Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Gaziantep'te düzenlenen toplantıda 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi' kanunu tanıtıldı
Anatolion Otel’de düzenlenen toplantıda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamanın hakim ve savcılar tarafından yanlış anlaşıldığını ifade ederek, uygulamacıların çıkarılan yasaya sahip çıkması gerektiğini de hatırlattı. Toplumsal sorunlara herkesin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Açık bir topluma gitmenin gereği olan hak ve özgürlükler konusunda hiçbir şeyin halı altına konulmaması gerekir” dedi.
Bakan Şahin konuşmasında 10 yıl önce yola çıkarken toplumsal sorunları görmeye çalıştıklarını belirterek, "Kapalı toplumdan açık topluma geçiyoruz. Hak, hürriyet, demokratikleşme, özgürleşme, ve hak arama gibi konularda ilerleme kaydettik. Bize düşen de toplumdan gelen bu sesi duymaktı. Açık bir topluma gitmenin gereği olan hak ve özgürlükler konusunda hiçbir şeyin halı altına konulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda ilk olarak sivil toplum örgütleri başta olmak üzere herkesin fikrini aldık. Aşiret reislerinden kanaat önderlerine kadar herkesle görüşerek bir rapor hazırlandı. Biz bu sorunu sahiplendik " diye konuştu.
Hakimler, büyük bir yaptırım gücüne sahip
Şahin insanların temel hak ve özgürlüklerini korumanın en büyük görevleri olduğun belirterek, "Bunu sizlerle birlikte başaracağız ve çözeceğiz. Bir kişi hakimin kararına uymadığı zaman evden uzaklaştırma almasına rağmen yeniden eve geliyorsa, hakim o zaman 'ben senin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlıyorum, benim verdiğim karara sen uymuyorsun ben seni zorlama hapsine gönderiyorum' deyip büyük bir yaptırım gücüne sahip. Bunu yapmamasıyla ilgili önemli bir hukuki güçlenme var" dedi.
Anne ve bebek ölümleri azaldı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "90'lı yıllara göre anne-bebek ölümlerini yüzde 70 azalttık. Avrupa standartlarını yakaladık. Bunu 10 yıl önce yakaladık" dedi. Zirve Üniversitesi tarafından Zeugma Müzesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi Küresel Sorunları ve Çocuk Hakları' konferansına katıldı. Çocuk hakları konusunda yapılan çalışmaları anlatan Bakan Şahin, anne-bebek ölümlerinin yüzde 70 azaldığını söyledi. "Çocuklarımız artık sigortalı doğuyor. 18 yaşına kadar sağlık imkanlarından istifade ediyor” dedi.
Yaşam hakkı elinden alınmış çocuklarımız var
Bugünün çocuklarının yarının büyükleri olduğunu belirterek, dünyada yılda 5 yaş altında 5 bin çocuğun öldüğünü söyleyen Bakan Şahin, "Çocuk bizim hem bugünümüz hem de geleceğimizdir. Kendi evlatlarımızın bizden iyi ortamda yaşasınlar diye imkanları hep zorlarız. Geleceği aydınlatma noktasında bu heyecanla yönetiriz. Çocukların yaşam, eğitim, sağlık hakkını korumak ve kollamak bizim en büyük hakkımızdır. Şuan 5 yaş altında her yıl 5 milyon çocuğun öldüğü bir dünyadayız. Açlıkla mücadele eden, eğitim ve yaşam hakkı elinden alınmış çocuklarımız var. Bir taraftan da israfı öğrenmiş çocuklarımız var" diye konuştu.
Eğitimde fırsat eşitliğinde
900 bin anneye 2.6 milyar
mali destek verdik
Kız-erkek arasındaki fırsat eşitliğini önemsediklerini de belirten Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Hükümet olarak eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğini çok önemsedik. Evlatlarımızın yanında olmak sosyal devlet olmanın bize verdiği en büyük görevdir. Fırsat eşitliği çok önemli. Her yerde rekabet var. Dünya da rekabet var. Daha yol çıkarken eşit imkanları sunmadığın zaman hedefe nasıl ulaşan. Daha temelden bu tohumu güçlendirmemiz, güçlü fidanlar güçlü ağaçlar oluşturmamız gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliğinde 900 bin anneye 2.6 milyar TL mali destek verdik. Ve temel eğitimde yüzde 98,5 oranına yükselttik."
