Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ‘’ Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’’, koordinasyon ve farkındalık oluşturma çalıştaylarına 27 ilin ardından Gaziantep ile devam ediliyor
‘’Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’’ Çalıştayı, Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı sorumluluğunda, Gaziantep, Kilis ve Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlıkları, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve mahalle muhtarları olmak üzere 400 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi.
‘’Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’’ çalıştayına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kadın ve erkeğin bir ve beraber olarak hayat mücadelesinde yan yana yoluna devam etmeleri gerektiğini, kadınsız demokrasi olmayacağını, kadına karşı ayrımcılığın ırkçılıktan beter olduğunu vurguladı. Şahin, “Artık kadın, erkek herkesin temel insan hakkını, her türlü özgürlüğünün sağlandığı bir dünya, bir Türkiye hedefinde bu yolculuğa devam ediyoruz. Bu bakış açısıyla tek kanatlı kuş uçamaz dediğimiz 2023 hedefine dünyanın 10’uncu büyük olma hedefine de kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, engellisiyle,engelsiziyle hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.”
Şiddet bir insan hakları ihlalidir
Eğitimin çok önemli olduğunu, eğitimsiz bir kadının, bir annenin toplumu değiştiremeyeceğini ifade eden Şahin, eğitim ve sağlığın en temel insan hakkı olduğuna dikkati çekti. Eğitimli kadınların, kızların kalkınmanın bir parçası olarak çalışma hayatında hak ettiği yeri olması gerektiğine işaret eden Şahin, “Karar alma mekanizmasında, siyasetten, sosyal hayata, ekonomik hayata her alanda kadını ve erkeği masaya alabilmek ve iki bakış açısını karar alma mekanizmasına taşımamız gerekiyor” dedi.Şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu, halk sağlığı, demokratikleşme ve kalkınma sorunu olduğuna vurgu yapan Şahin, şiddetin sadece fiziksel yapılmadığını, psikolojik ve mobbing şiddet yöntemleriyle de karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
Kafalar ve vicdanlar o kadar önemli ki
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı döneminde kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli yasalar çıkarıldığını aktaran Şahin, bu kapsamda yapılan İstanbul Sözleşmesinin Avrupa Birliği (AB) nezdinde onaylanma aşamasında yaşanılanları anlattı.Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin söz konusu sözleşmenin yapılması noktasında Türkiye’yi örnek gösterdiğini belirten Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Kadına yönelik şiddete partiler üstü bakabilen Türkiye Cumhuriyetinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin büyük bir başarısıdır. Ama kağıtta değiştirdiğiniz kadar hayatı kolay değiştiremiyorsunuz. Kafalar ve vicdanlar o kadar önemli ki. Aslında en büyük şeyin vicdani bir devrim olduğunu, aslında ihtiyacımız olan şeyin zihinlerde olduğunu görüyoruz. Açmış olduğumuz kadın konuk evleri, şiddet izleme merkezleri, faillere verilen destekler, mağdurlara verilen desteklere rağmen hala büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.”
Hiç kimse cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmamalı
Ümitsizliğe düşülmemesi gerektiğini, kız ve erkek çocukların birbirinden ayırt edilmeyen bir anlayışla yetiştirilmelerini isteyen Şahin, hiç kimsenin cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğini vurguladı. Konuşarak sorunların çözülebileceğine işaret eden Şahin, özellikle babalara seslenerek, “Yarın kendi canının şiddete maruz kalabileceğini görüp, işte Özgecan örneğinde olduğu gibi burada bana olmaz, bu benden çok uzak demeden bir toplumsal seferberlik ilan etmemiz gerekir. O yüzden mağduru ne kadar yardımcı olurken, fail üzerinde yapılacak şeyler çok önemli” diye konuştu.
Şiddet, toplumun değeri olan kadın büyük zarar veriyor
2010 yılı Avrupa Birliği Mali İşbirliği Programı kapsamında yer alan ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi, 23 Temmuz 2013 tarihinde başlatıldı. Projede, Jandarma Genel Komutanlığı’nın idari kapasitesinin arttırılması, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kurumlar arasında işbirliğinin arttırılması, bilinç oluşturma faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.Kadına şiddetle ilgili video gösterimi ile başlayan çalıştayın açılış konuşmasını İl Jandarma Komutanı Albay Adnan Arslan yaptı. Albay Adnan Arslan, kadına yönelik aile içi şiddetin çok hassas bir konu olduğuna değindi. Albay Arslan, “Kadına Yönelik Şiddet olgusuna toplumsal yaşamın her aşamasında rastlanılmaktadır. Kadının maddi ve manevi bütününe ağır zarar vermektedir.Sosyal ve ekonomik kalkınma yönünde bir engel oluşturmakta kadın-erkek eşitsizliğinin devamına neden olmaktadır.Toplumun değeri olan kadınlara büyük zarar veren şiddetin, ortadan kaldırılması ortak görevimizdir” dedi.
Gaziantep İl Jandarma Komutanı J.Albay Adnan Arslan da toplumda en çok şiddete maruz kalanların kadınlar olduğunu ve bu noktada yapılması gerekenleri anlattı. Konuşmaların ardından Şahin, günün anısına Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi destek afişini imzaladı.
‘’Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’’ Çalıştayı, Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı sorumluluğunda, Gaziantep, Kilis ve Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlıkları, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve mahalle muhtarları olmak üzere 400 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi.
‘’Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi’’ çalıştayına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kadın ve erkeğin bir ve beraber olarak hayat mücadelesinde yan yana yoluna devam etmeleri gerektiğini, kadınsız demokrasi olmayacağını, kadına karşı ayrımcılığın ırkçılıktan beter olduğunu vurguladı. Şahin, “Artık kadın, erkek herkesin temel insan hakkını, her türlü özgürlüğünün sağlandığı bir dünya, bir Türkiye hedefinde bu yolculuğa devam ediyoruz. Bu bakış açısıyla tek kanatlı kuş uçamaz dediğimiz 2023 hedefine dünyanın 10’uncu büyük olma hedefine de kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, engellisiyle,engelsiziyle hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.”
Şiddet bir insan hakları ihlalidir
Eğitimin çok önemli olduğunu, eğitimsiz bir kadının, bir annenin toplumu değiştiremeyeceğini ifade eden Şahin, eğitim ve sağlığın en temel insan hakkı olduğuna dikkati çekti. Eğitimli kadınların, kızların kalkınmanın bir parçası olarak çalışma hayatında hak ettiği yeri olması gerektiğine işaret eden Şahin, “Karar alma mekanizmasında, siyasetten, sosyal hayata, ekonomik hayata her alanda kadını ve erkeği masaya alabilmek ve iki bakış açısını karar alma mekanizmasına taşımamız gerekiyor” dedi.Şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu, halk sağlığı, demokratikleşme ve kalkınma sorunu olduğuna vurgu yapan Şahin, şiddetin sadece fiziksel yapılmadığını, psikolojik ve mobbing şiddet yöntemleriyle de karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
Kafalar ve vicdanlar o kadar önemli ki
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı döneminde kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli yasalar çıkarıldığını aktaran Şahin, bu kapsamda yapılan İstanbul Sözleşmesinin Avrupa Birliği (AB) nezdinde onaylanma aşamasında yaşanılanları anlattı.Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin söz konusu sözleşmenin yapılması noktasında Türkiye’yi örnek gösterdiğini belirten Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Kadına yönelik şiddete partiler üstü bakabilen Türkiye Cumhuriyetinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin büyük bir başarısıdır. Ama kağıtta değiştirdiğiniz kadar hayatı kolay değiştiremiyorsunuz. Kafalar ve vicdanlar o kadar önemli ki. Aslında en büyük şeyin vicdani bir devrim olduğunu, aslında ihtiyacımız olan şeyin zihinlerde olduğunu görüyoruz. Açmış olduğumuz kadın konuk evleri, şiddet izleme merkezleri, faillere verilen destekler, mağdurlara verilen desteklere rağmen hala büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.”
Hiç kimse cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmamalı
Ümitsizliğe düşülmemesi gerektiğini, kız ve erkek çocukların birbirinden ayırt edilmeyen bir anlayışla yetiştirilmelerini isteyen Şahin, hiç kimsenin cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğini vurguladı. Konuşarak sorunların çözülebileceğine işaret eden Şahin, özellikle babalara seslenerek, “Yarın kendi canının şiddete maruz kalabileceğini görüp, işte Özgecan örneğinde olduğu gibi burada bana olmaz, bu benden çok uzak demeden bir toplumsal seferberlik ilan etmemiz gerekir. O yüzden mağduru ne kadar yardımcı olurken, fail üzerinde yapılacak şeyler çok önemli” diye konuştu.
Şiddet, toplumun değeri olan kadın büyük zarar veriyor
2010 yılı Avrupa Birliği Mali İşbirliği Programı kapsamında yer alan ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi, 23 Temmuz 2013 tarihinde başlatıldı. Projede, Jandarma Genel Komutanlığı’nın idari kapasitesinin arttırılması, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kurumlar arasında işbirliğinin arttırılması, bilinç oluşturma faaliyetlerinin desteklenmesi hedefleniyor.Kadına şiddetle ilgili video gösterimi ile başlayan çalıştayın açılış konuşmasını İl Jandarma Komutanı Albay Adnan Arslan yaptı. Albay Adnan Arslan, kadına yönelik aile içi şiddetin çok hassas bir konu olduğuna değindi. Albay Arslan, “Kadına Yönelik Şiddet olgusuna toplumsal yaşamın her aşamasında rastlanılmaktadır. Kadının maddi ve manevi bütününe ağır zarar vermektedir.Sosyal ve ekonomik kalkınma yönünde bir engel oluşturmakta kadın-erkek eşitsizliğinin devamına neden olmaktadır.Toplumun değeri olan kadınlara büyük zarar veren şiddetin, ortadan kaldırılması ortak görevimizdir” dedi.
Gaziantep İl Jandarma Komutanı J.Albay Adnan Arslan da toplumda en çok şiddete maruz kalanların kadınlar olduğunu ve bu noktada yapılması gerekenleri anlattı. Konuşmaların ardından Şahin, günün anısına Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi destek afişini imzaladı.