Dünya Çevre Günü, çevresel sorunlarla kutlanıyor
Mimarlar Odası Başkanı Sıtkı Severoğlu, “Dünya nüfusunun hızla artışı karşısında oluşan çevre tahribatlarına karşı önlem almak, insanlık adına kaçınılmaz bir zorunluluk ve duyarlı insanlar için bir görevdir. Doğal kaynakların hızlı ve kontrolsüz tüketimi, yanlış atık politikaları ve daha çok kar politikasına dayalı ekonomik tercihler içinde bulunduğumuz dünyayı, her geçen gün, biraz daha yaşanmaz hale getirmektedir” dedi..
“Bu politikalar belki de yaşamı sonlandıracak kaçınılmaz sona doğru hızla sürüklemektedir” diyen Severoğlu, “Kentimiz ölçeğinde konuya baktığımızda ise Türkiye Nüfus artış hızının 2 katı, Suriyeli göçmenler göz önüne alındığında ise, ülke nüfus artı hızının neredeyse 5 katı hızla nüfusumuz artmaktadır. Çevre sorunlarımız bu anlamda Dünya'dan daha hızlı büyümektedir ve geleceğimiz için duyarlılık önemlidir” diye konuştu.
5 Haziran 1972’de Stockholm’de yayımlanan Dünya Çevre Deklarasyonu’nda “İnsanın, hürriyet, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır” çağrısı üzerinden tam 42 yıl geçmesine rağmen, sorunların her geçen gün daha da büyüdüğüne vurgu yapan Sıtkı Severoğlu, “Dünyada çevre sorunlarına karşı önlem alınması yönünde pek çok karar alınmıştır, alınmaya da devam etmektedir.1997 yılında görüşülmeye başlanan, 2005 senesinde yürürlüğe giren Kyoto Protokolüne göre, Devletler 2013 senesine kadar sanayileşmenin neden olduğu karbon ve diğer zararlı gazların salınımını kontrol altına almadıkları takdirde, iklim değişiklikleri nedeni ile Dünyamızın ciddi tehditlerle karşı karşıya kalacağı geçmişten bugüne kadar hep dile getirildi.
Atmosferdeki karbondioksit miktarı, insan kaynaklı faaliyetler nedeniyle binlerce yıldır gelmediği bir düzeye yükselmiştir.Ama Batılı Devletler çevreye en fazla zararı verirken beklenen duyarlılığı göstermemektedirler.Dünyada ve ülkemizde yaşanan meteorolojik tabi afetler “iklim değişikliği” çevre duyarsızlığının sonucu ve gelecekte neler ile karşılaşabileceğimiz hakkında uyarılardır” diye açıklamada bulundu.
Severoğlu, dünyanın Nükleer Enerjiden vazgeçtiği bir dönemde; Nükleer yatırım planlayan ve bunun reklamının yapıldığı bir ülkede yaşadığımız gerçeğini ciddi olarak değerlendirmemiz gerektiğini de hatırlatarak, “Yaşadığımız dönemde çevre adına olumlu çabalar, olumsuz davranışlar ve bunların sonuçları karşısında yetersiz kalmaktadır.
Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Sağlıklı ve nitelikli çevrede yaşama hakkı” mücadelesini sürdürme gayretinde olacağız.5 Haziran Çevre Günü; "Yaşanabilir Bir Dünya, Yaşanabilir Bir Türkiye ve Yaşanabilir Bir Gaziantep" te İnsanın en temel hakkı olan; Hürriyet, eşitlik, ve yeterli yaşam koşullarına sahip olduğu, onurlu ve refah bir çevrede yaşamasının vazgeçilmezliğinin bir kez daha hatırlandığı gündür. Bu anlamda 5 Haziran Çevre Gününü kutlarken, herkesi bir kez daha yaşadığı çevreye karşı duyarlı olmaya ve bu bağlamda geçmişimizi günümüze bağlayan doğal ve kültürel değerlerimizi korumaya, yetkilileri ve yöneticilerimizi bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi..Özer Karınca
Mimarlar Odası Başkanı Sıtkı Severoğlu, “Dünya nüfusunun hızla artışı karşısında oluşan çevre tahribatlarına karşı önlem almak, insanlık adına kaçınılmaz bir zorunluluk ve duyarlı insanlar için bir görevdir. Doğal kaynakların hızlı ve kontrolsüz tüketimi, yanlış atık politikaları ve daha çok kar politikasına dayalı ekonomik tercihler içinde bulunduğumuz dünyayı, her geçen gün, biraz daha yaşanmaz hale getirmektedir” dedi..
“Bu politikalar belki de yaşamı sonlandıracak kaçınılmaz sona doğru hızla sürüklemektedir” diyen Severoğlu, “Kentimiz ölçeğinde konuya baktığımızda ise Türkiye Nüfus artış hızının 2 katı, Suriyeli göçmenler göz önüne alındığında ise, ülke nüfus artı hızının neredeyse 5 katı hızla nüfusumuz artmaktadır. Çevre sorunlarımız bu anlamda Dünya'dan daha hızlı büyümektedir ve geleceğimiz için duyarlılık önemlidir” diye konuştu.
5 Haziran 1972’de Stockholm’de yayımlanan Dünya Çevre Deklarasyonu’nda “İnsanın, hürriyet, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları sağlayan onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşamak temel hakkıdır” çağrısı üzerinden tam 42 yıl geçmesine rağmen, sorunların her geçen gün daha da büyüdüğüne vurgu yapan Sıtkı Severoğlu, “Dünyada çevre sorunlarına karşı önlem alınması yönünde pek çok karar alınmıştır, alınmaya da devam etmektedir.1997 yılında görüşülmeye başlanan, 2005 senesinde yürürlüğe giren Kyoto Protokolüne göre, Devletler 2013 senesine kadar sanayileşmenin neden olduğu karbon ve diğer zararlı gazların salınımını kontrol altına almadıkları takdirde, iklim değişiklikleri nedeni ile Dünyamızın ciddi tehditlerle karşı karşıya kalacağı geçmişten bugüne kadar hep dile getirildi.
Atmosferdeki karbondioksit miktarı, insan kaynaklı faaliyetler nedeniyle binlerce yıldır gelmediği bir düzeye yükselmiştir.Ama Batılı Devletler çevreye en fazla zararı verirken beklenen duyarlılığı göstermemektedirler.Dünyada ve ülkemizde yaşanan meteorolojik tabi afetler “iklim değişikliği” çevre duyarsızlığının sonucu ve gelecekte neler ile karşılaşabileceğimiz hakkında uyarılardır” diye açıklamada bulundu.
Severoğlu, dünyanın Nükleer Enerjiden vazgeçtiği bir dönemde; Nükleer yatırım planlayan ve bunun reklamının yapıldığı bir ülkede yaşadığımız gerçeğini ciddi olarak değerlendirmemiz gerektiğini de hatırlatarak, “Yaşadığımız dönemde çevre adına olumlu çabalar, olumsuz davranışlar ve bunların sonuçları karşısında yetersiz kalmaktadır.
Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Sağlıklı ve nitelikli çevrede yaşama hakkı” mücadelesini sürdürme gayretinde olacağız.5 Haziran Çevre Günü; "Yaşanabilir Bir Dünya, Yaşanabilir Bir Türkiye ve Yaşanabilir Bir Gaziantep" te İnsanın en temel hakkı olan; Hürriyet, eşitlik, ve yeterli yaşam koşullarına sahip olduğu, onurlu ve refah bir çevrede yaşamasının vazgeçilmezliğinin bir kez daha hatırlandığı gündür. Bu anlamda 5 Haziran Çevre Gününü kutlarken, herkesi bir kez daha yaşadığı çevreye karşı duyarlı olmaya ve bu bağlamda geçmişimizi günümüze bağlayan doğal ve kültürel değerlerimizi korumaya, yetkilileri ve yöneticilerimizi bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi..Özer Karınca