ANASAYFA arrow right Güncel

İstihdam oranı erkeklerde yüzde 65,8 iken, kadınlarda yüzde 29,3

İstihdam oranı erkeklerde yüzde 65,8 iken, kadınlarda yüzde 29,3
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.22
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.22
Doğruluk Payı, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle kadın istatistiklerini derledi: İstihdam, kadın cinayetleri, okuryazar nüfus, kadınların iş alanlarında temsiliyeti...
Doğruluk Payı, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle kadın istatistiklerini derledi: İstihdam, kadın cinayetleri, okuryazar nüfus, kadınların iş alanlarında temsiliyeti...

Doğruluk Payı, 8 Mart Kadınlar Günü sebebiyle 2018 kadın istatistiklerini derledi.“Halen hem ülkemizde hem de dünyada siyasetten ekonomiye bir çok alanda cinsiyet eşitsizliği hüküm sürüyor” diyen Doğruluk Payı’nın verileri şöyle:
Kadınlarda işsizlik oranı yüzde 12,6
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden hareketle elde edilen oranlara göre, 15 yaşın üzerindeki toplam nüfus içerisinde istihdam oranı erkeklerde yüzde 65,8, kadınlarda yüzde 29,3.İş gücüne katılım sağlamama nedenleri arasında ise ev işleri, emeklilik, engelli olma, iş aramama gibi nedenler yer alıyor. Kadınların yaklaşık 11 milyonu, “ev işleriyle meşgul” olduğu için iş gücüne katılım sağlayamamış.
Kadınların işsizlik oranı da erkeklerinkinden daha fazla. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8,8 iken, kadınlarda bu oran yüzde 12,6.
Lisans mezunu kadın istihdamında
Türkiye en düşük orana sahip
Eğitim durumu ve cinsiyete göre istihdam oranı incelendiğinde son olarak bitirilen eğitim kalemi ne olursa olsun erkeklerin istihdam edilme oranı kadınlardan daha yüksek. Hiçbir okul bitirmeyen erkeklerin istihdam oranı yüzde 49,8 iken, bu oran kadınlarda yüzde 20,8.
Kadın işsizliği lise ve yükseköğretim seviyesine gelindiğinde ise daha yüksek oranlara ulaşıyor. Türkiye, EUROSTAT verilerine göre yükseköğretim mezunu kadın istihdam oranında AB ülkeleri ile kıyaslandığında, içlerinde en düşük orana sahip. 2017 üçüncü çeyreğe göre, Türkiye'de yükseköğretim mezunu kadınların yüzde 21,3'ü işsizken, 28 AB ülkesinin ortalaması sadece yüzde 5,1.
Çalışan kadınların yüzde 65,2'si ücretli veya yevmiyeli, yüzde 1,4'ü işveren, yüzde 9,3'ü kendi hesabına ve %24,1'i ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. Ekonomik faaliyetler açısından kadınlar büyük oranda tarım ve hizmet sektöründe yer alıyor.
Kayıt dışı çalıştırılıyorlar
Tarımda neredeyse aynı sayıda çalışan erkek ve kadın bulunmasına rağmen kadınların yüzde 93,7'si, erkeklerin ise yüzde 76,4'ü kayıt dışı çalıştırılıyor.Tarım dışı alanlarda istihdam edilen kadınların yüzde 24,7'sinin de bir sosyal güvencesi yok.
Kadın girişimci ve yöneticiler
küresel anlamda eksik
Dünya Bankası'nın Girişimcilik Araştırması'na göre Türkiye'de kesin ve en güncel sayılar bilinmemekle beraber şirket sahipliğinde kadınlar sadece yüzde 25,4'lik bir yer tutuyor. Crunchbase'in 2017 yılı Nisan ayında yayınladığı rapora göre tüm dünyada start-up ekosisteminde kadın girişimcilerin oranı yüzde 17 civarında.
Okur-yazar olmayan nüfusun
çoğunluğu kadınlar
En güncel olarak açıklanan 2016 verilerine göre 6 yaş ve üzeri nüfus içerisinde yaklaşık 2,5 milyon kişi, yani yüzde 3,5 okuma yazma bilmiyor. Altı yaş üstü kadın nüfusun yüzde 5,9'u okuma yazma bilmezken, erkeklerde bu oran yüzde 1,1.
Akademide kadın oranı yüzde 43
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) istatistiklerine göre, 2016’da akademik üyelerin yaklaşık yüzde 43'ünü kadınlar oluşturdu.Profesör, doçent, yardımcı doçent ve öğretim görevlisi unvanları arasından kadınların oranının daha fazla olduğu tek unvan okutmanlık.
Kadınların siyasi alanda temsiliyeti
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki (TBMM) kadın milletvekili oranı siyasal hayata ilk katılım gösterdikleri 1935 yılında yüzde 4,5 idi. 2015 yılı Haziran seçiminde 98 kadın TBMM'ye girebilmişken, Kasım ayında yapılan son genel seçimle bu sayı 81'e indi. Şu an ise toplam 543 milletvekili içerisinde sadece 76 kadın bulunuyor.
World Bank tarafından ülkelerden derlenip yayınlanan istatistiklere göre, 2017 yılında kadınların parlamentoda sahip oldukları ortalama sandalye oranı yüzde 23,3. Türkiye'de kadın parlamenterler yüzde 13,9'luk bir yer tutarak ortalamanın da altında kalıyor.
