Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Antepfıstığında karagöz kurduyla mücadele için her ilçeye birer adet “Dal öğütme makinesi” ile birlikte arıcılara 2 bin arı kovanı desteğinde bulundu.
Törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ideolojik belediyeciliğinin sona erdiğine dikkat çekerken, “İdeolojik belediyecilikten sonra alt yapı belediyeciliği başladı, su ve kanalizasyon belediyecinin işi olarak görüldü. 1980’li yıllarda bu anlayış rahmetli Turgut Özal’la birlikte aşıldı. Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanlığı döneminde insanı merkeze alan sosyal belediyecilik anlayışıyla bir başka bakış gelişti. Sosyal belediyecilikte bir tık atladık. Artık kültürel belediyecilik, kültürel miras var. O yüzden soframıza, kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz” dedi.
Bu coğrafyada, bölgede yaşamanın
çok ağır bir bedeli var
30 Mart itibariyle başkanlığının 4’üncü yılını tamamladığını belirten Şahin, hem yaptıkları hem de yapacakları açısından bir dönüm noktasında olduklarını ifade etti. 4 yılın delip geçtiğini kaydeden Başkan Şahin, “Başımıza gelmedik kalmadı, bu coğrafyada, bölgede yaşamanın çok ağır bir bedeli var. Bu bedeli atlatmanın en önemli yolu arı gibi çalışmaktan karıncalar gibi rızkını aramadan başka çare yok. Bizim ki alın teri, hazıra konma yok, hepimizi çabalamak durumdayız, işimizi en iyi yapmak durumundayız. Bu coğrafyanın çiftçisi de Oda Başkanı da Başkan Yardımcısı da çok çalışmadan, mücadele etmeden ve ekmeğini taştan çıkarmadan başka çaresi yok. O yüzen bu coğrafyadaki safları sıklaştırmak, kardeş olmak, birbirimizi iyi anlamak zorundayız. Bir arı kovanındaki arıyla mücadele eden arı üreticisini, topraktan ekonomi, aş ve ekmek çıkaran eli nasırlı çiftçilerimizi anlamak durumdayız” şeklinde açıklama yaptı.
Anadolu büyük bir hazine
Bu coğrafyada hem risklerin hem de nimetlerin bulunduğunu vurgulayan Şahin, bölgenin coğrafik çeşitliliğinin tüm dünyanın dikkatini çektiğini, Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden akademisyenler araştırmalarını bu bölgede yaptığına dikkat çekerek, “Anadolu’da büyük bir hazine ve kültürel miras var. Toprağın kıpkırmızısı, yeşilin en güzeli, suyun en kalitelisi var. Bize düşen görev bu nimetleri korumaktır. Çünkü torunlarımız bize hesap soracak. Bedenimiz bize emanet, 2 milyon insan bize emanet. O zaman bize düşen görev emanetin hakkını vermek. Artık ideolojik belediyecilik sona ermiştir. İdeolojik belediyecilikten sonra alt yapı belediyeciliği başladı, su ve kanalizasyon belediyecinin işi olarak görüldü. 1980’li yıllarda bu anlayış rahmetli Turgut Özal’la birlikte aşıldı. Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanlığı döneminde insanı merkeze alan sosyal belediyecilik anlayışıyla bir başka bakış gelişti. Sosyal belediyecilikte bir tık atladık. Artık kültürel belediyecilik, kültürel miras var. O yüzden soframıza sahip çıkıyoruz. Kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz, harabe diye bakmadığımız Roma, Hitit, Osmanlı ve Selçuklu döneminin en güzel eserleri Fırat’ın etrafında. Yüzyıllarca dönüp yüzüne bakmadığımız hanlarımız hamamlarımız yıkıldı. Sokak sağlıklaştırmalarıyla antik kentleri, UNESCO’nun geçici listesinden kalıcı listesine aldırmak için mücadele veriyoruz. Müzeler şehriyiz diyoruz. Bu konu başlıkları bizlere emanet ve sorumluluk verirken beraberinde ekonomi ve güç veriyor. Büyükşehir Belediyesi olarak, Türkiye’nin en büyük konut projesini, 120 kilometreden Melen’de sonra en büyük su projesini yapıyoruz, kara treni hızlı trene çeviriyoruz, metronun alt yapısını oluşturuyoruz. Ben size 4 yıl boyunca neden hiçbir şey yapamadığımı anlatırım size, siz de bana, “kadıncağız hâklı ne yapsın” dersiniz, bunu çok rahatta satarım” değerlendirmesinde bulundu.
Kaptanın kalitelisi
fırtınada belli olur
Kaptanın kalitelisinin fırtınada belli olduğunun altını çizen Başkan Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Fırtınada gemiyi limana adam gibi yaklaştırıyorsa, geminin içerisindekileri kardeşi gibi görüyorsa iyi kaptan odur, iyi çiftçi odur. Mazeret üreten değil, iş yapan proje üreten halkın duasını alan kazanır. 4 yılın sonunda anlatacağımız bir başarı hikayemiz var. Bu coğrafyayı huzur, sevgi, kardeşlik yolu yapmak istiyoruz. Birbirimize sahip çıkacağız. Arı kovanı bakanlık döneminde mühendis olmama rağmen siyasete girince tarımı öğrendim, Ankara’ya gittiğimizde çiftçilerimiz, birliğimiz ne istiyor bunu öğrendik, ama bilgi borçlandırıyor. Bana söylediğiniz her bilgiyi içselleştirerek kim çözecek dediğimde işle yatıp işle uyanan bir ekiple çalıştık, bu ekip işi. Bal ormanları, arı otları arıcıların daha güçlü üretim yapması için alt yapı oluşturuyor. Fıstık aşılama çalışması yürüttük, topraktan altın gübre ürettik. Geçen yıl çiftçilerimiz dal öğütme makinasını benden istemişti fakat her şey bütçeye bağlı. Bir atım barutun var en çok kimi etkileyecekse onlara verelim dedik. Bu memleket işçi, çiftçi ve çalışanların memleketidir. Onun için bütçemizin büyük bir kısmını çiftçiyi yakından ilgilendiren kısımlara veriyoruz.” Hüseyin Karataş
Törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ideolojik belediyeciliğinin sona erdiğine dikkat çekerken, “İdeolojik belediyecilikten sonra alt yapı belediyeciliği başladı, su ve kanalizasyon belediyecinin işi olarak görüldü. 1980’li yıllarda bu anlayış rahmetli Turgut Özal’la birlikte aşıldı. Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanlığı döneminde insanı merkeze alan sosyal belediyecilik anlayışıyla bir başka bakış gelişti. Sosyal belediyecilikte bir tık atladık. Artık kültürel belediyecilik, kültürel miras var. O yüzden soframıza, kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz” dedi.
Bu coğrafyada, bölgede yaşamanın
çok ağır bir bedeli var
30 Mart itibariyle başkanlığının 4’üncü yılını tamamladığını belirten Şahin, hem yaptıkları hem de yapacakları açısından bir dönüm noktasında olduklarını ifade etti. 4 yılın delip geçtiğini kaydeden Başkan Şahin, “Başımıza gelmedik kalmadı, bu coğrafyada, bölgede yaşamanın çok ağır bir bedeli var. Bu bedeli atlatmanın en önemli yolu arı gibi çalışmaktan karıncalar gibi rızkını aramadan başka çare yok. Bizim ki alın teri, hazıra konma yok, hepimizi çabalamak durumdayız, işimizi en iyi yapmak durumundayız. Bu coğrafyanın çiftçisi de Oda Başkanı da Başkan Yardımcısı da çok çalışmadan, mücadele etmeden ve ekmeğini taştan çıkarmadan başka çaresi yok. O yüzen bu coğrafyadaki safları sıklaştırmak, kardeş olmak, birbirimizi iyi anlamak zorundayız. Bir arı kovanındaki arıyla mücadele eden arı üreticisini, topraktan ekonomi, aş ve ekmek çıkaran eli nasırlı çiftçilerimizi anlamak durumdayız” şeklinde açıklama yaptı.
Anadolu büyük bir hazine
Bu coğrafyada hem risklerin hem de nimetlerin bulunduğunu vurgulayan Şahin, bölgenin coğrafik çeşitliliğinin tüm dünyanın dikkatini çektiğini, Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden akademisyenler araştırmalarını bu bölgede yaptığına dikkat çekerek, “Anadolu’da büyük bir hazine ve kültürel miras var. Toprağın kıpkırmızısı, yeşilin en güzeli, suyun en kalitelisi var. Bize düşen görev bu nimetleri korumaktır. Çünkü torunlarımız bize hesap soracak. Bedenimiz bize emanet, 2 milyon insan bize emanet. O zaman bize düşen görev emanetin hakkını vermek. Artık ideolojik belediyecilik sona ermiştir. İdeolojik belediyecilikten sonra alt yapı belediyeciliği başladı, su ve kanalizasyon belediyecinin işi olarak görüldü. 1980’li yıllarda bu anlayış rahmetli Turgut Özal’la birlikte aşıldı. Cumhurbaşkanımızın Belediye Başkanlığı döneminde insanı merkeze alan sosyal belediyecilik anlayışıyla bir başka bakış gelişti. Sosyal belediyecilikte bir tık atladık. Artık kültürel belediyecilik, kültürel miras var. O yüzden soframıza sahip çıkıyoruz. Kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz, harabe diye bakmadığımız Roma, Hitit, Osmanlı ve Selçuklu döneminin en güzel eserleri Fırat’ın etrafında. Yüzyıllarca dönüp yüzüne bakmadığımız hanlarımız hamamlarımız yıkıldı. Sokak sağlıklaştırmalarıyla antik kentleri, UNESCO’nun geçici listesinden kalıcı listesine aldırmak için mücadele veriyoruz. Müzeler şehriyiz diyoruz. Bu konu başlıkları bizlere emanet ve sorumluluk verirken beraberinde ekonomi ve güç veriyor. Büyükşehir Belediyesi olarak, Türkiye’nin en büyük konut projesini, 120 kilometreden Melen’de sonra en büyük su projesini yapıyoruz, kara treni hızlı trene çeviriyoruz, metronun alt yapısını oluşturuyoruz. Ben size 4 yıl boyunca neden hiçbir şey yapamadığımı anlatırım size, siz de bana, “kadıncağız hâklı ne yapsın” dersiniz, bunu çok rahatta satarım” değerlendirmesinde bulundu.
Kaptanın kalitelisi
fırtınada belli olur
Kaptanın kalitelisinin fırtınada belli olduğunun altını çizen Başkan Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Fırtınada gemiyi limana adam gibi yaklaştırıyorsa, geminin içerisindekileri kardeşi gibi görüyorsa iyi kaptan odur, iyi çiftçi odur. Mazeret üreten değil, iş yapan proje üreten halkın duasını alan kazanır. 4 yılın sonunda anlatacağımız bir başarı hikayemiz var. Bu coğrafyayı huzur, sevgi, kardeşlik yolu yapmak istiyoruz. Birbirimize sahip çıkacağız. Arı kovanı bakanlık döneminde mühendis olmama rağmen siyasete girince tarımı öğrendim, Ankara’ya gittiğimizde çiftçilerimiz, birliğimiz ne istiyor bunu öğrendik, ama bilgi borçlandırıyor. Bana söylediğiniz her bilgiyi içselleştirerek kim çözecek dediğimde işle yatıp işle uyanan bir ekiple çalıştık, bu ekip işi. Bal ormanları, arı otları arıcıların daha güçlü üretim yapması için alt yapı oluşturuyor. Fıstık aşılama çalışması yürüttük, topraktan altın gübre ürettik. Geçen yıl çiftçilerimiz dal öğütme makinasını benden istemişti fakat her şey bütçeye bağlı. Bir atım barutun var en çok kimi etkileyecekse onlara verelim dedik. Bu memleket işçi, çiftçi ve çalışanların memleketidir. Onun için bütçemizin büyük bir kısmını çiftçiyi yakından ilgilendiren kısımlara veriyoruz.” Hüseyin Karataş
RSS