Hala yüzde 9 gibi zorla evlendirilen bir kesim var
Bakan Şahin, 18 yaş altı evlilik oranında da düşüş yaşandığını ifade ederek, "Son yaptığımız araştırmada sevindirici sonuçlar var. Artık evlilik çeşitlerine baktığımız zaman gençlerimiz kendi isteğiyle evleniyor. Ama hala yüzde 9 gibi zorla evlendirilen bir kesim var. Bu oran yüzde 20'lerden yüzde 9'lara geldi. 18 yaş evliliklerde yüzde 20'lerdeydik, şimdi yüzde 8'lerdeyiz. Yaptığımız analizlerde son çıkan rakamlarda özellikle algıya bakıldığı zaman evlilikte erkek ile kız arasındaki 4 yaş farkının devam ettiği görünüyor. Artık 18 yaş altı evliliğin yanlış olduğunu kabullenen yüzde 91'lik bir kesim var. 2023 vizyonu için topyekun mücadele edeceğiz. Dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacağız diyoruz. Sen kadını hesaba almazsan, yok sayarsan, evlendirirken bile sen ne düşünürsen düşün dersen bu olmaz, olamaz. İstihdamda kadın oranını yükseltmek zorundayız" diye konuştu.
''Toplumsal vicdan ve akıl
toplumsal merhametten geçiyor''
Fatma Şahin, toplumsal vicdan ve toplumsal akılın toplumsal merhametten geçtiğini ifade ederek, ''Bizi biz yapan değerlere bakıyorsunuz, biz vakıf medeniyetinden geliyoruz. Bizim medeniyetimizde paylaşma var, yardımlaşma var, merhamet var, şefkat var. Bu duyguları toplum olarak yok ettiğiniz zaman 'Bana değmeyen yılan bin yaşasın, gemisini kurtaran kaptan' dediğin zaman, hiçbir anlamı yok'' diye konuştu.
İnsanların çevresiyle, akrabalarıyla, dostlarıyla ve komşularıyla olan ilgisini, muhabbetini ve merhametini artırmak gerektiğinin altını çizen Şahin, ''Bu değerleri de beraberinde güçlendirmemiz lazım ki istediğimiz çözüme ulaşabilelim. Bu topyekun mücadele, akşamdan sabaha olmayacak. Ama bir şekilde başlayıp sonuna gitmemiz için de mücadele etmemiz lazım. Bu azmi, bu inancı ve bu kararlılığı göstermemiz gerekiyor. Bunu yapmadığımız zaman nasıl ileri demokrasiye gideceğiz. Nasıl güçlü toplum olacağız'' şeklinde konuştu.
'Toplum olarak sorunlarımızı
görmeye çalışmıyorduk''
Şahin, ''10 yıl önce yola çıktığımızda toplumsal sorunlarda, özellikle kadının sorunlarında, çocuğa ait sorunlarda, dezavantajlı grupların sorunlarında... Toplum olarak sorunlarımızı görmeye çalışmıyorduk. Sorunlarımız hep halının altında kalıyordu, hep 3 maymunu oynuyorduk, görmüyorduk, duymuyorduk, işitmiyorduk. Bunları konuşmak işimize gelmiyordu. Artık ülke kapalı toplumdan açık topluma gidiyor'' ifadelerini kullandı.
Şahin, herkesin hakkını hukukunu aramaya, toplumun da bunu dinlemeye başladığını vurguladı. Kendilerine düşenin de toplumdan gelen sesi duymak olduğunu dile getiren Şahin, ''Açık topluma gitmenin gereği olan bütün hak ve özgürlüklerde, bütün sorunlarda hiçbir şeyi halının altına koymadan çözüm makamı olarak konuşmayı en büyük görevimiz olarak gördük'' diye konuştu.
Anatolion Otel’de düzenlenen toplantıda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamanın hakim ve savcılar tarafından yanlış anlaşıldığını ifade ederek, uygulamacıların çıkarılan yasaya sahip çıkması gerektiğini de hatırlattı. Toplumsal sorunlara herkesin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Şahin, “Açık bir topluma gitmenin gereği olan hak ve özgürlükler konusunda hiçbir şeyin halı altına konulmaması gerekir” dedi.
Bakan Şahin konuşmasında 10 yıl önce yola çıkarken toplumsal sorunları görmeye çalıştıklarını belirterek, "Kapalı toplumdan açık topluma geçiyoruz. Hak, hürriyet, demokratikleşme, özgürleşme, ve hak arama gibi konularda ilerleme kaydettik. Bize düşen de toplumdan gelen bu sesi duymaktı. Açık bir topluma gitmenin gereği olan hak ve özgürlükler konusunda hiçbir şeyin halı altına konulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda ilk olarak sivil toplum örgütleri başta olmak üzere herkesin fikrini aldık. Aşiret reislerinden kanaat önderlerine kadar herkesle görüşerek bir rapor hazırlandı. Biz bu sorunu sahiplendik " diye konuştu.
Hakimler, büyük bir yaptırım gücüne sahip
Şahin insanların temel hak ve özgürlüklerini korumanın en büyük görevleri olduğun belirterek, "Bunu sizlerle birlikte başaracağız ve çözeceğiz. Bir kişi hakimin kararına uymadığı zaman evden uzaklaştırma almasına rağmen yeniden eve geliyorsa, hakim o zaman 'ben senin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlıyorum, benim verdiğim karara sen uymuyorsun ben seni zorlama hapsine gönderiyorum' deyip büyük bir yaptırım gücüne sahip. Bunu yapmamasıyla ilgili önemli bir hukuki güçlenme var" dedi.
Anne ve bebek ölümleri azaldı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "90'lı yıllara göre anne-bebek ölümlerini yüzde 70 azalttık. Avrupa standartlarını yakaladık. Bunu 10 yıl önce yakaladık" dedi. Zirve Üniversitesi tarafından Zeugma Müzesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi Küresel Sorunları ve Çocuk Hakları' konferansına katıldı. Çocuk hakları konusunda yapılan çalışmaları anlatan Bakan Şahin, anne-bebek ölümlerinin yüzde 70 azaldığını söyledi. "Çocuklarımız artık sigortalı doğuyor. 18 yaşına kadar sağlık imkanlarından istifade ediyor” dedi.
Yaşam hakkı elinden alınmış çocuklarımız var
Bugünün çocuklarının yarının büyükleri olduğunu belirterek, dünyada yılda 5 yaş altında 5 bin çocuğun öldüğünü söyleyen Bakan Şahin, "Çocuk bizim hem bugünümüz hem de geleceğimizdir. Kendi evlatlarımızın bizden iyi ortamda yaşasınlar diye imkanları hep zorlarız. Geleceği aydınlatma noktasında bu heyecanla yönetiriz. Çocukların yaşam, eğitim, sağlık hakkını korumak ve kollamak bizim en büyük hakkımızdır. Şuan 5 yaş altında her yıl 5 milyon çocuğun öldüğü bir dünyadayız. Açlıkla mücadele eden, eğitim ve yaşam hakkı elinden alınmış çocuklarımız var. Bir taraftan da israfı öğrenmiş çocuklarımız var" diye konuştu.
Eğitimde fırsat eşitliğinde
900 bin anneye 2.6 milyar
mali destek verdik
Kız-erkek arasındaki fırsat eşitliğini önemsediklerini de belirten Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Hükümet olarak eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğini çok önemsedik. Evlatlarımızın yanında olmak sosyal devlet olmanın bize verdiği en büyük görevdir. Fırsat eşitliği çok önemli. Her yerde rekabet var. Dünya da rekabet var. Daha yol çıkarken eşit imkanları sunmadığın zaman hedefe nasıl ulaşan. Daha temelden bu tohumu güçlendirmemiz, güçlü fidanlar güçlü ağaçlar oluşturmamız gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliğinde 900 bin anneye 2.6 milyar TL mali destek verdik. Ve temel eğitimde yüzde 98,5 oranına yükselttik."
Hala yüzde 9 gibi zorla evlendirilen bir kesim var
Bakan Şahin, 18 yaş altı evlilik oranında da düşüş yaşandığını ifade ederek, "Son yaptığımız araştırmada sevindirici sonuçlar var. Artık evlilik çeşitlerine baktığımız zaman gençlerimiz kendi isteğiyle evleniyor. Ama hala yüzde 9 gibi zorla evlendirilen bir kesim var. Bu oran yüzde 20'lerden yüzde 9'lara geldi. 18 yaş evliliklerde yüzde 20'lerdeydik, şimdi yüzde 8'lerdeyiz. Yaptığımız analizlerde son çıkan rakamlarda özellikle algıya bakıldığı zaman evlilikte erkek ile kız arasındaki 4 yaş farkının devam ettiği görünüyor. Artık 18 yaş altı evliliğin yanlış olduğunu kabullenen yüzde 91'lik bir kesim var. 2023 vizyonu için topyekun mücadele edeceğiz. Dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacağız diyoruz. Sen kadını hesaba almazsan, yok sayarsan, evlendirirken bile sen ne düşünürsen düşün dersen bu olmaz, olamaz. İstihdamda kadın oranını yükseltmek zorundayız" diye konuştu.
''Toplumsal vicdan ve akıl
toplumsal merhametten geçiyor''
Fatma Şahin, toplumsal vicdan ve toplumsal akılın toplumsal merhametten geçtiğini ifade ederek, ''Bizi biz yapan değerlere bakıyorsunuz, biz vakıf medeniyetinden geliyoruz. Bizim medeniyetimizde paylaşma var, yardımlaşma var, merhamet var, şefkat var. Bu duyguları toplum olarak yok ettiğiniz zaman 'Bana değmeyen yılan bin yaşasın, gemisini kurtaran kaptan' dediğin zaman, hiçbir anlamı yok'' diye konuştu.
İnsanların çevresiyle, akrabalarıyla, dostlarıyla ve komşularıyla olan ilgisini, muhabbetini ve merhametini artırmak gerektiğinin altını çizen Şahin, ''Bu değerleri de beraberinde güçlendirmemiz lazım ki istediğimiz çözüme ulaşabilelim. Bu topyekun mücadele, akşamdan sabaha olmayacak. Ama bir şekilde başlayıp sonuna gitmemiz için de mücadele etmemiz lazım. Bu azmi, bu inancı ve bu kararlılığı göstermemiz gerekiyor. Bunu yapmadığımız zaman nasıl ileri demokrasiye gideceğiz. Nasıl güçlü toplum olacağız'' şeklinde konuştu.
'Toplum olarak sorunlarımızı
görmeye çalışmıyorduk''
Şahin, ''10 yıl önce yola çıktığımızda toplumsal sorunlarda, özellikle kadının sorunlarında, çocuğa ait sorunlarda, dezavantajlı grupların sorunlarında... Toplum olarak sorunlarımızı görmeye çalışmıyorduk. Sorunlarımız hep halının altında kalıyordu, hep 3 maymunu oynuyorduk, görmüyorduk, duymuyorduk, işitmiyorduk. Bunları konuşmak işimize gelmiyordu. Artık ülke kapalı toplumdan açık topluma gidiyor'' ifadelerini kullandı.
Şahin, herkesin hakkını hukukunu aramaya, toplumun da bunu dinlemeye başladığını vurguladı. Kendilerine düşenin de toplumdan gelen sesi duymak olduğunu dile getiren Şahin, ''Açık topluma gitmenin gereği olan bütün hak ve özgürlüklerde, bütün sorunlarda hiçbir şeyi halının altına koymadan çözüm makamı olarak konuşmayı en büyük görevimiz olarak gördük'' diye konuştu.