılmaya çalışılmıştır. Oysa o dönemde 3-4 organize sanayisi ile ekonomik büyüklük olarak ilk 500 firma arasında onlarca şirketlerle temsil edilen Antep, aynı ekonomik büyümeye endeksli bir şehirciliği, sosyal ve kültürel mekanlarını yaratamamıştır. Ulaşımda bir keşmekeş bugünde dünden miras alınan bir biçimde sürmektedir.
Böyle olunca dünün eskisini bugünün yeni iddiasının taşıyıcısı olarak öne sürmek, bir kenti mecliste temsil ettirmek sağlıklı bir siyaset olarak görülmemelidir.''Bir kere yanlış trene bindiyseniz; koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası yoktur'' diyor Friedrich Nietzsche. Önemli olan o yanlış adımı atmamaktır.
HDP Yüz yıllık bir siyasi birikimin üzerine inşa edilmeye çalışılan partidir. Solun ve Kürt Siyasal hareketinin ve son olarak Rojava ve Kobane deneyimlerinin de içinde harmanlandığı bir siyaset yeni yaşam çağrısını ortaya koymuş ve bunu pratikte deneyimlemektedir. Bu deney sürecinde çok ağır bedeller ödenmiştir. Türkiye halklarının en has evlatları eşitlik ve özgürlük mücadelesinde bedel ödediler. Ödemeye devam ediyorlar.
Solun ve Kürt siyasal hareketinin bu onurlu geçmişinin üzerine bina edilmeye çalışılan Yeni Yaşama uygun aday profilleri belirlemek yerine, popülizmin tuzağına düşülerek Kirli yaşamın tortularını aday olarak göstermek daha baştan sistem partilerinin pratiğine benzemek ve dolayısıyla sisteme yenik düşmek olacaktır. Oysa sistemi değiştiremeyenler sistemin kendisi olurlar.
''Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın'' diyor bir atasözü. HDP henüz iddiasını kanıtlamış bir zemine sahip olamadı. Bu nedenle de aday profillerinde yeni yaşamı temsil edecek bir çoklu yapıyı öne çıkarmalıdır. Ancak popülizm tuzağına düşüp Celal Dogan tarzı adayları öne çıkarırsa daha başından kaybedecektir. Bu tarz adayların götürüsü getirisinden daha fazla olacaktır.
Soruna sadece oy getirisi olarak ta bakmamak gerekir. Bu gelecekte kitleselleştikçe büyüyen partiye bir gelenekte oluşturacaktır. Bu anlamda doğru bir zeminden gelenek oluşturmak için azami önemi göstermek gereklidir. ''Azıcık Hamilelik Olmaz'' diye bir söz vardır. Bu nedenle de azıcık hata yapsak ta sorun olmaz anlayışı umudun adresi olarak gördüğümüz HDP ye çok büyük zararlar verebilir.
Görülen bir yanlışa yanlış demek, testi kırılmadan kırma demek bir görevdir. Ben HDP nin Yeni Yaşam çağrısına umut bağlamış birisi olarak diyorum ki ''Adaletsizliği bir yangından daha öncelik vererek önlemeliyiz''


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *