Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Azerbaycanlı Ressam Prof. Dr. İlham Enveroğlu, Sanko Sanat Galerisi’nde “İçimdeki Bahar” temalı 22’inci kişisel resim sergisini açtı.
Sergi açılışında konuşan Prof. Dr. Enveroğlu, her sergisinin kendine has bir teması ve konsepti olduğunu belirterek, “Eserlerimi kendi yorumumla oluştururum. Bir objeyi önüme alıp fotoğraf gibi çekmiyorum. Bu yorumları yaparken de farklı teknikler kullanıyorum” dedi.
İnsanların normalde sanatsal malzeme olarak görmediği duvar kağıtları, kâğıt atıkları, dönüşüm kağıtları ve benzer her türlü alternatif malzemeyi eserlerinde kullandığını ifade eden Prof. Dr. Enveroğlu, “Bunlar da farklı etkiler yaratıyor. Renk aynı zamanda doku ve yüzeydeki farklı tekstürlerle birleşiyor. Bu da farklı bir algı oluşturuyor. Teknik bir kaygım yok. Çalışmalarımda kolaj, akrilik, sulu boya, yağlı boya gibi bir sürü teknikler kullanıyorum” diye konuştu.
“İçimdeki Bahar” adını verdiği eserlerinin, yaşantısı, sevinci, kederi ve hüznünün kareleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Enveroğlu, şöyle devam etti: “Temelde Türk kültür coğrafyasından esinlenerek ‘Gelenekten Çağdaşlığa’ diyebileceğimiz konular ve sembolleri çalışıyorum. Kendi köklerine yaslanan fakat çağımızın sanat anlayışları doğrultusunda yorum yapıyorum. Renk doku ahenk başlıca ilgi alanımı oluşturuyor. Bu sergim Konya’da açtığım ‘Renksaz-Yolcu’ sergimin devamı niteliğindedir. Ressam doğayı taklitle başlayan yolculuğunu içsel bir yolculuğa dönüştürmektedir.
Dıştan içe doğru bir yolculukta sanatçı dış dünyadan aldığı verileri içindeki ruhsal doğayla bütünleştirmelidir. Belki bir çiçek, kuş, manzara gibi görünüyorlar ama bunlar kendi içimdeki manzaralardır. Doğup büyüdüğüm Azerbaycan toprakları, Türk kültürünün en eski kaynaklarına sahiptir. Halı-kilim ve minyatür sanatının en nadide örneklerini dünyaya bahşetmiş bu bölge ister istemez sanatçı olarak beni etkilemiştir.”
Eserlerinde sertlik ve yumuşaklık, eski ile yeni, kabalık ve zarafetin zıtlığını işlediğini anlatan Prof. Dr. Enveroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:“Eski taş evlerin pencerelerine konan ömrü çok uzun olmayan çiçeklerle, yaşanmışlık ve yaşlanmışlığın içinden filizlenen yenilik ve tazelik benim konseptimdir. Eski taş dokusundaki matlığın, eskimiş renklerinin içerisinden canlı ve parlak çiçeklerin fışkırmasını görürsünüz. Burada konu ve içerikte de zıtlık varken aynı zaman da renk ve biçim zıtlığı da söz konusudur. Yaratıcılığım da bu zıtlıkların birlikteliklerini ve ahengini arıyorsun. Aslında felsefe olarak da ahenk zıtlıkların birliği demektir.”
Sanko Sanat Galerisi’nin 14 yıldır sanatçıların buluşma noktası olduğunu ve şimdiye kadar 250’nin üzerinde sergi açıldığını anımsatan Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu ise “Kültür ve sanat konusunda hızla yol aldık. Ressam Pof. Dr. İlham Enveroğlu’na, böylesine ilgi çekici resimler ürettiği için teşekkür ederim. Değerli hocalarımızın sayesinde Türkiye genelinde önemi bilinen bir galeri olduk ve bu anlamda çok mesafe kat ettik” ifadelerini kullandı.Haber Merkezi
Sergi açılışında konuşan Prof. Dr. Enveroğlu, her sergisinin kendine has bir teması ve konsepti olduğunu belirterek, “Eserlerimi kendi yorumumla oluştururum. Bir objeyi önüme alıp fotoğraf gibi çekmiyorum. Bu yorumları yaparken de farklı teknikler kullanıyorum” dedi.
İnsanların normalde sanatsal malzeme olarak görmediği duvar kağıtları, kâğıt atıkları, dönüşüm kağıtları ve benzer her türlü alternatif malzemeyi eserlerinde kullandığını ifade eden Prof. Dr. Enveroğlu, “Bunlar da farklı etkiler yaratıyor. Renk aynı zamanda doku ve yüzeydeki farklı tekstürlerle birleşiyor. Bu da farklı bir algı oluşturuyor. Teknik bir kaygım yok. Çalışmalarımda kolaj, akrilik, sulu boya, yağlı boya gibi bir sürü teknikler kullanıyorum” diye konuştu.
“İçimdeki Bahar” adını verdiği eserlerinin, yaşantısı, sevinci, kederi ve hüznünün kareleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Enveroğlu, şöyle devam etti: “Temelde Türk kültür coğrafyasından esinlenerek ‘Gelenekten Çağdaşlığa’ diyebileceğimiz konular ve sembolleri çalışıyorum. Kendi köklerine yaslanan fakat çağımızın sanat anlayışları doğrultusunda yorum yapıyorum. Renk doku ahenk başlıca ilgi alanımı oluşturuyor. Bu sergim Konya’da açtığım ‘Renksaz-Yolcu’ sergimin devamı niteliğindedir. Ressam doğayı taklitle başlayan yolculuğunu içsel bir yolculuğa dönüştürmektedir.
Dıştan içe doğru bir yolculukta sanatçı dış dünyadan aldığı verileri içindeki ruhsal doğayla bütünleştirmelidir. Belki bir çiçek, kuş, manzara gibi görünüyorlar ama bunlar kendi içimdeki manzaralardır. Doğup büyüdüğüm Azerbaycan toprakları, Türk kültürünün en eski kaynaklarına sahiptir. Halı-kilim ve minyatür sanatının en nadide örneklerini dünyaya bahşetmiş bu bölge ister istemez sanatçı olarak beni etkilemiştir.”
Eserlerinde sertlik ve yumuşaklık, eski ile yeni, kabalık ve zarafetin zıtlığını işlediğini anlatan Prof. Dr. Enveroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:“Eski taş evlerin pencerelerine konan ömrü çok uzun olmayan çiçeklerle, yaşanmışlık ve yaşlanmışlığın içinden filizlenen yenilik ve tazelik benim konseptimdir. Eski taş dokusundaki matlığın, eskimiş renklerinin içerisinden canlı ve parlak çiçeklerin fışkırmasını görürsünüz. Burada konu ve içerikte de zıtlık varken aynı zaman da renk ve biçim zıtlığı da söz konusudur. Yaratıcılığım da bu zıtlıkların birlikteliklerini ve ahengini arıyorsun. Aslında felsefe olarak da ahenk zıtlıkların birliği demektir.”
Sanko Sanat Galerisi’nin 14 yıldır sanatçıların buluşma noktası olduğunu ve şimdiye kadar 250’nin üzerinde sergi açıldığını anımsatan Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu ise “Kültür ve sanat konusunda hızla yol aldık. Ressam Pof. Dr. İlham Enveroğlu’na, böylesine ilgi çekici resimler ürettiği için teşekkür ederim. Değerli hocalarımızın sayesinde Türkiye genelinde önemi bilinen bir galeri olduk ve bu anlamda çok mesafe kat ettik” ifadelerini kullandı.Haber Merkezi
