Herkesin herkese ve tüm bankalara borcu var

İnsanların yoksullaştığını belirten Duran, “Yoksullaşan insanların temel dayanakları krediler ve borçlanmalar. Açlık, ekonomik kriz ve gelir kaybından dolayı herkesin herkese ve tüm bankalara borcu var. Artık insanların evini çalan birden fazla alacaklı var. Alacaklı borcunu alamayınca kişiyi mahkeme yoluyla icraya veriyor. O nedenle icralık olan kişi sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor” dedi.

Giderilmeyen ihtiyaçlar toplumsal sorunlara yol açıyor

Giderilmeyen ihtiyaçların toplumsal sorunlara yol açtığını ifade eden Duran, “İcralık sayısında ki artış bir çok olumsuz olaylarında yaşanmasına neden oluyor. Boşanmalar artabiliyor, aile, sosyal ve arkadaş ilişkileri bozulabiliyor. İnsanlar, trafikte bile seyri halinde bile bir anda toplumsal öfke patlaması yaşayabiliyor. Çünkü kişi bir bunalım içerisine giriyor. Bu bunalımda hiç beklenmedik bir anda farklı şekilde ortaya çıkabiliyor” açıklamasını yaptı.

Tutuklu dosyaların üçte ikisi uyuşturucu

Duran, Gaziantep’in suç işleme oranında Türkiye’de ilk sırada yer aldığına dikkat çekerken, “Şu anda tutuklu dosyaların üçte ikisi uyuşturucu. Cezaevlerinde tutuklu bulunanların üçte ikisi uyuşturucu yüzünden içeride. Bu çok yüksek ve tehlikeli oran. Uyuşturucu bağımlısı olan kişi kendisine, ailesine ve çevresine zarar verebiliyor. Uyuşturucu konusunda etkili bir mücadele yürütülmüyor. Tablo bunun en bariz göstergesi” ifadelerine yer verdi.

Gasp, yağma ve hırsızlık artıyor

Uyuşturucunun insanları irade anlamında da zayıflattığını sözlerine ekleyen Duran, “Tutuklananların üçte ikisi uyuşturucu ise üçte biri ise gasp, yağma ve hırsızlık. Cezaevinden çıkanlar bir iki gün sonra aynı suçtan yeniden cezaevine giriyor. Bu tür suçların artmasının temelinde ekonomi var. Ekonomiden sonra eğitim geliyor. Hırsızlık ve yağmanın artmasının nedeni ekonomi. İnsanlar ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Karşılamayınca bir başkasının malını alıkoymak ve hırsızlık yapmakta buluyor. Ekonomik kriz derinleştikçe ilerleyen zamanlarda çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağız” uyarısında bulundu.

Bir mahkeme kararıyla hukuk ve Anayasa ortadan kalktı

Can Atalay konusuna değinen Av. Bülent Duran, konuşmasını şöyle bitirdi: “Milletvekili seçilen Can Atalay’ın tahliye edilmesi ve hakkındaki davaların durdurulması Anayasa’nın “Amir” hükmü. Anayasa Mahkemesi verdiği kararda bunu belirtiyor. Anayasa Mahkeme hiyerarşide en üst konumda yer alır. Yargı, yürütme ve yasama, Anayasa aykırı bir karar alamaz. Yargıtay, Can Atalay hakkında verdiği kararla hem yasama meclisini hem de Anayasa Mahkemesini tanımadı. Hukuka ve Anayasa aykırı bir karar verdi. Bir mahkeme kararıyla hukuk ve Anayasa ortadan kalktı. Bu bir Anayasal suç ve kararı verenler hakkında HSK ve Yargıtay’ın soruşturma yürütmesi gerekiyor.”