KESK Antep Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için etkinlik düzenleyecek: Her gün neredeyse üç kadın
erkeklerce katlediliyor
KESK Antep Kadın Meclisi Sözcüsü Gülfidan Özpolat, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sürdüğü koşullarda, her gün neredeyse üç kadın erkeklerce katledilirken; kadın katilleri, tacizciler, tecavüzcüler iyi halden yararlanarak sokaklarda gezinir, bizlerle aynı ortamda çalışmayı sürdürürken hiçbirimiz güvende değiliz” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Pazartesi (Bugün) tutsak kadınlara kart gönderilecek. Salı günü saat 19:00’da SES/BES Şubesi’nde film gösterimi olacak. Çarşamba günü saat 19:00’da radyo programına katılacaklar. Cuma günü saat 17:00’da Kırkayak Parkı’ndan Balıklı Meydanı’na kadar yürünecek sonrasında basın açıklaması yapılacak. Cumartesi günü Eğitim Sen Şubesinde KESK kadın mücadele tarihi konulu panel gerçekleştirilecek. Pazar günü ise verilecek kahvaltı ile etkinlik son bulacak.
Her türden güvencesiz, kayıt dışı ve esnek istihdam biçimi yasaklanmalı
Erkek egemen kapitalizmin yarattığı yoksulluğu, işsizliği, ayrımcılığı, eşitsizliği, gericiliği, cinsiyetçiliği ve şiddetin her türlüsünü, en ağır biçimleriyle yaşadıklarını kaydeden Özpolat, “İşgücüne katilim ve istihdam oranlarımızın düşük, işsizlik oranımızın yüksek olmasına; düşük ücretle, güvencesiz, esnek, kayıt dışı, performansa dayalı çalışmak durumunda bırakılmaya, eş değer iş yaptığımız halde daha düşük ücret almaya, Gelirimizin “Ailenin reisi” erkeğin gelirine ek görülmesine itirazımızı yükseltiyoruz. Her türden güvencesiz, kayıt dışı ve esnek istihdam biçiminin yasaklanmasını, kadınların sürekli, güvenceli işlerde istihdamını sağlayacak politikalar geliştirilmesini, kamudaki sözleşmeli personelin daimi kadroya alınmasını eşit işe eşit ücret istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Dinselleştirme politikalarıyla laik ve seküler yaşamın hedefe konmasını kabul etmiyoruz
Özpolat, “Yıllarca çalışıp kıt kanaat geçinmek durumunda bırakılmayı, yoksulluğa itilmeyi, sendika üyeliğimiz, kimliğimiz, aidiyetlerimiz yüzünden ayrımcılığa maruz bırakılmayı, karşılaştığımız sorunların, taleplerimizin göstermelik toplu sözleşme görüşmeleriyle sinirli tutulmasını, hemen her fırsatta kazanımlarımıza saldırılmasına, anayasal düzenlemelerle, aileci politikalarla haklarımızın tırpanlanmaya çalışılmasını, ÇEDES gibi projelerle cemaat ve tarikatlar aracılığıyla, müfredat değişiklikleriyle kindar ve dindar nesiller yetiştireceğiz diyerek, eğitime dinselleştirme politikalarıyla laik ve seküler yaşamın hedefe konmasını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasanın etkin uygulanmasını istiyoruz
Özpolat, “Emeklilik ve sağlık haklarımıza yönelik hak gasplarından vazgeçilmesini, insanca yasayacak ücret, ücret dağılımında adalet ve sosyal hizmet ve desteklerin artırılmasını, Anayasanın, Uluslararası Sözleşmelerin ve ILO Sözleşmelerinin gereklerinin yerine getirilmesini, kadınlara ve LGBTi+lara yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önleyici yasal düzenlemeler yapılmasını, sendikalara yönelik ayrımcılığın son bulmasını, sürgün ve keyfi işten çıkarmalara son verilmesini, şiddetten azade alışma koşullarında güvenle ve güvenceli olarak çalışmak, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Yasanın etkin uygulanmasını kadın örgütlerinin de görüşleri alınarak, kadına yönelik şiddetle daha etkili bir mücadele sağlamaya yönelik düzenlemeler yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.