Boyner, Türkiye'de kadınların düşük olan işgücüne katılımını ve istihdam oranlarını sadece yetersiz eğitim olgusu ile açıklama mümkün olmadığını söylerken, “Kadına karşı şiddetin uzun zamandan beri Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri” dedi
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 40 yıldır Türkiye'yi ilgilendiren tartışmalara zemin hazırlamak, derinlik kazandırmak, vizyon sunulmasına katkıda bulunmak üzere çalıştıklarını belirterek, bu anlayışla 2011 yılında Türkiye ve dünyanın gündeminin ana temalarından birisi olan ''sürdürülebilir kalkınma'' olgusuna odaklandıklarını ve ''vizyon 2050'' perspektifini gündeme taşıdıklarını ifade etti.
Bütün dünyada nüfus artarken kaynakların kısıtlı hale geldiğine işaret eden Boyner, şöyle konuştu: “2011 verilerine göre Türkiye insani gelişmişlik endeksinde 187 ülke arasında 92. sırada. Cinsiyet uçurumu endeksinde ise kadının ekonomiye katılımında 135 ülke arasında sondan dördüncüyüz. Türkiye'de iş hayatında, siyasette, yönetimde girişimcilikte çok önemli kadın rol modellerimiz var. Ama kadının genel olarak istihdamına baktığımız zaman ciddi bir yolu almamız gerekiyor. 2023 yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmayı hedefleyen Türkiye'nin, bu hedefi gerçekleştirmesi için insanı gelişmişlik ve cinsiyet eşitliği konusundaki mevcut tabloyu hep birlikte çalışarak değiştirmemiz gerekiyor.''
''Eğitime erişim, ilk belirleyici husus''
Gaziantep'in gelişmiş sanayisi ve ekonomisi ile tüm Türkiye'ye örnek olan bir şehir olduğunu anlatan Boyner, Gaziantep'in Türkiye ortalamasının altında bulunan kadın istihdam oranını artırdığı ve kadın potansiyelinden daha fazla yararlandığında daha büyük sıçrama yapacağına inandığını dile getirdi. Türkiye'nin ancak kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınlar toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde ekonomik, sosyal ve demokratik açıdan gelişmiş bir ülke konumuna gelebileceğini belirten Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğitime erişim, kadınların çalışma hayatından siyasete kadar toplum hayatına aktif olarak katılmasında ilk belirleyici husus. Maalesef yetişkin kadınlarımız arasında okuma yazma engeli her 5 kadından birini etkileyen yakıcı bir sorun olarak sürekliliğini koruyor. Kız çocuklarımızın eğitime katılımındaki coğrafi, iktisadi ve kültürel engeli aşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Son yıllarda özelikle ilköğretimde kadın erkek okullaşma arasındaki farkın çok ciddi şekilde kapanmış olduğunu görmek bizi yüreklendiriyor. Ancak, ortaöğretim ve yüksek öğretimde kadın erkek okullaşma oranları arasındaki önemli farkı devam ediyor olması, konunun hassasiyetle takibine de dikkat çekiyor. Eğitim içeriklerinde cinsiyet eşitliğinin vurgulanması ve eğitimde destek mekanizmalarının eşitliğin sağlanmasında aktif rol üstlenmesi de toplumsal dönüşümü hızlandıracak unsurlar olacaktır.'' AA
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 40 yıldır Türkiye'yi ilgilendiren tartışmalara zemin hazırlamak, derinlik kazandırmak, vizyon sunulmasına katkıda bulunmak üzere çalıştıklarını belirterek, bu anlayışla 2011 yılında Türkiye ve dünyanın gündeminin ana temalarından birisi olan ''sürdürülebilir kalkınma'' olgusuna odaklandıklarını ve ''vizyon 2050'' perspektifini gündeme taşıdıklarını ifade etti.
Bütün dünyada nüfus artarken kaynakların kısıtlı hale geldiğine işaret eden Boyner, şöyle konuştu: “2011 verilerine göre Türkiye insani gelişmişlik endeksinde 187 ülke arasında 92. sırada. Cinsiyet uçurumu endeksinde ise kadının ekonomiye katılımında 135 ülke arasında sondan dördüncüyüz. Türkiye'de iş hayatında, siyasette, yönetimde girişimcilikte çok önemli kadın rol modellerimiz var. Ama kadının genel olarak istihdamına baktığımız zaman ciddi bir yolu almamız gerekiyor. 2023 yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmayı hedefleyen Türkiye'nin, bu hedefi gerçekleştirmesi için insanı gelişmişlik ve cinsiyet eşitliği konusundaki mevcut tabloyu hep birlikte çalışarak değiştirmemiz gerekiyor.''
''Eğitime erişim, ilk belirleyici husus''
Gaziantep'in gelişmiş sanayisi ve ekonomisi ile tüm Türkiye'ye örnek olan bir şehir olduğunu anlatan Boyner, Gaziantep'in Türkiye ortalamasının altında bulunan kadın istihdam oranını artırdığı ve kadın potansiyelinden daha fazla yararlandığında daha büyük sıçrama yapacağına inandığını dile getirdi. Türkiye'nin ancak kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınlar toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde ekonomik, sosyal ve demokratik açıdan gelişmiş bir ülke konumuna gelebileceğini belirten Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğitime erişim, kadınların çalışma hayatından siyasete kadar toplum hayatına aktif olarak katılmasında ilk belirleyici husus. Maalesef yetişkin kadınlarımız arasında okuma yazma engeli her 5 kadından birini etkileyen yakıcı bir sorun olarak sürekliliğini koruyor. Kız çocuklarımızın eğitime katılımındaki coğrafi, iktisadi ve kültürel engeli aşmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Son yıllarda özelikle ilköğretimde kadın erkek okullaşma arasındaki farkın çok ciddi şekilde kapanmış olduğunu görmek bizi yüreklendiriyor. Ancak, ortaöğretim ve yüksek öğretimde kadın erkek okullaşma oranları arasındaki önemli farkı devam ediyor olması, konunun hassasiyetle takibine de dikkat çekiyor. Eğitim içeriklerinde cinsiyet eşitliğinin vurgulanması ve eğitimde destek mekanizmalarının eşitliğin sağlanmasında aktif rol üstlenmesi de toplumsal dönüşümü hızlandıracak unsurlar olacaktır.'' AA