İhmal ve istismar çocukların yaşam haklarını elinden alıyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Nazife Külekçi, ‘’2023 yılındaki savcılık verilerine baktığımızda, ortaya çıkan tablo içler acısı. Savcılıklara gelen; çocuklara uygulanan cinsel istismar dosya sayısı 66 bin 138. Mahkemelerde görülen çocukların cinsel istismarı dava sayısı 14 bin 919. 2023'te bu suçtan mahkûm olan kişi sayısı 7 bin 88’’ tespitini yaptı.

Tarikat ve vakıflara bağlı eğitim kurumlarının kapatılması sağlanmalı

Türkiye'de çocuğa yönelik ihmal ve istismarın çocukların yaşam haklarını ortadan kaldıran, çocukların çocuk olma, sağlıklı bir şekilde ve haklarıyla yaşama ve büyümelerini engelleyen çok ciddi bir sorun olduğunu dile getiren Külekçi, ‘’Çocukların MESEM'lerde öğütülmesi engellenmeli, kontrol sisteminin bulunmadığı, eğitim pedagojisine uygun olmayan tarikat ve vakıflara bağlı eğitim kurumlarının kapatılması sağlanmalı. Madde kullanımı ve fuhşun engellenmesi için her kim olursa olsun çıkar odakları ile gerçekçi mücadeleler edilmeli’’ dedi. 

Aile, kadın ve çocuklara yönelik temel politikalar cemaat ve tarikatlara devredildi

Türkiye'de hakim kılınmaya ve aileyi kutsayarak inşa edilmeye çalışılan muhafazakar kültürel yapının, çocuğa yönelik aile içi istismar olgularının da açığa çıkarılmasını engellediğine dikkat çeken Külekçi, ‘’Maalesef ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak ifade edilen bu dönemde çocukların eğitim, sağlık, beslenme gibi birincil ihtiyaçlarının karşılanması, tüm çocukları kapsayacak şekilde bir hak olarak sağlanamıyor. Çocukların ihtiyaçlarını tespit edecek ve karşılanmasını sağlayacak yeterli bir takip sistemi de hala kurulamadı. Aksine aile, kadın ve çocuklara yönelik uygulanabilecek temel politikaların çeşitli biçimlerde cemaat ve tarikatlara devredildiği görüldü’’ şeklinde konuştu.

Eğitim sistemindeki yanlışlıklar çocukların geleceğine zarar veriyor

Külekçi, ‘’Çocuklara sunulmayan her temel hak, sonuçları itibariyle çocukların çok ciddi şekillerde zarar görmesi, çocuk haklarından mahrum kalması ve çocuk istismarı ile sonuçlanıyor. Çocukların erken yaşlardan itibaren kreş eğitiminden mahrum bırakılmadığı, hane içerisinde yeterli beslenme, sağlıklı ve güvenli barınma haklarının sağlandığı, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalandığı bir sistem inşa edilmeli. Yoksulluk nedeniyle küçük yaşlardan itibaren güvencesiz iş kollarında çalışmak zorunda kalmaları bedensel bütünlükleri açısından daha da büyük riskler ortaya çıkarıyor. Eğitim sistemindeki yanlışlıklar çocukların geleceğine zarar veriyor’’ ifadelerine yer verdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın her haneye bir aile danışmanı ataması gerçekleştireceğini söylemesinin kendilerini şaşırttığını kaydeden Külekçi, ‘’Halihazırda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde ailelerin, sosyal destek uzmanı olması amacıyla görevlendirilmiş meslek elemanları zaten bulunuyor. Fakat ASDEP hizmetinin mevcut durumu, etkisi ve sonuçları henüz değerlendirilmeden, risk tespitinde etkisi ölçülmeden, henüz her çocuğun izlenmesinin dahi etkin olarak gerçekleştirilmediği bir sistemde her ailenin danışmanı olacak şeklinde bir hizmet modelinin duyurusu doğru bir politika olarak değerlendirilmiyor’’ şeklinde konuştu.