2017’de 285 kadın öldürüldü
Doğuruluk Payı bianet'in Erkek Şiddeti Çetelesi verilerini paylaştı. 2017’de 290 kadın öldürüldü. Bu kadınların 28'i 0-18 yaş aralığında; 18-30 yaş aralığında olanların sayısı ise 89. 285 kadın cinayeti içinde faillerin yakalanması 171 vaka için gerçekleşti; teslim olan fail sayısı ise sadece 20.
2016’da 27 bin 637 çocuk evliliği
Doğruluk Payı’nın yalnızca kayıt altına alınan verilerden hareketle çocuk evliliği ve çocuk gebeliğine ilişkin verileri şöyle:
2016’da gerçekleşen toplam evlilikler içerisinde 16 veya 17 yaşında evlenen kız çocuklarının sayısı 27 bin 637. Reşit olmadan evlenen erkeklerin sayısı ise 1319. TÜİK'in verilerine göre yine 2016’da annenin yaşının 15'ten küçük olduğu toplam 234 doğum gerçekleştirmiş. 15-17 yaş aralığında da toplam 16 bin 396 doğum var.
Kadınların yüzde 30’u sokakta
yürürken güvensiz hissediyor
TÜİK’in 2017’de yaptığı cinsiyete göre bireylerin yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvende hissetme durumu araştırmasının sonuçları: Kendini çok güvende hisseden kadınların oranı yüzde 2,8, erkeklerde yüzde 8,6. Kadınların neredeyse yüzde 30'u sokakta yalnız yürürken güvensiz hissettiğini belirtirken, bu oran erkeklerde yüzde 14 civarında seyrediyor. Çok güvensiz hissetme oranı ise kadınlarda yüzde 9,6, erkeklerde ise yüzde 2,5.
Son 5 yılda en az 580
kadın işçi hayatını kaybetti
580 kadın işçinin yüzde 90’ından fazlası sendikasız, yüzde 75’i ise kayıt dışı olarak çalıştırılıyordu. İSİG’e göre, devletin ve sendikaların kadın işçilere güvence veren politikası yok.
Kadınlar tarlaya çalışmaya gitmek üzere istiflendikleri kasalarda geçirdikleri trafik kazasında, ev işçisi olduğu evin camını silerken düşerek, bir aracın altında ezilerek ya da işyerini basan bir erkek tarafından vurularak yaşamını yitirdi.
Kadın işçilerin en yüksek oranda hayatını kaybettiği işkolu yüzde 55 oranla tarım alanında oldu. Hayatını kaybeden kadın işçilerin yüzde 90’ından fazlası sendikasız, yüzde 75’i ise kayıt dışı biçimde güvencesiz olarak çalıştırılıyordu.
İş yerinde ayrımcılık, mobbing, şiddet
Kadın işçilerin sağlıklarını doğrudan etkileyen ve daha ziyade kadın işçilerin maruz kaldığı risklerin başında işyerinde ayrımcılık, cinsel taciz, mobbing ve şiddet geliyor. Bu nedenle depresyon, stres gibi sık görülen hastalıklara kadın işçilerde daha fazla rastlanıyor. Ancak bunlar meslek hastalıkları kapsamında değerlendirilmediği gibi kadın işçilere meslek hastalığı tanısı konulurken yaşadıkları sağlık problemlerinin iş dışındaki sebeplerden ötürü de yaşanmış olma ihtimali gözetilerek meslek hastalığı tanısı konulmaması da söz konusu oluyor.
Kadınların hastalığı
resmi kayıtlarda yok
Kadınlar, en fazla kadın istihdamının olduğu tekstil atölyelerinde tüberküloz ve astımla; mevsimlik tarım çalışmasında ise enfeksiyon, bel ve boyun fıtığı, kanser ve ölümlü iş kazası ile yüz yüze kalıyor.
Kadın istihdamı merdiven altı
alanlarda yoğunlaştırılıyor
Türkiye’de iş cinayetlerinin en yüksek olduğu sektörler inşaat ve maden gibi işkolları olmasına rağmen kadın iş cinayeti verileri bu alanlarda görece daha düşük.
Ucuz, geçici ve niteliksiz işlerde yoğunlaşan kadın istihdamı aynı zamanda merdiven altı alanlarda yoğunlaşmış durumda.
Üç kadından biri istihdama katılabilirken, dört kadından biri ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. Ücretli bir işte çalışan kadınların ise erkek işçilere göre daha az ücret alıyor, daha güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor ve ayrımcılığa uğruyor.
Devlet istihdamı arttırmadığı gibi kadın işçi için önlem almıyor
Devletin kadın istihdamını arttırmaya yönelik girişimleri daha ziyade kriz dönemlerine özgü “girişimciliği destekleme” politikaları üzerinden şekilleniyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İŞKUR'un yürüttüğü Toplum Yararına Programlar kapsamında çalışan kadınlar hiçbir hak talep etmeden ve koruyucu güvenlik önlemi almadan çalıştırılırken buna karşılık “işçi” statüsünde dahi sayılmıyor.
Kadın işçilere yönelik yasalarla getirilen düzenlemeler “kadınların çalışma yaşamında korunması” gibi düzenlemeler ise kadının doğurganlığının ve anneliğinin korunması üzerine kuruluyor.bianet
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *