ANASAYFA arrow right Güncel

Her yıl yüzlerce emekçinin alın terine gözyaşı ve kan karışıyor

Her yıl yüzlerce emekçinin alın terine gözyaşı ve kan karışıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.16
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.16
İşçi ölümleri için, “İş Cinayetleri ve İşçi Katliamlarını Durduralım” diye bir araya geldiler
İşçi ölümleri için, “İş Cinayetleri ve İşçi Katliamlarını Durduralım” diye bir araya geldiler
Gaziantep’te faaliyet gösteren Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ‘İş Cinayetleri ve İşçi Katliamlarını Durduralım’ sloganıyla ortak bir basın toplantısı düzenledi.

İş cinayetlerinde her yıl yüzlerce emekçi yaşamını kaybediyor
TMMOB Gaziantep Şubesi’nde düzenlenen açıklamaya TMMOB Gaziantep Şubesi Başkanı Sıtkı Severoğlu, Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez ve davetliler katıldı. Toplantıda grup adına açıklama yapan Severoğlu, “Kimi zaman "ölçülmeyen karbon monoksit oranı", kimi zaman "bakımı yapılmayan cephe asansörü", bazen "kapatılmayan inşaat boşluğu", bazen de "çadırdaki elektrik kaçağı" olarak karşımıza çıkan, oysa asıl nedeni yıllardır uygulanan neoliberal politikalar olan iş cinayetlerinde her yıl yüzlerce emekçi yaşamını kaybediyor, yüzlercesi de sakat kalıyor. Her yıl yüzlerce emekçinin alın terine gözyaşı ve kan karışıyor” şeklinde konuştu.
Severoğlu, ortak açıklamada, “3 Mart 'İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü' olarak ilan edildi. Yapılan araştırmalara göre iş kazalarının yüzde 98'i, meslek hastalıklarının tamamı önlenebilir iken; gerekli önlemler alınmadığı için maalesef her yıl iş kazaları ve meslek hastalıklarından dolayı birçok insan hayatını kaybetmektedir" dedi.

Yasal düzenlemelerdeki yanlışlıklar iş cinayetlerinin başlıca nedenidir
İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin bütün çalışanlarını ilgilendirdiğini belirten Severoğlu, " Bugün ülkemizde uygulanmakta olan neoliberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimleri, çalışma koşullarının ağırlaşması; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırmanın yaygınlaşması; sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçilik ve çocuk işçi çalıştırma, yasal düzenlemelerdeki yanlışlıklar iş cinayetlerinin başlıca nedenidir. AKP iktidarı ile çalışma yaşamının tüm kuralları değiştirilmiş, dönüştürülmüştür. Çalışma yaşamı esnekleştirilmiş, yeni çalışma türleri devreye sokulmuş, geçici istihdam, taşeronluk, kısmi süreli çalışma, telafi çalışması, çağrı üzerine çalışma, serbest zaman uygulaması, denkleştirme süresi vb. uygulamalara geçilmiş, iş güvencesi kaldırılmış, işlerin taşeronlara verilmesi kolaylaştırılmış; işçilerin tamamen patronların belirlediği koşullarda çalışmasının önü açılmıştır. Bugün işçiyi her türlü korumadan uzak bırakan, mühendis ve hekimi iş kazaları tazminatlarından sorumlu tutan, işvereni ve iş yaşamını denetlemekten sorumlu olan devleti ise her türlü sorumluluktan arındıran bir politika ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

Ülkemizde artan yalnızca talan yağma ve işçi ölümleridir
Ortak açıklamada, “Ülkemiz, çalışma yaşamı koşulları açısından hem hükümetin hem de kamuoyunun olağanüstü hassasiyetle üzerine eğilmesi gereken son derece olumsuz bir tablo ile karşı karşıyadır. Ülkemiz, iş cinayetlerinde, işçi ölümlerinde dünyada en üst sıralarda yer almaktadır. Bu tablo AKP’nin iktidara gelmesiyle daha da vahim bir hal almıştır. 2003 yılında günde ortalama 3 işçi yaşamını yitirmekte iken, bugün bu sayı 5-7 işçiye kadar çıkmıştır. Ne oldu da bu ölümler katlanarak artmıştır? Yatırımlar mı artmıştır bu ülkede, yoksa üretim mi? Ülkemizde artan yalnızca talan, yağma ve işçi ölümleridir. Emek-meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınmadan hazırlanan “yama” tedbirlerle iş cinayetlerinin engellenmesi mümkün değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için “Önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği” anlayışı taşımayan hiçbir düzenleme sorunlara çözüm getirmeyecek, iş cinayetlerini durduramayacaktır. Çalışma hayatının yeniden düzenlenmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, işçi ölümlerinin durdurulması için mücadele etmeyi temel görevi sayan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, piyasalaştırılmış değil insan odaklı bir işçi sağlığı ve iş güvenliği düzenlenmesi için önerilerini defalarca gerek iktidarla gerekse kamuoyu ile paylaşmıştır. Ne yazık ki; görüşlerimizin hiçbiri dikkate alınmamıştır”denildi.
İş cinayetlerinin son bulmasının, ancak ve ancak işçilerin, emekçilerin ve tüm halkımızın kendilerini ilgilendiren tüm konularda söz, yetki ve karar hakkının olduğu eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye ile mümkün olacağına dikkat çekilen açıklamada, “Bu yaşamsal taleplerimizin gerçekleşmesi için, emekçi sınıfın sendikaları ve meslek örgütleri olarak ortak irade ve eylemlilik içinde olduğumuzu duyuruyor; ülkemizin tüm emekçilerini, yoksullarını, işsizlerini, kadınlarını, erkeklerini, gençlerini, yaşlılarını, örgütlü örgütsüz tüm insanlarımızı ortak mücadele için “İş Cinayetlerini, İşçi Katliamlarını Durduralım Platformu”na davet ediyoruz” şeklinde çağrı yapıldı.. Adem Kesenek
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *